«İçinde Tuttukların»

274 30 28
                                    

Alluriana yere değen su damlalarını izledi. Soğuk su saç diplerine masaj yapıyordu sanki. Su yüzünden akarken kendini ağlarken bulmuştu. Neden ağlıyordu bilmiyordu. Mutluydu.

Hayatı çok iyiydi. Sorunları yoktu. Kız kardeşi ile iyi anlaşıyordu, erkek arkadaşı ile bir sorunu yoktu, arkadaşları vardı, ailesi ona kötü davranmıyordu. O zaman neden ağlıyordu!

Megumi saçlarını kuruturken ablasının hıçkırdığını duydu. Elindeki havlu yere düştü. Duş bölmelerine doğru ilerledi. Ablasının olduğu bölmenin kapısını tıkladı. Uzun zamandır oradaydı. İyi miydi?

"Abla iyi misin?" Ses gelmeyince kulağını kapıya yasladı. Sus sesini duyabiliyordu. Hıçkırıkları da duyabiliyordu. Tekrar tıkladı.

Alluriana, kardeşinin endişeli sesi ile düşüncelerinden ayrıldı. Yüzüne gelen ıslaklar saçları ittirdi. Suyu kapattı. "İyiyim. Koça hasta hissettiğimi söyler misin?"

Megumi ablasının görmeyeceğini bilerek başını salladı. "Peki." Kırmızı Nekoma ceketini aldı ve soyunma odasından çıktı. Ablasının rahatsız olmadığını biliyordu. Neden ağladığını bilmiyordu. Yine de istediğini yapacaktı.

Alluriana, Megumi odadan çıkınca duş bölmesinden rahat bir nefes vererek çıktı. Üstünü giyerken aklı hâlâ neden bir anda ağladığındaydı. İnternette araştırma yapabilirdi daha sonra.

Saçlarını kuruttuğunda odadan çıkmaya hazırdı. Üstündeki siyah tişörte baktı. Kuroo'nundu. Aslında Alluriana'nın, Kuroo'nun tişörtlerini giymek gibi bir isteği yoktu. Evet, babasının dolabını kendi dolabına taşımayı seviyordu ama Kuroo'nun rahatsız olacağından korkmuştu.

Tam tersi. Kuroo özellikle beyaz saçlıdan kıyafetlerini giymesini istemişti. Alluriana'nın bir itirazı yoktu. Kırmızı ceketi aldı ve soyunma odasından çıktı. Dün yattıkları odaya girdi. Cam kenarındaki futonuna uzandı. Havanın sıcak olmasını önemsemeden üstüne çekti yorganı.

Kuroo, Megumi'nin geri döndüğünü görünce merakla beyaz saçlıyı bekledi. Beyaz saçlı gelmedi ama. Megumi'nin koç ile konuştuğunu gördü. Koç'un ilk başta sinirlendiğini sonra ise iç çekerek ne olduysa kabullendiğini farketti.

"Kuro, sıradaki maçımız başlıyor."

Kenma, Kuroo'nun dikkatini üstüne çekmek istedi. Kuroo elindeki su şişesi sarı saçlı arkadaşının eline sıkıştırdı. "Bir dakika." Megumi'nin yanına doğru ilerledi. Siyah saçlı kız omzuna dokunulunca yerinde sıçradı. "Kuroo! Sinsi sinsi yaklaşma, ablamın erkek arkadaşı demez tokatı geçiririm."

Kuroo ellerini havaya kaldırıp sırıttı. Ben suçsuzum dercesine bir hareket yapmasına rağmen yüzü öyle demiyordu. "Riana nerede?" Megumi'nin yüzündeki sinirli ifade kayboldu. Bu Kuroo'yu azıcık (!) endişelendirdi.

"İyi hissetmediğini söyledi. Antremanı ekiyorsa ciddidir."

Alluriana internette sebepsiz yere neden ağladığını araştırdı bir süre. Tek eline geçen bilgi "Sizin bile bilmediğiniz birikmiş duygunun patlaması." olmuştu. Alt dudağını sarkıttı.  Telefonunu kendinden en uzak köşeye bıraktı.

Yorganın içine girdi iyice. Yorgan dışarıdan bakılınca küçük bir tepe gibi görünüyordu. Genç kız birikmiş duyguların ne olabileceğini düşündü. Ne biriktirmişti? Neden onun haberi yoktu!

➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵

➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin