WIZARD? (2)

16. Bölüm ~Carpe Diem~

" Ne?"

" Doğru duydun." dedi kızıl saçlı adam. " Bir hafta içinde Kovuk'a geri dönüyoruz."

Ginny büyük erkek kardeşine bakakaldı. " A-ama neden?

" Fleur ile ayrılmaya karar verdik." dedi Bill. "

Ginny sessizliğini korudu. Bu habere otuz iki diş gülümseyip abisinin boynuna atlaması gerekiyordu fakat nedense Ginny nin bunu yapası gelmedi. Çünkü Bill in yüzündeki bir şeyler canını acıtmıştı...

" Onu sevdiğini sanıyordum."

" Annemi ve seni daha çok seviyorum." dedi Bill sessizce. " Siz bana babamın emanetisiniz... Ailemden herhangi birini mutsuz edecek bir evlilik yapmak istemiyorum."

Ginny buna üzülse mi yoksa sevinse mi bilemedi. Erkek kardeşine doğru birkaç adım atıp boynuna sarıldı.

" Özür dilerim."

" Ne için?" dedi Bill kollarıyla karşılık verirken.

" Delacourlarda söylediklerim için." dedi Ginny. Kendini berbat hissediyordu. " Sadece beni ve Ron u korumak istiyordun..Keşke bunu daha önce söylemeye fırsatım olsaydı."

" Sorun değil." dedi Bill. " O şekilde duymanızı istemezdim."

Ginny abisinin kollarından çıkarken
" Peki ya Delacour?" dedi. " O, bu kararın hakkında ne düşünüyor?"

Bill" Saygıyla karşıladı." dedi. Ama Ginny nedense kardeşinin yüz hatlarından bunun tam tersini sezdi.

Bill " Diğerlerine de hazırlanmalarını söylesen iyi olur. Neredeler?"

Ginny rahatsızca yerinde kıpırdandı.
" Dışarıdalar, Adrien onlara şehri gezdiriyor."

" Peki sen neden buradasın?"

Elbette Bill e söylediği koca bir yalandı. Adrien nın nerede olduğu konusunda bir fikri yoktu fakat Harry, Hermione ve Ron üç haftadır yaptıkları gibi şehri turluyorlardı. Pettigrew a dair en ufak bir bile bulamamışlardı ve kuzguni saçlı sevgilisinin ruh hali giderek daha da kötüleşiyordu. Ginny bu kez onlara katılmamıştı çünkü Harry i huzursuz görmek hem onu hem kendisini yıpratıyordu. Aslında bakarsanız Ginny artık Paris ten defolup gitmek istiyordu. Çünkü bu güzel şehrin sokaklarında dolaştıkça hüzünleniyor ve kendini bencil hissediyordu.

Ginny Adrien nın salonuna kaçamak bir bakış attı. " Paris sandığım kadar ilgi çekici bir yer değilmiş... Err, şu bir hafta konusunda. Seninle sadece ben döneceğim."

Bill şaşkınca ona baktı. " Neden? Bir sorun mu var?"

" Hayır her şey yolunda. Harry, Hermione ve Ron un biraz daha burada kalmaları gerekiyor." dedi Ginny.

Bill in şaşkın yüz ifadesi bir parça sertleşti. " Harry ile aranda bir sorun mu var?"

" Elbette hayır." dedi Ginny, gözlerini devirdi. " Bu gizli... Aslında bakanlıkla ilgili. Bu yüzden Paris'te sana eşlik etmek istedik. Görevi tamamlayana kadar Ingiltere'ye dönmeyecekler."

" Oh, bu her seyi açıklıyor." dedi Bill, anladığını gösteren bir bakış attı.
" Öyleyse bakanlık işlerinden sıkıldın?"

" Gibi gibi." diye geveliyiverdi Ginny.

" Bak ne diyeceğim, aşağıda harika bir kafe var. Neden birlikte bir şeyler içmiyoruz? Tıpkı eski günlerdeki gibi. Ardından biraz etrafı turlarız." dedi Bill.

Ginny " Gerçekten mi?" Yüzüne bir gülümsemenin yayılmasına engel olamadı.

" Elbette." dedi Bill. " Paris'teyiz, seni bir başına asla bırakamam. En azından kız kardeşim için bunu yapayım."