19. Bölüm ~ Sahte ~

665 93 242
                                    


Kahretsin yine mi?!

Harry gözlerini açar açmaz gökyüzünü kaplayan ağaçları görünce hızla yerinden doğruldu.  Bu hafta kesinlikle üçüncü oluyordu ve gerçekten delirmek üzereydi.

En azından başka bir kadının kollarında uyanmaktan daha kötü değildi. Ya bu ormanda bir sorun vardı ya da... Hayır, hayır buna inanmak istemiyordu. Bütün hortkulukları yok ettiğinden emindi. Ayrıca yara izi hiç acımamıştı ve normal kabusları dışında herhangi tuhaf bir olay görmemişti. Sadece...Sadece bu tuhaflık vardı işte.

Belki de Ron un söylediği gibi gerçekten uyur gezerdi.

Öyleyse buna hemen bir çözüm bulmak zorundaydı çünkü durum kontrolden çıkıyordu. Paris'teki olay tekrarlanırsa bu kez ne yapardı hiç bilmiyordu.

Ginny onunla konuşmuyordu. Kovuk a gitmeyi denemişti fakat Mrs. Weasley bir süre Luna da kalmak istedigini söylemişti. O gece neler oldugunu deli gibi merak ediyordu ama bir yandan da kızıl saçlı sevgilisiyle konuşacak yüzü yoktu.

Bill i yaralayanın kendisi olduğunu hatırladıkça midesi büzüş büzüş oluyordu. Eğer aptal gibi davranmamış olsaydı Vigilia Vetiti yi asla kullanmamış olacaktı. Harry sadece Ginny e ulaşmak istemişti oysa! Paris'ten ne kadar çabuk ayrılırsa her şeyi o kadar cabuk yoluna sokabileceğini sanmıştı.

Şimdi ise elinde koca bir hiç vardı.

Pettigrew kaçmıştı, uyur gezerligi ile ugraşıyordu, Bill in yüzündeki yaraların nedeni kendisiydi ve Ginny onunla konuşmuyordu.

Harika- Ah, bir de her gün düzenli olarak babasına yalan söyluyordu.

Hayattan başka ne isteyebilirdi ki(!)

Ayağa kalktı, bahçeyi geçip kapıdan içeri girdi. Saatin kaç olduğunu bile bilmiyordu.

" Harry? Nerelerdeydin?"

Harry, mutfak masasında oturan Edwin e bakışlarını çevirdi. " Yürüyüş yapıyordum." dedi kısaca. Uyurgezer olduğunu söylemek istemiyordu. Şuan hiç de onunla dalga geçmesine izin verecek havada değildi.

" Ormanda? Yerinde olsam oraya adım atmazdım, tanrı korusun."

Harry, o Paris'teyken neler olup bittiğini öğrenmişti. Remus ile karşılaşması büyük şansızlıktı.

" Benim hatam, sana animagus olduklarını anlatmalıydım. " dedi Harry.

Edwin " Kendini günah keçisi ilan etmeyi bırak. Meg ve benim ormana girmeye çalışacağımızı asla bilemezdin." dedi.

Harry yanıt vermedi. Şu aralar nedense her sey onun suçuymuş gibi geliyordu.

" Bowlinge gitmeye ne dersin?" diye önerdi Edwin. " Sen olmayınca burası epey çekilmez oldu. Kafamız dağılmış olurdu."

" Üzgünüm Edd ama bugün hiçbir şey yapmak istemiyorum." dedi Harry.

Edwin yorumda bulunmadı. Meraklı ve temkinli bakışlarla Harry i süzmeye devam etti. " Hadi, anlat bana. Bir şey olmuş."

" Hiçbir şey olmadı-"

" Kes şunu." dedi Edwin kızgın kızgın.
" Döndüğünden beri aynı masalı anlatıp duruyorsun. Canını sıkan bir şeylerin olduğu bariz. Eskiden her şeyi bana anlatırdın...Şimdi ise hiçbir şey paylaşmıyorsun."

Harry " Hangi birini anlatabilirim ki?" dedi. Istemeden sesi çatladı. Başını iki yana salladı. " Her şey...her şey öyle tepetaklak oldu ki. "

" Birinden başla öyleyse." diye önerdi Edwin. " Mesela Ginny'den başlayabilirsin. Geldiğinden beri bir kere bile görüştüğünüzü görmedim. Keza o da buraya gelmiyor."

WIZARD? (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin