Fadime 'nin gözüme baka baka söylediği acımasız sözler kalbime bıçak gibi saplanıyordu. Gözlerim hızla dolmaması için kırpıştırdım kapıyı açıp çıktım. Odamıza girdiğimde Alparslan hazırlanmıştı bana bakarak "iyi misin sen?".
Zorla ona bakarak tebessüm ettim "iyiyim. Seni bekliyorum"
Yanımdan geçip komodinin üzerinden arabanın anahtarını ve ruhsatını aldı yanıma gelip alnımdan öptü elimi tutup dışarı çıktık. Ben etrafı seyre dururken evimize çoktan gelmiştik. Arabadan temkinli adımlarla ilerlerken kapıyı açıp içeri girdik. Alparslan ile aramızda sessizlik hakimdi. Anahtarı anahtarlığa takarken "ben duş alacam banyodayım" dedim ve Alparslan 'ın cevabını beklemeden banyoya gittim.Banyoda uzun süre kaldığımı anlayıp havluyu vücuduma sarıp dikkatlice banyodan çıktım. Hemen üstümü kurulayıp rahat pijamalarımı giydim. Kapı açıldığında içeri Alparslan girdi. Arkama geçip oturdu. Elimden saç kurutma makinesini ve tarağı aldı. Saçlarımı incitmekten korkarcasına taradı. Boynumdan yana doğru attı ve boynuma bir öpücük kondurdu. "neden durgunsun konakta bişey mi oldu? Kim canını sıktı!?"
Bu sözler üzerine aklıma Fadime 'nin can yakan sözleri geldi
"git git git yetiştir kocana. Ağla ona bana neler dediler de"
Bu sözleri aklımdan hemen def edip zorla gülümseyerek aynadan Alparslan' a baktım.
"ben iyiyim sadece yorgunum. Konakta ne olabilir ki hiçbir şey olmadı.".
Alparslan 'a dönüp dudaklarına bir öpücük kondurdum.
"sen benim üzülmeme izin vermezsin ki hem"
Alparslan gülümseyerek alnıma öpücük kondurdu.
"asla güzelim asla! Seni üzeni ben üzerim"
Ona kocaman sarılıp "biliyorum" dedim.
Alparslan' dan ayrılıp "ee hadi kurut saçlarımı hasta olurum hemen biliyorsun".
Alparslan saçlarıma öpücük kondurup kurutma makinesini çalıştırdı ve saçlarımı kurutmaya başladı.
Saçlarım kuruduğunda Alparslan 'a ördürdüm. Küçükken de saçlarımı Alparslan örerdi. Ağzımdan sesli kıkırdama kaçtığında Alparslan soru dolu gözlerle bana baktı.
"küçükken saçlarımı örerdin aynı böyle o geldi aklıma"
Alparslanın sa aklına gelen anılarla yüzünde tebessüm oluştu.
"evet saçlarını yalnızca bana dokundururdun"
Yanaklarım ısınırken yatağa uzandım. Gözlerim anıları düşünürken çoktan kapanmaya başlamıştı bile.
Uyandığımda saate baktım, epey uyumuştum. Yataktan gerinerek kalktım. Terliklerimi giydim.
"Alparslan?"
Salona geldiğimde masada duran kağıdı elime aldım.
"şirkette acil toplantı çıktı uyandırmaya kıyamadım. Seni seviyorum :)"
Gülümseyerek notu yerine bıraktım. Gülümseyerek mutfağa geçtim. Güzel bir akşam menüsü hazırlamalıydım.
Zil çaldığında çorbayı karıştırmayı bırakıp altını kıstım. Kapıyı açtığımda Alparslan 'ı gördüm. Boynuna atlayarak" hoşgeldin " diyerek yanaklarına öpücük kondurdum. İçeri girdiğimizde Alparslan lavobaya gitti ellerini yıkamaya bende masayı hazırlamaya koyuldum.
Telefonum çaldığımda cebimden çıkardın arayan Emine' ydi. Nefesimi vererek açtım telefonu. Ben unutmaya çalıştıkça gözüme gözüme sokuyorlardı kendilerini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amcamın Emaneti
ChickLitKaradenizin hırçınlığına inat sakin kimsesiz Lavinia. O ölüm çiçeği... Babası son zamanlarını yaşarken kızını aç kurtlar içinde güvendiği tek kişiye emanet edebilirdi. Alparslan Hancıoğlu.. Yiğenine... Lavinia abim dediği kuzeniyle kendini nikah mas...