«Çok Bilmiş!»

403 37 177
                                    

"RİANA!"

Shinzen ile olan maçlarını yeni bitirmişlerdi kızlar. Alluriana, büyükbabası çağırdığı için kardeşi ile beraber erkeklerin maç yaptığı salona doğru yürüyordu. Kendi ismini duyasaya kadar. "Yakkun! Maçınız yok muydu sizin?"

Yaku gülümseyerek elini ensesine attı. "Var ama şu an moladayız. Neyse Nekomata-sensei sizi almamı istemişti." İki kardeş, açık kahverengi saçlı çocuğu takip ettiler.

O sırada Yaku'da Alluriana'nın iyi olup olmadığını merak edercesine kızı inceliyordu. Alluriana her zamanki gibi görünüyordu. Gülümsüyor, kardeşi ile şakalaşıyordu. Yaku nedense kızın iyi olduğundan emin değildi.

Alluriana onu dikkatle inceleyen Yaku yüzünden gerilmişti. "Yakkun yüzümde bir kalıntı mı var? Yediğin çikolata mı kalmış?" Alluriana'nın ani sorusu ile Yaku telaşla bir şey olmadığını söyledi.

Salona gireseye kadar Yaku ile bir daha konuşmadılar. Yaku'nun garip halleri Alluriana'yı şüphelendiriyordu. Ne olmuştu?

"Ah, en sevdiğim torunlarım!" Megumi göz devirdi. Tek torunları onlardı! Bunu yüzlerce defa söylediği için kollarını açan büyükbabasına sarılmakla yetindi.

"Bir sorun mu vardı büyükbaba?" Alluriana etrafa bakarken Megumi'nin aklındaki soruyu sormuştu. "Yok. Sadece ikinizi yanımda istedim."

İkili başlarını sallayarak yanına oturdular büyükbabalarının. Molada konuşan erkek oyuncuları izlediler. Özellikle izledikleri kişiler vardı tabii. Alluriana kimi izliyor belliydi zaten. Megumi kimi izliyordu?

Kozume Kenma. Megumi'nin izlediği kişi genç pasördü. Yine oyunda olduğunu görünce iç çekti siyah saçlı kız. Hep oyundaydı! Etrafına bakmıyordu! Yanında Kuroo ona oyunda olduğu için kızıyordu muhtemelen.

Megumi bir kez daha istemsizce iç çekti. Ablasına açıl diyordu ama daha kendisi kendi tavsiyesine uyamıyordu. Kenma'da ne ara hoşlanmaya başlamıştı bilmiyordu. İlk başta amacı arkadaş olmaktı. Çünkü Kenma ilginç biriydi. Kafasını oyundan kaldırmıyor, sosyalleşmek için bir çapa göstermiyordu.

Hâl böyle olunca Megumi'nin onu konuşturmak için harcadığı emeği, oyun oynamayı öğretmesi için ne kadar uğraştığını farkedemiyordu. Ya da Megumi öyle sanıyordu. Kenma zeki ve dikkatli biriydi oysa.

Alluriana, Yaku ve Kuroo'nun kavgasını izlemeyi kesip -Yaku'yu tutuyordu konu her neyse- kardeşine doğru döndü. Bir dakika içinde iki defa iç çekmişti. Normal değildi. Büyükbabası Fukurodani koçu ile sohbete dalmıştı. Bu boşluktan faydalanıp onlardan biraz uzakta olan bir köşeye çekti kardeşini. Salonun duvarına yaslandı.

"Dur tahmin edeyim. Kozume Kenma. Ah~ iki aptal kardeş, iki aptala tutulduk.  Aptal dediğimde sevgi konusunda." Megumi ablasına doğru döndü. Nasıl ve ne zaman farketmişti?

"Nasıl?" Alluriana kardeşine gülümsedi. Saçlarını okşadı. "Ya Kuroo'ya bakıyorsun ya da Kenma'ya. Kuroo'ya baksan anlarım çünkü ona bakınca gözünde resmen 'I don't care, ı ship it' ifadesi beliriyor. Yani Kenma."

Megumi kaşlarını çattı. "Öyle bir ifade olduğundan şüpheliyim." Alluriana sinsi bir gülümsemeyle başını sallamakla yetindi. Kardeşini omzuna kolunu attı ve kendine doğru çekti. Megumi ani temasla şaşırsa da gülümsedi.

"Açıl falan demeyeceğim. Kenma ile biraz daha zamana ihtiyacın olduğunun bilincindeyim." Megumi ablasına göz devirerek dirsek attı. Çok bilmiş!

O sırada kızlar birbirleri ile şakalaşırken onları izleyen bir çift göz vardı. Nekomata Yasufumi, iki kızın arasının gergin olduğunu duymuştu birinden. Doğrulamak için kızları yanına çağırmıştı. Anlaşılan bir şekilde halletmişlerdi.

Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin