Yeni bölüm karşınızda canlarım geciktiğim için çok özür dilerim 🙏 ama pazartesinden itibaren sınavlarım başlayacak ve çok korkuyorum o yüzden hiçbir şey yapmadan ders çalıştım bu bölümüde yarın atmayı planlıyordum ama sürpriz yapmak istedim umarım beğenirsiniz.. Ve son bir not benim için dualarınızı eksik etmeyin lütfen şu yazarımız finalleri yüksek notlarla versin (amin) ☺️ ☺️
Ayrılsak ölürüz biz
Bir bedende bütünüz bizBugün Lavinya'nın hayatında yeni bir dönemdi. Artık tek başınaydı koca dünyada. Kimsenin sırtında bir kambur olmayacaktı. Okuyacaktı ve mesleğini eline alacaktı. Kendi ayakları üzerinde durması gerekiyordu. Boşanma davasının evrağı Alparslan 'ın eline geçeli bir hafta olmuştu. Bugün dava vardı. Lavinya son kez aynadan kendine baktı. Hazırdı. Çantasını da alarak salona geçti. "hazırım abi gidelim". Ömer de oturduğu yerden kalkarak başını salladı. Çıkış kapısına doğru ilerlediler. Arabaya bindiklerinde ortamda derin bir sessizlik vardı. Sessizliğin içinde boğulmak ne demek şimdi daha iyi anlıyordu Lavinya. Sessiz geçen bir yolculukta ki belki Lavinya için ömründe yaşadığı en kötü yolculuk olabilirdi bugün adliyenin soğuk koridorlarında bir aşk hikayesi bitecekti. Bu düşünceler içerisinde adliyeye varmışlardı. Ömer abisi arabayı park edince Lavinya kemerini çıkardı ve arabadan indi. Ömer abisi onu hemen avukatıyla tanıştırdı. Bu avukat işlerini filan Ömer abisine bırakmış ilgilenmek istememişti. Avukat Hanımla el sıkıştıktan sonra adliyenin içine girdiler. Duruşma salonunun önüne geldiklerinde Lavinya 'nın gözleri hemen duvar dibinde oturan günden güne zayıflayan Alparslan' a takıldı. O da mutsuzdu o da tıpkı Lavinya gibi üzgündü ama yapacak bir şeyde yoktu.
Ömer abisi Alparslan 'ın yanına gitmişti. Lavinya da bir oturacak yer bulmuştu. Ayakta duracak gücü kendinde bulamıyordu.
Kapı açıldığında isimlerini duyunca oturdukları yerden kalktılar. Göz göze geldiklerinde gözlerini ilk kaçıran Lavinya oldu. Hızla içeri girdi ve yerine oturdu....
🌸
Avukata teşekkür ederken Ömer abimden arabanın anahtarını istedim. Kendimi çok yorgun hissediyordum. Benim için bir devir kapanmıştı. Ömer abim anahtarı elime bırakırken kendisinin avukatla küçük bi işi olduğunu söyledi. İsmimi işittiğimde adımlarımı hızlandırdım. "küçüğüm bekle konuşalım". Hızlı adımlarla arabaya yetişmeye çalışıyordum. Kolumdan tutulup çekildiğimde kendimi tutamayıp "artık rahat bırak beni". Dedim.
Adliyenin çıkışına gelmiştik dikkat çekiyorduk.
"istediğin oldu ama seni bırakmam Lavinyam bunu benden isteme benden kaçma lütfen! Yakma hasretinle beni".
"ya deli misin be adam? Ne hasreti senin çocuğun olacak baba olacaksın! Ne konuma düşerim farkında mısın acaba? Beni rahat bırak aileni kur ailemi kurayım! Biz artık olamayız imkansız. Güneş batıdan doğarda biz ikimiz daha birlikte olmayız anladın mı".Ellerinden sıyrılıp adım attım gözlerim hızla dolarken Alparslan hala bir şeyler demeye devam ediyordu.
Merdivenlerden bir iki adım atmıştım ki gözlerimin kararmasıyla trabzanlara tutundum. Olduğum yere çöktüm. Hızla Alparslan yanıma gelmişti" iyi misin küçüğüm? " başımı salladım" gözlerim karardı bişeyim yok stresten olmalı ".
" tamam gel seni eve bırakayım " elini uzattığında ittim" gerek yok Ömer abim bırakacak beni arabaya gitsem yeterli " ayağa kalktım da yerimde sendeleyince Alparslan koluma girdi." bırak inadı da yardım etmeme izin ver tek başına sokakta düşünce daha iyi mi olacak ".
Çaresizce koluna girmek zorunda kaldım" ömer abim nerde arar mısın? "." Tamam gel şu banklarda otur güneşin altında durmayalım " yanımızdan geçen çocuğa para verip su almasını istedi.Önüme çöküp yüzümü ellerinin arasına aldı"iyi misin? Rengin sararmış".
"iyiyim stresten olmuştur" o arada çocuk suyu getirmişti. Kapağını açıp ağzıma götürdü içmem için. Bir iki yudum aldığımda midem bulanmıştı. "ay Alparslan midem bulandı arabaya götür beni lütfen"
"tamam hadi gel" diyip kollarımdan tuttu. Ayağa kalkmam ile gözlerimin kararması bir oldu en son Alparslan 'ın korku dolu bakışları gördüm.🌸
Lavinya kollarımın arasına yığıldığında ne yapacağımı şaşırmıştım. Ömer de o ara gelmişti. "ne oldu?" korku dolu sesini duyduğumda "bilmiyorum gözleri kararıyordu kucağıma yığıldı. Cebimden anahtarları al hastaneye gidelim haydi". Lavinya uyanmadıkça korkum artmaya devam ediyordu. Lavinya ile arkaya geçtim. Ömer arabayı en hızlı şekilde sürüyordu.
Hastaneye geldiğimizde hemen bir sedye getirip Lavinya yı aldılar bir an olsun Lavinya yının elini bırakmıyordum.
Ellerimiz ayrıldığında bir hemşirenin yanımıza gelip biz size haber vereceğiz demesini duydum.
Koridorda bir o yana bir bu yana dönüp duruyordum. Nefes te Ömer den Lavinya nın hastanede olduğunu öğrenmiş koşmuş gelmişti.. Lavinya nın alındığı odadan hemşirenin çıkmasıyla yanında bitmem bir olmuştu
"karımın nesi var?". Ömer in öksürmesiyle dikkatimin anlığına dağılsada toplamıştım. O iyi olsun ben her şeye razıydım.
"eşinizin durumu iyi uyandı. Bazı testler yaptık sonuçlar çıkınca haber veririz geçmiş olsun". Teşekkür edip odaya girdim yatakta melekler gibi uyuyan küçüğünün yanına gittim. Elini tuttum öptüm. Kokusunu son kez içime çektim.🌸
Gözlerimi araladığımda hastanede olduğumu anladım. Serumumu değiştiren hemşire uyandığımı görünce. "iyi misiniz? Bir baygınlık geçirmişsiniz tanıdıklarını dışarıda şimdi gelirler içeri. Serumunuzu yeniliyorum. Bitkin düşmüşsünüz. Ve bazı testler yapıldı onlarında sonucu gelince taburcu olabilirsiniz.". Hemşire sormak istediğim bütün soruları ben sormadan cevaplamıştı. Her halde sorulara alıştı. Gülümseyerek zorda olsa teşekkür ettim. Kendimi yorgun hissettiğim için gözlerimi kapadım. Çok geçmeden kapı açıldı. Gözlerimi açmamıştım gelenin Alparslan olduğunu biliyordum. Yanıma gelip elimi tuttu. Yaptığı her şeyi göremezsem bile hissedebiliyordum. Kokumu içine çekerken benimde içim gitmişti. Bende son kez onun kokusunu içime çekmiştim ondan gizli.
Kapı bir kez daha açıldığında elim boşluğa düşmüştü. Alparslan elimi bırakmıştı. Evet artık sadece kuzendik.
"sen git artık" . Ömer abimin kurduğu cümle hoşuma gitmemişti ama haklıydı gitmeliydi onu bekleyen ailesi vardı.
"gitmem onun iyi olduğunu duymalıyım anlıyor musun". Alparslan İn fısıldar şekilde kurduğu cümle üzerine Ömer abim daha sert şekilde "artık onu önemseme. Karım deme ona! O senin karın değil anla bunu.! Daha çok acı çekmek mi istiyorsun!"
Ortamın kızışacağını anlayınca gözlerimi yavaştan açtım.
Gözlerimi açtığını gören Nefes hızla yanıma geldi "canım iyi misin? Bir yerin acıyor mu?" bunun üzerine Ömer abim ve Alparslan da yanıma gelmişti. "iyiyim merak etmeyin çıkarım birazdan zaten"
Herkes başımdan çekilip bir yere oturdu. Odada derin bir sessizlik vardı. Birden odanın açılmasıyla sessizlik bölündü. İçeri hemşire ve doktor girmişti.
"evet hastamız nasıl bakalım?" bunu derken de dosya gibi bir şeyde incelemeler yapıyordu .
"daha iyiyim teşekkür ederim".Başımı salladı. "iyi olun bakalım. Kendinize çok dikkat etmeniz gerekiyor ".
Alparslan "kötü bir şey yok değil mi?" dedi doktora bakarak. Sesindeki endişe hissedilir biçimdeydi. Doktor Alparslan 'a gülümseyerek "hayır yok endişelenmeyin hatta güzel bir şey var yaptığımız test sonuçlarına göre Lavinya hanım hamile tebrik ederim " diyip odaya bir bomba bırakmış ve gitmişti.Ellerim karnıma gittiğinde ilk defa bu kadar karmaşık duyguları bir arada hissediyordum. Ne yapacaktım şimdi ne olacaktı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amcamın Emaneti
ChickLitKaradenizin hırçınlığına inat sakin kimsesiz Lavinia. O ölüm çiçeği... Babası son zamanlarını yaşarken kızını aç kurtlar içinde güvendiği tek kişiye emanet edebilirdi. Alparslan Hancıoğlu.. Yiğenine... Lavinia abim dediği kuzeniyle kendini nikah mas...