WIZARD? (2)

34. Bölüm ~ Hafıza ~

Hatırla, hatırla...

Hatırlamak zorundasın!

Kızıl saçlı kız yatağının üzerine serilenler yüzünden delirmek üzereydi.

Her ne kadar her şey normalmiş gibi davranmaya çalışsa da öyle değildi.

Endişeliydi.

Hiç tanımadığı -hatırlamadığı- insanlar arasında vaktini geçiriyordu. Onunla konuşup yemek yiyiyorlardı, sürekli sorular soruyorlardı ve en kötüsü de Ginny haftalardır deniyor olmasına rağmen hiçbir sey hatırlamıyordu.

Kendisine değer verdiklerini görebiliyordu fakat bütün bu olanlar çok yeniydi. Gözlerinizi açtığınızda aniden yabancı birinin evinde uyanmak sizi nasıl hissettirirse Ginny de aynı şeyleri hissediyordu. Erkek kardeşi olduklarını söyleyen iki erkek her gün hafızasını tazelemek için eşyalar ve resimler getiriyorlardı. Onları üzmemek için ilgileniyormuş gibi yapıyordu fakat hiçbirinin yardımı dokunmuyordu.

Tamamen boşluk.

  Annesi onunla iletişim kurmaktan kaçınıyordu çünkü ne zaman Ginny i görse gözleri doluyor ve suskunlaşıyordu. Önceki hayatında da aralarının böyle olup olmadığını merak ediyordu.

Bir de Hermione vardı. Hermione ile konuşmak onu rahatlatıyordu. Ron ve Bill in yanında ne kadar gerginse kızın yanında o kadar rahattı. Tabii bunun da bir sınırı vardı. Her ne kadar ona güvenebileceğini hissetse de Ron ile bir araya geldiklerinde birbirlerine attıkları bakışlar ve fısıldaşmalar rahatsız ediciydi.

Bu yüzden de bütün gün odasında vakit geçiriyordu. Neden bilmiyordu fakat o etraftayken tıpkı kendisi gibi aile üyelerinin de gerildiğini hissediyordu. Hermione ye bunun nedenini sormuştu fakat kabarık saçlı kız konuyu değiştirmek konusunda bir ustaydı.

Hafızasını silen kendisi olduğunu biliyordu fakat bunu neden yaptığına dair hiçbir fikri yoktu. Kimsenin de bunu söylemeye niyeti yokmuş gibiydi.

Tak, tak, tak.

Ginny rahatsızlık hissinin yeniden vücudunu sardığını hissetti. Yatağında duran resimlere panik içinde baktı. Yine hiçbir şey hatırlamadığını söyleyecek ve yine hayal kırıklığı dolu bakışların altında kendini mahçup hissedecekti. Eğer hafızasını silen kendisiyse bütün bunların şuçlusu da ondan başkası olamazdı.

" Ginny, müsait misin?"

" Mhmm."

Molly eşikten başını içeri soktu. Yüzünü içten olmaya çabalayan bir gülümseme çekiştirdi.

" Seni görmek isteyen bir arkadaşın var."

" Kim?" dedi Ginny şaşkınlıkla.
" Yoksa şu sarışın kız mı?"

Molly yanıt vermek yerine kenara çekildi. Ginny gelenin kim olduğunu görünce olmayan neşesi iyice kaçtı.

Molly " Harry seni görmek için gelmiş tatlım."

Oğlanla gözleri kesişince bakışlarını hemen ayırdı. Onu en çok huzursuz eden kişi tam da karşısında duruyordu. Sadece iki kere karşılaşmışlardı ve ikisinin de güzel hatırlanır anılar olduğu söylenemezdi.

" Benden getirmeni istediğin bir sey var mı canım? Peynirli böreğim daha yeni fırından çıktı."

" Hayır, aç değilim." dedi Ginny.

" Ben aslında Harry e sormuştum tatlım." dedi Molly tatlılıkla.

Harry " Teşekkürler Mrs. Weasley, gelmeden önce Çatlak Kazanda bir şeyler atıştırmıştım." dedi.