" ...Tamam, şimdi yaptıklarını gözden geçirelim. Öncellikle, asasını çok fazla yukarı kaldırıyorsun. Yanlış tutuş şekli silahsızlandırılmanı kolaylaştırır, daha kötüsü büyünün hedefine ulaşmasını riske eder. Kolunu uzat...İşte böyle."James, ona söylenilenleri harfiyen uygulayan Harry i dikkatlice izledi.
Oğlunu izlemeyi seviyordu. Odaklanırken farkında olmadan çattığı kaşlarını, gülüşünü, oyunculukla yüzünü Sirius a buruşturmasını seyretmekten keyif alıyordu.Şaşırmıştı.
Harry nin her türlü meslegi yapabileceğine inanırdı fakat seherbazlık seçmek isteyeceği aklının ucundan bile geçmemişti. Ilk başta şaka yapıyor oldugunu sanmıştı fakat yüz ifadesi oldukça ciddiydi. Bir hafta önce, akşam yemeginde söylediklerini oldukça iyi hatırlıyordu James.
"Seherbaz mı olmak istiyorsun?" James çatalını elinden düşürdü.
" Evet." diye yanıtladı kuzguni saçlı çocuk. " Hayatıma bu şekilde devam edemem baba. Benim dışımda herkesin bir amacı ve işi var. Faydamın dokunabileceği seyler yapmak istiyorum. Tıpkı sen, Sirius, Remus ve diğerleri gibi."
" Bunu istediğinden emin misin Harry? Biliyorsun, büyücülük dünyasında pek çok meslek var. Eminim kendine aralarından daha uygun bir tane bulabilirsin."
Harry nin kaşları hafifçe çatıldı.
" Beceremeyeceğimi mi düşünüyorsun?"" Bunu demek istemedim, sen zaten kendini kanıtladın." dedi James.
" Yalnızca kendini zorunda hissetmeni istemiyorum. Bizim meslek seçme şansımız yoktu çünkü karanlık her gün giderek büyüyordu, karşı koymak için yardım eli gerekiyordu... Ama sen buna mecbur değilsin. O günler geride kaldı. Artık ne tehlike altında ne de tehlikeyle mücadele etmek zorunda değilsin. Sadece mutlu ol..."" Ama beni mutlu eden şey de zaten bu." dedi Harry yavaşça. " Aynısını Hermione ve Ron'a defalarca anlattım, bunun zorunda olmakla bir ilgisi yok. Seherbaz olmayı istiyorum.. Kimsenin beni istemediğim bir şeyi yapmaya zorlamasına izin vermeyeceğimden emin olabilirsin baba."
" Bundan emin misin? " dedi James, yeniden şansını denedi. " Seherbaz olmak sandığın kadar kolay değildir. Belli bir eğitim alman ve çeşitli sınavlardan geçmen gerekecek. Aklında öyle kolay şeyler canlanmasın."
" Eminim." Harry başını olumlu anlamda salladı. " Ron her şeyi anlattı. Ne gerekiyorsa yapmaya hazırım."
James " Eh, madem son sözün bu... Kararına saygı duymaktan başka elimden bir şey gelmiyor. Ne yapmak istiyorsan ben her zaman arkandayım."
Harry gülümsedi. " Biliyorum... Teşekkür ederim baba."
Her ne kadar arkasında olacağını söylese de James, derinlerde oğlunun bu kararından oldukça huzursuzdu. Dünya artık sandıkları kadar tehlikeli olmasa da onu rahatsız eden bir şeyler vardı. Ya da sadece babalık iç güdüsüydü. Harry in yaralanacağını bildiği hiçbir faaliyette yer almasını istemiyordu.
Ya ona ihtiyacı olduğu zaman bir ormanda sıkışıp kalırsa? Bir ölüm yiyen seherbaz olduğunu ögrendiginde kuşkusuz ona zarar verirdi. Bu ihtimalleri düşünmek James i her geçen gün biraz daha umutsuzlaştırıyordu. Çaresizce her anında yanında olmak istiyordu.
Ama bunun mümkün olmadığını biliyordu. On dokuz yaşındaki oğlunu hangi sebepten ötürü durdurabilirdi? Belki de dokuz yaşında olsaydı her şey daha kolay olurdu.
" Sirius u bu kadar ciddi görmek sadece bana mı garip geliyor?"
James, kucağındaki Lyall ile birlikte ona doğru yürüyen Remus'u fark etti. Beraberinden süzülen iki kahve kupası da o karşısına oturunca bahçe masasının üzerinde yerlerini aldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WIZARD? (2)
FanfictionVoldemort un indirilişinin ardından rahat bir nefes alan büyücülük dünyası için yepyeni bir hayat başlıyor. Düşmanlıklar dostluklara, dostluklar düşmanlığa dönüşüyor... Bütün hortkuluklar yok edildiğine göre Harry ve Ginny yıllardır hayalini kurdukl...