Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}

«Nekoma'nın Kız Voleybol Takımı»

İlk günün antrenmanın sonlandığını söyleyen işaret Koç Naoi'nin düdüğünün sesi olmuştu. Takımdaki erkekler etraftaki topları topladıktan sonra sıraya geçtiler koçlarının önünde. Alluriana ve Megumi sırtlarını duvara yaslamış, uyuyakalmışlardı. Yasufumi çoktan eve gitmişti. Torunlarını unuttuğu için eve girdiği zaman azar yemişti tabii.

Kuroo ve Yaku, sınıf arkadaşlarının uyuyakaldığını farkettikleri zaman birbirlerine baktılar. Uyandırıp uyandırmamak arasında kalmışlardı. Onları bu denklemden kurtaran kişi Kozume Kenma olmuştu. Megumi'yi omzundan tutup sallayınca siyah saçlı kız çığlık atarak uyanmıştı. Siyah saçlı olanın çığlığı ile beyaz saçlı homurdanarak gözlerini açtı.

"Kes sesini Megumi. Tiz çığlıkların kulak zarı sağlığım için tavsiye edilmeyenler listesinde." Megumi ablasının söylenmesine karşılık ona dirsek attı. İkili küçük ve saçma bir tartışmaya başlamadan önce Yaku araya girdi.

"Antrenman bitti. Koç Nekomata gideli çok oldu. Siz nasıl gideceksiniz?"

"Ha?" Kızların verebildiği tek tepki şaşkınlık olmuştu. Büyükbabaları ikisini bırakıp gitmiş miydi? Nasıl bir sorumsuzluktu bu! Alluriana söylenerek ayağa kalktı. Megumi kalkmamak için dirense bile ablasının tekme atması ile ayağa kalkmıştı.

"Size eşlik edebiliriz. Ne tarafa gidiyorsunuz." dedi Yaku okul arazisinin bitimine geldikleri zaman. Alluriana omuz silkerek bilmediğini söyledi. Yürüyerek eve döneceğini hiç düşünmemişti. Megumi göz devirerek sola sapan yolu gösterdi. "Ordan istasyona doğru yürüyeceğiz. Sorun çıkmayacaktır. Teklif için teşekkürler Morisuke-senpai."

Yaku gülümseyerek sağdaki yoldan devam etti. Kuroo ve Kenma, iki kızla beraber devam ettiler. Megumi ve Alluriana bunun farkında değildi ama. Kızlar iki metre arkalarında yürüyen iki erkekten habersizlerdi.

"Bu gece kesinlikle o yaşlı kediyi yastıkla boğacağım."

Alluriana, kardeşinin sinirle kurduğu planlara karşı gülmekle yetindi. "Yastığı kafasının altından çekebilirsen boğarsın. Yardım ihtiyacın olursa ağaç evde oyun oynuyor olacağım." dedi Alluriana sakinlikle.

Megumi göz devirdi ablasının sakinliğine. Bazen her şeye sakin yaklaşması onu sinir ediyordu. Etrafta bu saatte kimsenin olmayacağını düşünüyordu. Yanılıyordu. Ablasının belini tekmeledi. "Çok sıkıcısın."

Alluriana beline yediği tekme ile neredeyse yere düşüyordu. Son anda dengesini bulmayı başarmıştı. Kaşlarını çatarak kardeşine baktı. "O yaşlı moruğa tabii ki bizi unutmasının bedelini ödetmek istiyorum. Yemeğine tuz yerine şeker katmayı falan düşünüyordum ben. Ölürse acı çekemez. Yatağının içine taş falan koyarız belki."

İki kız gülerek büyükbabalarına yapacaklarını konuşmaya başladılar. Arkalarında yürüyen Kozume Kenma, kızlara korkuyla bakıyordu. Yanındaki Kuroo Tetsurou ise yüzündeki eğlenen gülümseme ile bu yılın eğlenceli geçeceğini düşünüyordu.

➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵

"Ben Rakkasei Kireina." Alluriana kendisi gibi ikinci yılında olan açık kahverengi saçlara ve açık yeşil gözlere sahip kıza baktı dikkatle. Kız voleybol takımının antrenmanı az sonra başlayacaktı ve Alluriana, kardeşi gibi çok çabuk kaynaşan biri değildi.

"Nekomata Alluriana." Kireina gülümseyerek Alluriana'nın yanındaki yerini aldı. "Kireina diyebilirsin. Soyismimle seslenilmesi hoşuma gitmiyor. Sana Alluriana demem sorun olur mu?" Alluriana kızın enerjik ve sevecen davranışlarını kız kardeşi Megumi'ye benzetmekten kendini alamadım.

Gülümsedi. "Sorun olmaz. Ayrıca burada kardeşim de olduğu için Nekomata diye seslenmen sorun çıkaracaktır." dedi üç kızla konuşan Megumi'yi göstererek. Kireina, Alluriana'nın gösterdiği siyah saçlı kıza baktı. Ardından tekrar Alluriana'ya baktı.