Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}

«Nasıl Olur?»

"Gerçekten #10 ve #9 numaranın hızlı atağı harika. Megumi bizde deneyelim mi?"

Yerden sırılsıklam olmuş yüzünü silen pasör kendinden iki yaş büyük olan kıza doğru döndü. Deneyebilirler miydi? Büyük ihtimalle.

"Aslında başarılı olma ihtimalimiz diğerlerinden daha yüksek. Senin smaç vururken aldığın pozisyonu ve vuruş zamanlamanı biliyorum. Sadece seninle yapabilirim ama. O birinci sınıf #9 numara gibi bir dahi değilim."

Alluriana'nın gözleri ışıldadı. Yan tarafta oynanan Shinzen ve Karasuno maçını izlemek onu heyecanlandırmıştı. Karasuno'nun bitirim ikilisi birkaç dakika önce gelmişti. "Koç Miyana! Deneyebilir miyiz?"

Miyana, Karasuno'nun olduğu tarafa baktı. Yeni şeyler denemeyi seven bir takımdı. Nekoma'nın ise sağlam bir temeli vardı. Savunma. Gardiyan Kediler değiller miydi? Alluriana gibi yeni şeyler denemeyi seven birini kaptan yapmak belki de yanlış bir seçimdi.

Hayır, değildi. Eski geleneklere devam ederlerse bir gün geri dönüşü olmayan bir düşüş yaşayabilirlerdi. Alluriana savunmadan vazgeçelim demiyordu. Yeni şeyler denemekte istiyordu. Savunma odaklı takımın daha hızlı sayı almasını istiyordu. "Deneyebilirsiniz. Ama! Verdiğiniz her sayı için bir sayı alacaksınız!"

Alluriana ve Megumi aynı anda asker selamı verdiler. Alluriana kiminle maç yapacaklarına baktı. Ubugawa Lisesi. Genç kaptanları ile el sıkıştı maç başlamadan önce. Yan tarafa merakla göz attı. Karasuno'nun maçı bitmişti. Yere paspas kargalar ilk defa kazanmışlardı bugün.

Hinata ve Kageyama'nın ilgisini çekmek için el salladı beyaz saçlı kaptan. İkilinin dikkatini çekmeyi başarınca izleyin dercesine göz kırptı. Ubugawa'nın servisini karşılayan Hana oldu.

Top Megumi'ye gitti. "De-ni-yo-rum!" Alluriana normal bir smaç vuracakmış gibi zıpladı. Topu tam avcunda hissettiği an vurdu. İlk seferde yapmaları şans mıydı? "Uwa~ şansa denk geldi ama ilk seferde yaptık!"

Hinata az önce neler olduğunu kavramaya çalışıyordu. Salondaki herkes gibi. Kageyama ile olan hızlı atağını birisi, ondan başka birisi yapabilmiş miydi? Kageyama olmadan hem de!

Ukai Keishin göz ucuyla Kageyama ve Hinata'ya baktı. Onları kötü etkileyip etkilemeyeceğini düşündü. Megumi ve Alluriana'nın az önce yaptıklarının ani bir heves olduğunu biliyordu. Şansa ilk seferde yapabilmişlerdi. Yine de Kageyama dışında başka birinin böyle pas atabilmesi...

"Ukai-kun az önce Nekomata kardeşlerin yaptıkları hızlı ataktı değil mi?"

Keishin başını salladı. Takeda gözlüklerini düzeltti. Gerçekten bir hızlı atak yapmayı başarmışlardı. Üstelik şasn dahi olsa yapabilmişlerdi. Bunu yapabilmeleri bile bambaşka bir olaydı.

"O ikisi için nasıl bir tanım kullanmam gerektiğini bilmiyorum. Çoğu kişi Hinata veya Kageyama gibi oyunculara bakınca aynı şeyi düşünür. Onlar canavar. Megumi için canavar terimini kullanamam. Dehşet bir zekaya ve önsezilere sahip. Oikawa'nın gelişmemiş alt versiyonu gibi. Alluriana ise... Tam bir muamma. Canavar terimini kullanmak istesem... Canavar bu kızın yanında sevimli kalır."

Ukai'nin konuşmasını dinleyen Karasuno dehşetle yeni bir sayı almak için hareketlenen kıza baktılar. Canavar sevimli mi kalırdı? Alluriana gerçekten nasıl biriydi?

"Koç Ukai... Alluriana'ya neden bu kadar ilgi duyuyorsunuz? Nekomata olması dışında."

Sugawara'nın sorusu ile Ukai iki numaraya doğru döndü. Bir süre sonra tekrar beyaz saçlı kıza verdi odağını. Sugawara'ya yaklaş dercesine yanını işare etti. Tek o değil, tüm Karasuno yaklaştı.