Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}

«Tooru ile Bir Gün»

Alluriana, Tooru ile gittikten sonra arkasında şaşkın Karasuno erkeklerini  bırakmıştı. Daichi dik dik kızı izlemişti bir süre. Nereden tanıdık geliyordu bu kız? Bir yerde gördüğünden emindi oysa! "Kim bu kız ya? Bir yerde gördüğümden eminim."

Sugawara, arkadaşına baktı. "Tanıdık gelmiştir." Daichi, pasör arkadaşına döndü. Kaşlarını çatmıştı. "Kaç tane beyaz saçlı insan görmüşümdür sence?" Nishinoya ve Tanaka, Oikawa'nın arkasından kıskanç bakışlar atmakla meşgullerdi. Bu çocuğu yenecek ve tüm ilgiyi üstlerine çekeceklerdi. Yani onlar böyle düşüyorlardı.

"Eee Riana-chan? Ne için geldin? Bir sorun var değil mi? Yoksa ayağına geleceğim zamanı beklerdin. Miyagi'ye kadar geldiysen önemli bir konu olmalı."

Oikawa Tooru, Alluriana'yı kendi kardeşinden daha iyi tanıdığını söylemekten çekinmezdi. Evet, Megumi ablasını çok iyi tanıyordu ama aralarındaki iki yaş farkını kapatamıyordu. Her yaşın kendi sorunu vardır derler. Megumi bazen ablasını anlayamıyordu. Bu durumlarda Tooru devreye giriyordu.

Bu durumlardan biri de buydu. Alluriana yanında yürüyen arkadaşına baktı. Rahat bir şekilde yürüyor, yanından geçenlere göz kırpıyordu. Asla akıllanmayacaktı.

"Sanırım birinden hoşlanıyorum ve Megumi'nin yardımı dokunmuyor. Şey bizi birbirimizin üstüne itmekle ilgili tehditleri dışında hiçbir şey yapmıyor gerçi. Ve sanırım yani küçücük (!) bir sorunumuz daha var."

Tooru etrafa bakmayı kesti. İlk olarak şaşırmıştı. Alluriana birinden mi hoşlanıyordu? Tamam, kızın kafasına kesin saksı düşmüştü. İkincisi küçücük bir problem demişse küçük albino kesin problem devasadır. "İlk söylediğine sonra geleceğim Riana-chan. Sorun ne?"

Alluriana etrafına baktı. Tanıdık birini görmeyi zaten beklemiyordu ama yine de bakmak istemişti. Derin bir nefes aldı. Bu konuda onu anlayabilecek tek bir kişi vardı. Oikawa Tooru. Kendini daha önce sakatlamış biri...  "Doktorum daha fazla kendime zarar verirsem, fazla antrenman yaparsam ve dikkatsiz davranırsam voleybol oynayamamam için bir rapor yazacağını söyledi. Dizimi bir kez daha sakatlarsam geri dönüşü yokmuş..."

Tooru inanmaz bir şekilde kıza baktı. Hadi ama şaka yapıyor olmalıydı! Bu hayatında duyduğu en saçma şeydi. Doktor neden bunları söylemişti? Sporda sakatlanmak doğal değil miydi? Ofladı. "Bu çok saçma Riana-chan! Doktorun seni böyle kısıtlamamalı."

Alluriana hevesle arkadaşını onayladı. "Değil mi? Değil mi?" Megumi'ye aynısını söylediğinde siyah saçlı olan doktora hak vermişti. Sonuçta korumacı bir kişiliğe sahipti. Tooru ise daha çok Alluriana'nın gözünden bakabiliyordu böyle konulara.

"Çok saçma. Değiştir gitsin doktoru." Alluriana dudaklarını ısırdı. Doktorunu değiştirmesi mümkün değildi. "Sorun orda başlıyor. Doktorum benim annem..." Tooru yeni hatırlamış gibiydi. Nekomata Kyoko, bir doktordu. Genç kıza acıdı. Gerçekten çok şanssızdı bu konuda.

"Bu konuda yapabileceğin en iyi şey kendine iyi bakmak olacak. Yardımcı olamam Riana-chan." Alluriana omuzlarını düşürdü. Bunu olacağını tahmin ediyordu. Sadece söylemek istemişti zaten. Onun sorunu ilkiydi. "İlk soruna gelir misin Tooru?"

Tooru bir süre genç kızın yüzünü inceledi. "Hoşlantı" veya "Aşk" duygusunu hissedemediğini düşnmeye başlamıştı kızın ama yanılmıştı. Sadece doğru kişiyi bulamamıştı. Alluriana onun gibi değildi. Önüne gelene asılmazdı, flört etmezdi. Tooru'nun flörtöz bir kişiliği vardı. Alluriana'nın tam tersiydi.

Alluriana'nın yanakları son zamanlarda fazla kızarıyordu. Çok fazla utanıyordu. Bu sefer ise utanması gerekirken -teknik olarak birine hoşlandığı kişiyi anlatmak üzereydi- normal bir şekilde Tooru'nun yanındaydı. Belki de Tooru'dan utanmadığı içindi. Tooru onu yargılamazdı asla.