«Konuşabilirsin»

397 40 54
                                    

Yaku ona seslenen siyah saçlı kıza doğru döndü merakla. Ne zamandır oradaydı o? Her şeyi görmüş müydü? Ah, küçük yıla rezil olmuşlardı. "Evet, Megumi." Megumi gelmesini isteyince diğerlerinden ayrılıp iki birinci yılın yanına gitmişti.

"Ablama ne olduğunu biliyor musun? Sana bahsetti mi?" Siyah saçlı olanın tedirgin sesi ile Yaku gülümsedi. Bir abi edasıyla siyah saçlının başına koydu elini. "Biraz rahatlamaya ihtiyacı var sadece. Merak etme iyi o."

Nekomata Alluriana iyi değildi. Herkesin ona sakatlanacağını, dikkatli olmasını söylemesinden bıkmıştı. Biraz ergence gelebilirdi ama aynı şeyleri duymak sıkıyordu bir süre sonra.

Verilen antrenman takvimine uyuyordu. Fazladan bir hareket yapmıyordu. İnsanlar neden ona sürekli aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorlardı! Tamam, dersini almıştı. Bir daha kendini sakatlamamak için ince detaylarla çalışıyordu.

Yine aynı tepedeydi. Kıs kollu giyinmiş, kafasından aşağı bir şişe su dökmüştü. Üşümek istiyordu. Üşümek ona iyi hissettiriyordu. Düşünmesini sağlıyordu. Birine yakalandığını anladığında gözlerini kapattı. Kuroo olmaması için dua etti. "Alluriana-san?"

Akaashi Keiji merakla beyaz saçlı kıza bakıyordu. Alluriana'nın oturduğu tepenin başındaydı. Genç kız başından aşağı döktüğü su sayesinde ağladığının belli olmamasına sevindi. "Akaashi? Ah, pardon. Bu saatte burda olmamam gerekiyor."

Akaashi önemli değil dercesine elini salladı. "Yanınıza gelmemde sakınca var mı? Bokuto-san'dan biraz uzaklaşmam gerek." Alluriana yanını gösterdi gülümseyerek. Kendi derdini unutmuş gibiydi.

Akaashi her zamanki saygılı haliyle genç kızın yanına oturdu. Aslında amacı -Bokuto onu bir amaç için göndermişti buraya- Alluriana'ya sevdiği biri olup olmadığını sormaktı ama genç kızın şu anki ruh hali buna uygun değildi anlaşılan.

Akaashi, Alluriana'nın saçlarının ıslak olduğunu farkedince sormak istedi ama sonra açtığı ağzını kapattı. Hemen bir sonuca varmak istemiyordu. Kızın bedenini baştan aşağı inceledi. Titriyordu ama bundan memnun gibiydi. Ay ışığında ovalanmaktan tahriş olan göz altlarını görebilmişti.

Şu an Alluriana'ya öyle bir soru yöneltmek acımasızlık olurdu. "Alluriana-san... Sizi rahatsız eden bir konu varsa dinlerim." Akaashi iyi bir dinleyiciydi. Çözüm odaklıydı. Alluriana'nın herkese yardım eden nazik ve sakin biri olduğunu biliyordu. Genç kızı bu halde görmek onu üzmüştü.

Alluriana'yı gören herkes hiçbir derdi olmadığını düşünmek gibi bir hataya düşüyordu. Bunu sosyal hayatına yansıtmazdı. İçini yiyip bitiren düşünceleri söylemez, göstermezdi. Bir olay karşısında çok korktuğunu, tedirgin olduğunu belli etmez, ne kadar etkilendiğini söylememize izin vermezdi.

Nekomata Alluriana, ne kadar basit bir kişiliğe sahip gibi görünüyorsa o kadar karmaşık bir bulmacaydı. "Kendi sorunlarımla seni rahatsız etmek istemiyorum Akaashi. Herkesin kendi sorunları vardır. Kiminin büyük, kiminin küçük. Benimki çok küçük." Alluriana'nın cevabı biraz sonra gelmişti.

Akaashi hiçbir duyguyu belli etmeyen bir surat ifadesi ile kıza doğru döndü. İç çekti. Kuroo neden ondan hoşlanıyor anlamıştı az çok. Ayağa kalktı ve tepeden kayarak indi. Alluriana, Akaashi'nin arkasından bir süre baktı. Gitmesini beklemiyordu.

Gelmesini ise hiç beklemiyordu. Elinde bir battaniye ve havlu ile geri gelmişti. Battaniyeyi genç kızın omuzlarına atıp bedenini sarmaladı. Saçlarını ise biraz kurutmak için havluyu kullandı.

"Alluriana-san, sorun her neyse kendinize veya sağlığınıza zarar vererek çözülemez. Küçük veya büyük her sorun dinlenmeye değerdir. Dinleyecek birini bulduğunuzda sorununuzu anlatmaktan çekinmeyin lütfen."

Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin