WIZARD? (2)

27. Bölüm ~ Intikam ~

Harry, babasının çalışma masasındaki çekmeceyi yavaşça açtı, gümüş çanağı ortaya çıkardı.

Hermione nin ona bıraktığı paketin iplerini çözdü. Dumbledore un neden ona hafızalarını bıraktığına bir anlam veremiyordu... Harry nin bütün bunları yaşayacağını biliyor muydu gerçekten? Neden ona hiçbir şey söylememişti?

Paketin içinden iki küçük camdan şişe ve daha önce hiç görmediği metalden siyah bir kutu çıktı. Açmak için elinde evirip çevirdi fakat kutunun ne kilidi ne de kapağı vardı. Sadece metalden bir dikdörtgendi. Altını çevirdiğinde altın harflerle işlenmiş bir cümle olduğunu gördü.

Onu gerçekten bir ışığa ihtiyaç duydugunda açabilirsin.

Tipik Dumbledore...Ama Harry nin bugün bilmecelerle uğraşacak zamanı yoktu. Kutuyu cebine tıkıp cam şişelerden birini dingin dingin dönen gümüşi sıvının içine döktü. Derin bir nefes alıp başını suyun içine daldırdı.

Uzun bir düşüşün ardından ayakları en sonunda zeminle buluştu.

Bir sokaktaydı. Hava karanlıktı ve bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Sokağı sadece uzun bir lambanın cılız ışığı aydınlatıyordu.

Bu...bu yer çok tanıdıktı. Karşında duran binanın bahçesindeki demir parmaklıkları görünce karnı ters takla attı.

St. Adams Yetimhanesi.

Dumbledore ona onu yetimhaneye bıraktığı anısını vermişti... Çocukken bu anı hayal ederek uyulmadığı tek bir günü bile olmamıştı. Ta ki o kişinin Dumbledore olduğunu öğrenene kadar...

Karşı kaldırımın önünde bir hareketlilik gördü. Hızla atan kalbini umursamadan yetimhanenin kapısına koştu. Dumbledore siyah cüppesi ve kucağındaki bebekle paspasın üzerine cisimlenmişti. Hava öyle karanlıktı ki yüzü zar zor seçiliyordu.

Kapıya birkaç kere hızlı hızlı vurdu. Sepetin için duran bebeğin yanına çok aşina olduğu bir zarf bıraktı. Harry nin zarfta ne yazdığını tahmin etmesine gerek yoktu.

Thomas Jerry Treap.

Içerideki haraketlenmeler yaşlı adamı alarma geçirdi. Paspasın üzerine koyduğu bebeği son kez süzdü. Dumbledore siyah kapşonunu sıkı sıkı tutup kenara çekildi.

Adam Harry i şaşırtarak cisimlenmek yerine merdivenlerden aşağı inip bahçeye saklandı.

Yetimhanenin kapısı aralandı. Simith şaşkın bakışlarla etrafı süzdükten sonra sepeti avuçlayıp içeri girdi, kapı arkasından kapandı. Bundan sonrasını az çok biliyordu zaten Harry. Neden Dumbledore göstermek için bu anıyı seçmişti?

Harry kulağına dolan hıçkırma sesiyle donakaldı Dumbledore ağlıyor muydu? Harry adama doğru geniş geniş adımlar attıp bahçeden geçti. Cebindeki asasını ortaya çıkardı.

" Lumos."

Ağlayan kişi Severus Snape'ten başkası değildi.

Harry nin gözleri dehşet içinde büyüdü. Hızlı hızlı etrafına bakındı, yaşlı büyücünün yanlarına cisimlenmesini bekledi ama o gelmedi. Yağmurdan sırılsıklam olan sokakta Snape ve Harry den başkası yoktu.

Harry şaşkınlığı atlatamadan görüntü değişiverdi. Bu kez yetimhanenin holündeydiler. Harry nin şaşkınlığa ugramasına sebep olan bir diger yüz karşısında beliriverdi.

" Severus? Burada ne işin var?" dedi Kathy şaşkınca.

" Fazla zamanım yok." dedi Snape hızla. " Harry Potter ile ilgili."