«Finaller»

301 31 36
                                    

Günün son sınavını verdiklerinde Yaku arkasına döndü hızla. Alluriana her sınav döneminde olduğu gibi uyuyordu. Arkasındaki Kuroo ise kızın dizlerine gelen saçlarla oynuyordu. Alluriana'nın yakın bir zamanda saçlarını beline kadar kestireceğini duymuştu.

Mantıklı bir karardı. Voleybolda uzun saça fazla izin verilmezdi. Komiktir ama Nekoma takımındaki kızların hepsinin beline kadar gelen saçları vardı. Ya da omuzlarına. En uzunu ise Alluriana'nın saçlarıydı. Dizlerine kadar geliyordu. Bu konuya nasıl geldik? Ah! Konuya geri dönün.

Yaku, iki arkadaşına göz devirdi. Rahatlıkları Yaku'yu strese sokuyordu. "Riana ne zamandır uyuyor?" Yaku'nun sorusu ile Kuroo saate baktı. Son on dakikadır uyuyordu. "On dakika. Büyük ihtimalle uykusunun en derin anında. Uyandırırsan kıyameti sana getirir."

Yaku başını salladı. Alluriana yeni uyandığı zamanlarda çekilmiyordu. Özellikle sınav zamanları yattığı öğle uykularında... Ne yazık ki az sonra kıyamet ayaklarına kadar gelecekti.

Sınıfın kapısında bir birinci sınıf belirdi. "Şey... Nekomata Alluriana-senpai'yi rehber hocası Furūtsu Umeno-sensei çağırıyor." Alluriana'nın berbat bir huyu vardı. İsmini duyduğu an uyanırdı. Ya da konuşmaya dahil olurdu.

Kafasını sıradan kaldırdı beyaz saçlı kız. "Geliyorum." Beyaz saçlarını düzeltişini, çıkardığı gözlükleri takışını izledi iki erkek gergin bir şekilde. Sıradan kalkınca gerindi Alluriana. Sakindi. "Geri geldiğimde uykumu bölenin ağzının ortasına bir tane servis çakarım. Ağzında voleybol topu ile gezer."

Sınıflarından bir çocuk Alluriana sınıftan çıkınca Kuroo'ya yaklaştı. "Kuroo sen ciddi ciddi Nekomata ile çıkıyor musun? Oğlum bu kız seni evirir çevirir deşer." Kuroo sırıttı. Alluriana'yı fazla vahşi görüyorlardı.

En azından dışardan öyle görünüyordu. Kuroo diğerlerinin bilmediği bir yanını biliyordu beyaz saçlının. Kedi yavrusu gibi ilgi istediği oluyordu. Çok sakindi aslında. Her zaman sakindi aslında. Ama ürkütücü oluyordu sakinliği.

Alluriana, Umeno'nun onu beklediği odaya girince iç çekti. Üçüncü yıl olduğu için bir şeyler söyleyecekti kesin. Alluriana'nın tepesini attıracak şeyler. "Furūtsu-sensei?" Umeno içeri giren kıza gülümsedi.

Önündeki sandalyeyi işaret etti. Alluriana tereddüt dahi etmeden oturdu. Sadece dinlemeye gelmişti. Fikrini değiştirmeyecekti. "Konu ne biliyorsun değil mi? Açık olacağım o zaman." Alluriana başını salladı. Konu geleceğini çizeceği yoldu.

"Nekomata, notların harika düzeyde. En düşük notun bile ortalamaların üzerinde. Sence seçtiğin yol daha mı iyi? Bu notlarla tıp kazanabilirsin. Sınavda harika bir üniversite tutturursun. Neden voleybol istiyorsun? Bu notlara sahipken neden? Beş veya on yıl sonra pişman olacaksın. Gençliğini bahane etme. Yetişkinlerin sözünü dinle."

Alluriana iç çekti. İngilizce hocası olan Furūtsu'yu seviyordu. Yetişkinlerin sözünü dinlemeyi sevmezdi. On veya beş yıl sonra bundan pişmanlık duymayacaktı. Voleybol oynamayı seviyordu. Devam edecekti.

"Furūtsu-sensei size saygısızlık yapmak istemiyorum. Voelybolu seviyorum. İlerlemek istiyorum. Neler yapabileceğimi görmek istiyorum. Yıllar sonra bu kararımdan pişmanlık duymayacağım. Hayatımı sevdiğim şeyi yaparak geçirmiş olacağım. Sizde bu yüzden öğretmen olmadınız mı? Eminim bir şirkette CEO olarak çalışabilirdiniz."

➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵

➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin