«Son Yaz Kampımız»

270 28 48
                                    

"Kaptan! Galibiyet ve yenilgi tablosunu getirdim!"

Alluriana, Nozomi'nin kendisine uzattığı kağıdı aldı merakla. Birinci sırada olduklarını görünce gülümsedi. Anlaşılan kamptaki en güçlü takım onlardı. Nozomi kaptanlarının yüzünde oluşan gülümseme ile doğru bir şey yaptığını farketti.

Galibiyet ve yenilgi tablosu oluşturmak kolay olmamıştı. Yine de kamp boyunca genel olarak -Kuroo'nun yanı istisna- somurtmuş olan kaptanın gülümsemesi takımı rahatlattı. Alluriana'nın gülümsemesi iyiydi. Enerji veriyordu. Somurtması kötüydü. Enerji alıyordu.

"Teşekkürler Nozomi." Alluriana ağrıyan omuzlarını ovdu. Akşam antrenmanlarında yoruluyordu. Bloğa çıkmak istememe nedenleri arasındaydı omuzlarının ağrısı.

Nozomi selam verdi ve birinci yılların yanına geri döndü. Megumi spor salonunun köşesinde bir yere oturmuştu. Atsumu ile mesajlaşıyordu. Heyecan ve hayal kırıklığı arasında gidip geliyordu. Evet, videoyu sesi açıp izlemişti... Kuroo'nun dediği her şeyi duymuştu.

Kenma'nın yüzüne nasıl bakacaktı! Ablasına söylemeliydi. O bu tür karmaşık problemleri çözmede çok iyiydi. Ayrıca her soruna bir çözümü vardı ve genelde doğru çıkıyordu. Kenma'nın yanına geldiğini görünce panikle yerinden kalktı ve ablasının yanına kaçtı.

"Megumi az önce seni gördüğü için kaçtı mı?"

Kuroo bu sefer gerçekten merakla sormuştu. Alaycı değildi. Megumi'nin, Kenma'ya sürekli dik dik baktığının farkındaydı. Kuroo her şeyin farkındaydı. Sadece doğru anı kolluyordu. Kızarması ve eğlencesi bol olan zamanı bekliyordu.

"Alluriana'nın yanına gitti sadece."

Kenma yalan söyledi. Megumi'nin kaçtığı açıktı! Kenma yanlış bir şey mi yapmıştı? Megumi artık onunla takılmak istemiyor muydu? Sürekli oyun oynadığı için mi? "Ne düşündüğünü biliyorum Kenma. Eminim Megumi'nin senin düşündüklerinden daha iyi bir açıklaması vardır." Kuroo'nun sesi bile onu rahatlatmadı.

Alluriana elindeki kağıdın köşesini karalamalar çizerken Megumi aniden ona sarıldı. Çizimi de mahvoldu... "Efendim Megumi?" Siyah saçlı olan etrafa baktı. Telefonundan Atsumu ile olan konuşmayı açtı. Olayın özeti orda yazıyordu zaten.

Alluriana kendine gösterilen ekranda yazanları büyük bir sakinlikle okudu. Ardından kardeşine doğru döndü. Yüzünde kocaman bir gülümseme olması gerekirdi ama Kenma'ya sözü vardı. Hiçbir şey belli etmeyecekti.

"Bir gün. Bir ver bana. Her şeyi çözeceğim tamam mı Kara Kedi'm?"

Megumi başını salladı. Ablasının yanından ayrıldı. Az önce Kenma'ya yaptığı çok kabaydı. Sarı saçlı gencin yanına oturdu. Kenma normal bir zamanda olsa hafifçe başını kaldırır ve bakardı. Megumi'ye karşı bir yanlış yaptığını düşündüğü için hiç tepki vermedi. Megumi'de bir şey demedi.

On dakikalık bir mola vermişti tüm takımlar. Alluriana, Lenora ve Kuroo'yu kollarından çekip spor salonundan dışarı çıkardı. "Eh? Ne oldu Riana?" Alluriana, Lenora'nın sorusunu cevapsız bırakarak etrafta biri var mı diye baktı.

"Tamam, kimse yok. Tetsurou sırıtıp durma acil bir durumumuz var. Söylüyorum, hazır mısınız?"

Lenora merakla başını salladı. Alluriana'nın yüzünden okunuyordu endişe. Kuroo'nun pek umursadığı yoktu. En fazla ne olabilirdi? "Megumi, Kenma'nın onu sevdiğini öğrenmiş." İkili garip garip genç kıza baktılar.

Aynı anda konuşmaları alışılmışın dışında olsa bile gerçekleşti. Kuroo kahkaha atacaktı neredeyse. Lenora ise kaşlarını çattı.

"Megumi'nin anlamasına imkan yok."

Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin