Prolog

4.2K 155 58
                                    

Zayn, ona dokunduğunuz anda sizi ruhuna çeken birisiydi. Ona kapıldıktan sonra asla kendinizi ondan kurtaramazdınız. Gözlerinin içine uzun uzun bakmak da ona kapılmak için yeterdi. Bu kadar basitti işte.

Onunla evliyken ona kapılmamak, bu evlilikten daha zor olacaktı belki de, bilmiyordum. Evliliğimizin bir anlaşma olması işimi yüksek oranda kolaylaştırsa da aynı evin içinde onu her gün görmek de bir nebze yoluma taş koyuyordu.

Ondan etkilenmemek için taş olmak gerekirdi.

Adını yıllardır babamın ortağı olduğu şirkette, evde, çevremde, haberlerde duyduğum adamla evlilik sözleşmesi imzalamak için şirketin toplantı salonunda oturuyordum. Onu yıllar sonra ilk kez görmüştüm. En son gördüğümde, ki bu ilk ve tek görüşümdü, sekizinci sınıfa gidiyordu. Ben ise ilkokulda, anneler günü gösterisi için giydiğim etek pembe olmadığı için ağlayan şımarık bir kız çocuğuydum.

Şimdi ise sadece bir kez babasının kolunun altında gördüğüm o çocuk ile evlenmeden önce sözleşme imzalamak üzere bekliyordum.

Sanki asırlar sürmüş kadar uzun bir süre sonra okuduğu sözleşme kağıdını siyah, kalın karton kapaklı dosyanın üzerine gelişi güzel bırakıp "Bu sözleşmeyi siktir et. Sadece," diye başladı konuşmasına. Masanın ahşap yüzeyine ritmik bir şekilde vurduğu parmaklarını birbirine kenetledi ve yaslandığı sandalyeden sırtını ayırıp masanın üzerinden bana doğru bedenini eğerek konuştu.

"Sadece bana söz ver.  Asla gerçek bir karı-koca olmayacağız."

Ukala bulduğum tavrına çok sinirlenmiştim. Sanki benim bu evlilikten tek istediğim onunla aynı yatağı paylaşmakmış gibi konuşuyordu. Sandalyedeki rahat pozisyonumu bozarak iki elimi masaya koydum ve tıpkı onun yaptığı gibi ben de bedenimi masanın üzerinde ona yaklaştırarak cevap verdim.

"Seninle soyadın dışında hiçbir şey paylaşmayacağıma emin olabilirsin."

Yüzünde iğreti duran sahte ve yapmacık bir gülümsemenin ardından "Anlaştık." dedi fısıldayarak ve ellerini yavaşça masaya vurarak sandalyesinden kalktı. Toplantı salonunun kapısını çarparak çıktığında büyük salonda yankılanan ses yavaşça silinerek yok olurken hâlâ çıkıp gittiği kapıya bakıyordum.

Onunla olmak demenin, aklımın, kalbimin ve ruhumun onun egemenliği altına girmesi demek olduğunu bilseydim, o gece ona hiç dokunur muydum?

*

Aslında ilk başta bu hikayeyi Harry olarak kurgulamıştım ama sonra çoğunluk benden Zayn okumaya alışkın olduğu için Zayn yapmaya karar verdim.

Harry olarak yazdığımda biraz daha farklıydı, sadece bazı yerleri değiştirdim. Olay örgüsünde de değişiklik yapmayı planlıyorum kafamda ama bakalım tutarsa yazmaya devam ederim.

Yorumlarınızı gerçekten merak ediyorum. İki kelime dahi olsa fikirlerinizi belirtirseniz çok sevinirim. Görüşmek üzere.

Promise Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin