" Hey."
Harry, yanına oturan Sirius a gülümsemeye çalıştı. Başarılı olduğu pek söylenemezdi.
" Selam."
Sirius " Burada tek başına ne yapıyorsun?"
Harry omuz silkti. " Hiçbir şey." dedi. Gerçekten de hiçbir şey yapmıyordu. Şu sıralar gözlerini gökyüzüne dikmekten başka bir uğraşı yoktu zaten.
" Yanlış soru seçimi." dedi Sirius, oğlanın yanına oturdu. " Ne düşünüyorsun?"
" Bilmem?" dedi Harry. " Aslında ortada düşünecek pek de bir şey kalmadı."
" Öyle mi?" dedi Sirius. " Belki de gözden kaçırdığın bir şeyler ya da birileri vardır."
Harry " Neden geleceğini haber vermedin?" dedi, son söylediklerini görmezden geldi.
" Ne zaman bunu yaptım ki?" dedi Sirius. " Burada oturmak dışında yapman gereken bazı işler yok mu?"
Harry omuz silkti. " Bildiğim kadarıyla yok."
" Hadi ama." Sirius yavaşça omzuna vurdu. " Ginny den bahsettiğimi biliyorsun. Yanında olman gerekiyor."
" Yanında olup olmamam hiçbir şeyi değiştirmeyecek Sirius çünkü artık onun için sokaktan geçen bir yabancıdan farksızım." dedi Harry sessizce.
Sirius " Bu seni neden durdursun ki?"
Harry hafifçe kaşlarını çattı. " Sen beni dinlemiyor musun? Onun için hiç kimseyim. B-beni tanımıyor bile! Tamamen bir yabancı..."
Sirius un üzgün bakışlarla onu izlediğinin farkında olmadan devam etti. " Ben..ben onun için dönmüştüm. Ginny için. Artık yaşamak için bir amacım yoktu çünkü. Ama şimdi... Zaten onu çoktan kabetmişim.
Aralarında uzun bir sessizlik oldu.
" Ama bu onu tamamen kaybettiğin anlamına gelmez." dedi Sirius. " En azından hala hayatta, öyle degil mi? Gözlerini açtığında o uçurumdan atlamış da olabilirdi."
" Ben kötü bir insan mıyım Sirius?"
Sirius gözlerini kırpıştırdı. " Elbette, hayır."
" Öyleyse neden bütün sevdiklerimi birer birer yitiriyorum?" dedi Harry. Sesinin titremesine engel olamadı.
" Önce annem, sonra babam..V-ve şimdi de Ginny. Hayatım lanetlenmiş gibi."" Sevdiklerimiz bizi sonsuza kadar terk etmezler Harry." dedi Sirius. Parmağıyla Harry nin göğsüne işaret etti. " Onlara ihtiyacın olduğunda nerede olduklarını gayet iyi biliyorsun."
Harry bir süre yanıt vermedi. " Yine de burada değiller."
" Sen onları göremesen de oğullarının mutsuz olduğunu biliyorlar." dedi Sirius. " Ve James beni bunun için azarlamadan önce gitsek iyi olur. Hadi, ayağa kalk bakalım."
Harry bu ani konu değişimine afalladı, yüzünü buruşturdu. " Hayır Sirius, bunu daha önce de söyledim. Seninle ne bara ne de çıtır avına çıkmayacağım."
" Tabii, sen her gün Çatlak Kazanda ateşviskilerini götürürken bir sorun olmuyor." dedi Sirius alayla. - Ki Harry nin ağzına hiçbir şey sürmediğinden bihaberdi- " Herneyse, konumuz bu değil. Seni görmek isteyen birkaç misafirin var."
" Kim?" dedi Harry şaşkınlıkla. " Ron ve Hermione az önce gittiler."
" Benimle gelirsen kendin öğrenirsin." dedi Sirius, ayağa kalktı.
Harry, Tom a hiç dokunmadıği içkinin parasını ödeyip Sirius u takip etti.
Üç gündür Çatlak Kazanda kalıyordu. Mükemmel bir yer olduğu söylenemezdi fakat insanların sık uğradığı bir mekandı. Onları izlemek kafasını meşgul tutmasını sağlıyordu.
Çünkü kendi zihniyle başbaşa kalmak isteyebileceği en son şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WIZARD? (2)
FanfictionVoldemort un indirilişinin ardından rahat bir nefes alan büyücülük dünyası için yepyeni bir hayat başlıyor. Düşmanlıklar dostluklara, dostluklar düşmanlığa dönüşüyor... Bütün hortkuluklar yok edildiğine göre Harry ve Ginny yıllardır hayalini kurdukl...