•İki Hafta Önce:
Taehyung, Paris'te kaldığı evin geniş ve ferah manzaralı balkonuna çıkmış derin bir nefes çekmişti ciğerlerine ancak yine istediği ferahlığı bulamamıştı. Ne kadar derinleşirse derinleşsin içine çektiği hiçbir nefesin ciğerlerine ulaştığını hissedemiyordu.
Seul sokaklarının onu eskisi kadar sevmeyeceğini, onu hor göreceğini, her köşe başında Jungkook'dan bir ize rastlayacağını düşündüğü için, patronunun da isteği ile Paris'e gelmişti. Nedendir bilinmez, buraya geldiğinden beri rahattı rahat olmasına ama bir türlü iyi hissedememişti.
İçinden "Jungkook..." diye geçirdi yine.
"Hiç görmediğin bir ülkenin sokaklarını bile kuşatmışsın. Elele bir kez bile adımlamadığımız sokaklarda hatıran var. Gönül tahtımla gezmediğin sokağı kalmadı Paris'in. Yalnız oturduğuma emin olduğum bir restoranda bir şeyler içtik, sen yüzünü ekşitirken güldüm sana; ilk kez denediğin yemekleri beğenip beğenmediğinden konuştuk. Sessiz bir köşede öptün beni, sarhoştun. İçerideki yatakta beraber uyuduk hatta. Gözümü açar açmaz seni gördüm yan tarafta. Şimdi de benimlesin, sevdin mi manzaramızı? Evler, şehirler, kilometreler bıraktım geride ama hala uzansam dokunurum sanki hatırana, hala hiç ayrılmamış gibi yanıbaşımdasın."
İçi tüm bu düşüncelerle dolup taşarken akıttığı iki damla yaşı da elinin tersiyle silip odaya dönmek için kapalı balkon kapısına yöneldi. Bir nefes alıp kapıyı açtı. "Değişeceğiz." diye mırıldandı kendi kendine. Bu defa Jungkook'u balkonda bırakmıştı.
Seul'e geri dönemeye karar verdiğinden beri düşündüğü tek bir şey vardı, o da unutmak için buraya kadar geldiği adamdı. Becerememişti. Denemişti, unutmayı ve kendi yoluna bakmayı o da istemişti ama olmamıştı. Genellikle böyle anlarda, içindeki bir parça gururun gölgesine gizleniyordu hatıraların zihnini yakan güneşinden kaçabilmek için. Bir yandan da kızıyordu kendine, hiç mi nefret yoktu içinde?
Kendi kendine bir söz verdi; Seul'den buraya kadar getirmişti Jungkook'u peşinde ama bu sefer burada bırakacaktı. Bir kez daha aynı yükle dönmeyecekti evine.
Jungkook ile ayrıldıklarında Taehyung için her şey durmuştu. Zaman durmuştu, hayat durmuştu, aklı durmuştu. O günden beri bir şeyler hissedebilmek, yeniden başlayabilmek için çabalasa da hissedebildiği tek şey deli gibi çarpan kalbiydi. Bir tek o her şeye rağmen durmamıştı ama kırıktı, atışları hızlı ama bir sebepten de hatalıydı. Bunu da bir tek Taehyung biliyor ve hissediyordu.
Paris'e geldiğinden bu yana kendinde farkettiği bir diğer şey ise boşluktu; alelade bir boşluk değildi ama bu, hayatının tam ortasında açılan ve diğer her şeyi yutan bir kara delikti. Bu yüzden olsa gerek yaptığı tek bir şey bile anlamlı gelmiyordu. Hayatında en çok güvendiği insan onu hayal kırıklığına uğratmıştı ve bir ayrılık hediyesi olarak içindeki bu boşluğu vermişti ona. Bu yüzden de bir daha kimseye güvenebileceğini düşünmüyordu. Taehyung'un, ortaya çıkan bu güven problemini farketmesi de epey zamanını almıştı.
Ayrıldıkları gece Daegu'ya ailesinin evine giden Taehyung, burada geçirdiği birkaç günlük sürede bile durmadan kendini sorgulamıştı. Jungkook'u yeterince sevememiş miydi, kendi içine bile sığdıramadığını düşündüğü sevgisi ona yetmemiş miydi, neden başka birinin kollarında aramıştı aşkı ya da Taehyung'un göremediği bir şey mi vardı, Jungkook'un kendisine karşı hissettikleri onun Jungkook'a hissettikleri ile aynı değil miydi? Bunların hepsini onlarca kez düşünmüş ve sonunda tek bir düşünceyle dahi başa çıkamayacak kadar yorgun düşmüştü.
Çoğunlukla yemek bile yiyemiyor, derin uykulara dalamıyor, dalsa bile bu uykular kötü rüyalarla bölünüyordu. Çevresindeki herkese karşı kaynağını bilmediği bir öfkeyle doluydu. Fırtınalı bir gecenin ardından hırçınlaşan bir deniz gibiydi; önüne çıkan her şeyi dövüyordu sert dalgalarıyla. Kimseyi dinlemek istemiyor, kimseye de kendisi ile ilgili bir şey anlatmıyordu. Tavsiyelerden ve tesellilerden bıkmıştı. İnsanların ona yaralı, ürkek bir hayvan gibi yaklaştığını düşünüyordu ve bu onu daha da öfkeli bir hale getiriyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/220290161-288-k583959.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daydream : Taekook
FanfictionGeride bırakılan Jungkook için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. "Bir hayalin içinde yaşıyorum Ve şimdi beni uyandırabilecek hiçbir şey yok." • 11.04.2020