29. Bölüm ~ Ses ~

748 90 147
                                    

" Daha ne kadar beklememiz gerekiyor? Bu zamana kadar geri dönmüş olması gerekiyordu."

" Kes sesini Rodolphus." Siyah saçlı kadın öfkeyle tısladı. "  Ne zamandan beri efendimizin kararlarını sorguluyorsun? Geleceğini söylediyse gelecek."

" Şu Potter." dedi Rodolphus Lestrange, Bellatrix i umursamadı.
" Ya her şeyi çözüp ona tuzak kurduysa? Hala vücudu onun kontrolünde."

" Öyle olsa bile uzun sürmeyeceğinden eminiz." dedi Lucius. " Potter bile olacaklara uzun süre dayanamaz."

" Evet ama bu Potter ın hala yoldaşlıktan ayrılmadığı anlamına gelmiyor." Crouch Jr hararetle konuştu. " Gidip efendimizin iyi olup olmadığını kontrol etmeliyiz."

Bellatrix " Burada Karanlık Lord'tan bahsediyoruz sizi aptallar!" dedi kızgın kızgın. " Nasıl onun bir yoldaşlığa yenilecegini düşünürsünüz? Potter ın bedeni bile gücüne engel degil." Bakışlarını keskince Lucius a çevirdi. " Neden hala Draco'dan ses seda yok?"

Lucius un yüz hatları anında gerildi.
" En son gönderdiği mektupta halledilecek birkaç işinin olduğunu yazmıştı."

" Karanlık Lord tan bahsetti mi?"

Lucius başını iki yana salladı. " Ondan haber almamış."

" Öyleyse işini çabuk bitirmesini söyle." dedi Bellatrix sertçe.
" Yapacağı tek şey Karanlık Lord un önünü açmak. Artık bu kokuşmuş yerde bekleyecek bir günüm bile yok. Hele ki sizinle."

" Senin gibi bir çatlağa katlanmak bizim hoşumuza gidiyor sanki..."

" Bir şey mi dedin Greyback?" Bellatrix bakışlarını keskince koltuğun üzerinde oturan Fenrir Greyback'e dikti. Kavisli asası çoktan avuçlarının arasına yerleşmişti.

" Hayır demedim." dedi Greyback. Bakışlarını ürkütücü görünen kadından kaçırdı.

" Ben de öyle düşünmüştüm." dedi Bellatrix zehirli bir tonda.

" Yukarıdakini ne yapacağız?" dedi Avery.

" Karanlık Lord zamanı gelene kadar ona dokunmamamızı emretti." dedi Lucius Malfoy. " Kendisi gelince ne yapmak istiyorsa onu yapar. "

Greyback gözlerini yukarı dikti.
" Şuan birilerine dişlerimi geçirmek için mükemmel olurdu aslında-"

Bir cisimlenme sesi onu böldü. Odadaki herkes oturdukları yerden ayağa sıçradılar.

" Bu o." dedi Bellatrix. Koyu gözleri heyecanla parıldadı. " Git kontrol et Barty."

Crouch hızla salondan ayrılıp kendini koridora attı. Geri döndüğünde bakışlarındaki heyecan soluklaşmıştı.

" Malfoy."

Bellatrix gözlerini devirdi. Kendilerine rahatsız bakışlar atan yeğenine içeri gelmesini işaret etti.

" Nihayet gelebildin Draco. Bize ne haber getirdin?"

" Biliyorlar." dedi sarışın oğlan.
" Potter ın ıçindeki ruhtan heberleri var."

Bellatrix " Efendimiz iyi mi?" dedi endişeyle.

Draco rahatsızca başını iki yana salladı. " Bilmiyorum."

" Ne demek bilmiyorsun Draco?" dedi Lucius. Sesinden korku ve endişe akıyordu. " Onlarla birlikteydin. Eğer Karanlık Lord a bir şey yaptılarsa bunu bilirdin."

" Onu demek istemedim. Karanlık Lord a bir şey yapamazlar çünkü Potter ın nerede olduğunu kimse bilmiyor." dedi Draco.

Bellatrix in kızgınlık ve endişe arasında gidip gelen yüzüne bir gülümseme yayıldı. " Anlamış olmalı... Bu güzel...Çok iyi." dedi kadın. Salonun ortasında bir tur attı.
" Aferin sana Draco."

WIZARD? (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin