«Merhaba?»

432 43 62
                                    

Alluriana, Tooru'nun kendisine verdiği cevap ile ikinci kattaki kızlara baktı. "Biri ile dahi çıkarsan seni servis manyağı yaparım Tooru." Tooru genç kıza gerçek bir gülümseme verdi cevap olarak. "Asla Riana-chan!"

Alluriana son kez çizimlerine baktı. İki tane çizimi vardı. Tooru'nun mükemmelliyetçi kişiliğini memnun eder miydi bilmiyordu. İlk çizimini gösterdi. "Çok yakışıklı görünüyorum. Tabii ben daha yakışıklıyım ama burada gerçeği yansıtmışsın." Oikawa Tooru'nun egosu çok yükseklerdeydi.

"İkincisini daha çok beğeneceksin diye düşünüyorum. Aslında anlık olarak gördüm. Yani sadece aklımdakiler ile çizdim. Çok iyi olmadı." Alluriana ikinci çizimi gösterince Tooru çizime şaşkın şaşkın baktı. Gerçekten böyle bir anı görebilmiş miydi Alluriana? Saha Alluriana'nın oturduğu yerden çok uzaktı. Nasıl bu kadar net görebilmişti?

"Çok yakışıklıyım yine. Şu asalete bakar mısın? Bir fotoğraf çeksen anca bu kadar olurdu. Harika bir an. İwa-chan'a attığım pas değil mi bu?" Alluriana başını salladı sadece. Alluriana her türlü dala -müzik, resim, spor gibi- ilgi saldığı için her şeyi az çok yapabiliyordu. Resimleri çok iyi sayılmazdı. Müzikte, kemanda sadece on iki beste çalabiliyordu. Hatta Muay Thai bile denemişti.

"Evet, o. Şey biliyorum kötü olmuş. En iyisi yırt-" Tooru, defteri Alluriana'nın elinden aldı. "Humph! Çizimimi yırtamazsın! Yüzüme yazık olur sonra." Alluriana şaşkın şaşkın baksa da gülümsedi.

"Lazykawa! Hemen buraya gel!" İwaizumi'nin sinirli sesi ile ikili yerlerinden sıçramıştı. "Uwa! İwa-chan kaşlarını çatmak gelecekte kırışıklıklara neden olur!" Tooru'nun bu cümleyi söylemesi ile İwaizumi kafasına bir top atmıştı. İkisi kavga etselerde Tooru sahaya dönmüştü.

Alluriana bir kez daha saatine baktı. Eve dönmek için daha çok erkendi. Ayrıca yarım saat kalmıştı antrenmanın bitmesine. Biraz nefes almak için -salon ter korkuyordu- salondan çıktı. Aoba Johsai güzel bir liseydi. Alluriana bunu itiraf etmese olmazdı.

Çeşmelere doğru ilerleyecektiki dikkatini biri çekti. Güneş gözlüklü, şapkalı ve maskeli biri. Etrafa baktı. Kimse yoktu. Herkes antrenmanı mı izliyordu? Omuz silkti ve çeşmelerde yüzünü yıkadı. Hava çok sıcaktı. Bozulan saçlarını bir kez daha topladı.

Salona geri dönmek istediği sırada o şüpheli kişiyi tekrar gördü. Arkasına yaklaşıp omzuna dokununca kız çığlık attı. Evet, bir kızdı. Ya da Alluriana öyle umuyordu. Şüpheli kişi arkasına doğru döndü. "Yahho, Şüpheli-chan!"

Şüpheli kız arkasına doğru döndü. Tanımadığı bir kız ona bakıyordu. Okuldan değildi değil mi? "Merhaba?" Alluriana ona şüpheyle bakan kıza gülümsedi.

Chōshū Nanami, daha fazla gizlenmenin anlamı olmadığına karar verdi. Maskesini, güneş gözlüğünü ve şapkasını çıkardı. Buz mavisi gözleri ve platin rengi saçları ortaya çıktı. Böyle bir kızın neden gizlice izleme ihtiyacı duyacağını merak etti Alluriana.

"Nekomata Alluriana." Kendine el uzatan albinoya baktı Nanami. Şüpheyle elini sıktı ve kendini tanıttı. "Chōshū Nanami." Alluriana gülümseyerek salonun içine göz attı. Yokluğunu farketmeleri imkansızdı.

➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵

➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin