WIZARD? (2)

2. Bölüm ~ Azkaban~

" Kim, bunu yapma."

" Agh, kes sesini."

Meg, göğüslerini ortaya çıkaran elbisesini düzeltmeye çalışan siyah saçlı arkadaşını huzursuzca izledi. Çantasının kemerini sıkıp ağırlığını bir ayağından diğerine verdi.

" Sana söylüyorum, bu iyi bir fikir değil. Onu tanımıyorsun bile, ya başına kötü bir şey gelirse-"

" Carlos öyle biri degil." diye kestirip attı Kim.

" Senden dört yaş büyük." dedi Meg ısrarla. " Ayrıca seni nereye götüreceğini söyledi mi?"

" Sana ne bundan?" dedi Kim kızgın kızgın. " Sırf hayatında kimse yok diye kıskançlık yapma."

Meg kaşlarını büzdü." Sadece kendine zarar vereceğin bir hata yapmanı istemiyorum... En azından ne zaman döneceğini söyle Kim."

Kim " Ertesi sabah dönmüş olurum. Senin yapman gereken tek şey Nicole'ü oyalamak. Gayet basit. " dedi.

Meg rahatsızca bakışlarını kaçırdı.
" O-onunla... o şeyi yapmayacaksın değil mi?"

Kim kızın ifadesi üzerine gözlerini devirdi. " Elbette hayır." Ellerini Meg in omuzlarına koydu. " Merak etme, sadece içki içip biraz eğleneceğiz. Sen gözlerini açıp kapayıncaya kadar dönmüş olacağım."

Meg " Umarım soylediğin gibi olur-"

Sokağın diger ucundan duyulan korna sesi onları böldü.

" Bu Carlos." Kim hızlıca kızıl saçlı kızı yanağından öptü. " Teşekkür ederim, seni seviyorum. Bir gün sevgili yaptığında arkanı toplayacağıma söz veriyorum.."

Meg, arabanın yanına koşan arkadaşını küçük bir tebessümle izledi. Kim arabaya binip gözden kayboldugunda bu tebessüm tamamen yok oldu. Çağresizce ara sokaktan çıkıp yetimhanenin yolunu tuttu.

Kim tek arkadaşıydı ve ona zarar gelmesini istemiyordu. Reşit olmak için sadece bir yılı kalmıştı. Tek bir yıl. Eger şansı yaver giderse bu bok çukurundan onu ve kendisini kurtarabilirdi.

Dalgın dalgın yürümeye devam ederken yetimhanenin demir kapısının önünde duran motorsikletli, kaldırımdaki taşları izlemeyi bırakıp başını kaldırmasına sebep oldu.

"...Buna çift yönlü ayna deniliyor. Bir daha ne zaman istersen beni arayabilirsin." dedi Harry. Elindeki bir aynayı Edwin e verdi.

Edwin aynaya ilgiyle baktı. " Vay canına, tıpkı telefon gibi ama görüntülü. Tesekkürler."

" Ve bu da benim hediyem." dedi Ginny. Ağzına kadar Bertie Botts ve çikolatalı kurbagağa kutusuyla dolu olan bezden bir çantayı ona verdi.

" Merlin aşkına, sen harikasın Ginny!" diye heyecanla haykırdı Edwin. Ginny onun ifadesine sırıttı. " Hızlı ögreniyorsun."

Çantadaki büyülü şekerlemeleri inceleyen Edwin in aniden yüzü asıldı. Harry onu fark etmişti.

" Bir sorun mu var?"

" Keşke..Sizi her zaman görebilmemin bir yolu olsaydı."

" Bunu ben de çok isterdim..." dedi Harry. " Fakat biliyorsun, Kathy dedi ki-"

" Evet, evet prosedürleri biliyorum." dedi Edwin keyifsizce. " Evli bir çift olmadığı sürece bir çocuğun evlatlık alınmasına izin verilmiyor..."

Harry, bu konuyu babasıyla konuşmuştu. Sirius ve James Edwin in onlarla yaşamasında bir sorun görmüyorlardı. Keza Kathy de Edwin i yanına almayı düşünmüştü fakat içlerinden biri evlenmediği sürece bu pek mümkün değildi.