Alluriana derin bir nefes verdi. Top eline doğru gelirken sesler duyulmaz oldu. Sadece sahadaki takım arkadaşları ve rakip takım oyuncuları görüş alanındaydı. Sahanın dışındaki herkes bulanıktı. Topu elinde bir tur çevirdi. Görüşü gittikçe daraldı...
Kuroo arkadaşlarına baktı bir süre. Ne planladıklarını merak ediyordu. Alluriana'ya olan hislerini bu kadar belli ediyorsa genç kız farketmiş olabilir miydi? Parmaklarını masaya vurmaya başladı stresle.
"Şimdi Kuroo sakin ol tamam mı? Alluriana'nın bilmediğinden eminim. Ulusal turnuvadan sonra. Yani üçüncü yıllar mezun olacağında teklif etmen uygun olur. Alluriana'nın kiraz çiçeklerini sevdiğini hepimiz biliyoruz. Kaptanlık ilgili bir şeyler söyleyerek onu kiraz ağaçlarının oraya götürürsün ve BAM!"
Anlaşılan Bokuto fazla heyecanlanmıştı. Masaya aniden vurunca masada oturan herkes yerinden sıçradı.
"Bokuto-san!" Akaashi'nin sesi ile Bokuto özür diledi. Heyecanlıydı sadece! O heyecanlı bir bebek baykuştu!
"Bokuto'nun demek istediği ona itiraf edersin, sonra çıkma teklifi ve cevabı daha bilmiyoruz. O zamana kadar öğrenmeyi umuyoruz." dedi Kai daha sakin bir sesle. Alluriana'nın arkasından entrika çeviriyorlarmış gibi hissediyordu.
Kuroo gözlerini kısarak arkadaşlarına baktı. "Peki, benim aşk hayatım sizi niye bu kadar ilgilendiriyor?" Masadaki beş erkek göz devirdi aynı anda. Bokuto bile! Evet, şu an ciddi bir ruh halindeydi. Nadir zamanlardan birindeyiz.
"Sen bizim arkadaşımızsın. Mutlu olman tabii ki bizi ilgilendiriyor. Şimdi dinliyor musun?" Yaku'nun sinirli sesi ile herkes ona hak vermişti. Kuroo iç çekti. Arkadaşlarına ne olmuştu bir anda?
"Açıkçası yanımda sürekli Alluriana'ya bakarak iç çekmen sinirlerimi bozuyor Kuro." Kenma'nın sesi uzun bir süre sonra ilk defa duyuluyordu. Gençler siyah saçlı çocuğa doğru baktılar.
Kenma geldiklerinden beri kafasını oyundan kaldırmamıştı. Megumi ile oyun oynuyordu şu an. Genç kızın iyi oyununun sebebi Kenma'yı sürekli sıkıştırıp öğretmesini istemesiydi.
"Kuroo-san, Alluriana-san'a itiraf etmeyi kabul ettiğinizi varsayalım. Ona ne derdiniz?" Akaashi'nin mantıklı sorusu ile dikkatler Kuroo'ya dönmüştü. Sabah saçlı genç ani soru ile masaya indirdi bakışlarını. Düşünüyordu sanki.
"Bilmiyorum. Hiç düşünmedim." Kuroo'dan umut yoktu anlaşılan. Kai gülümseyerek Bokuto'ya doğru döndü. "Bokuto sen birine itiraf edecek olsan ona ne derdin?"
Bokuto heyecanla soruyu cevaplamak istedi. Zaten bir süredir aklında bunun için birkaç cümle vardı. "Öncelikle onu ne kadar çok sevdiğimi söylerdim. Onda neleri sevdiğimi anlatırdım. Erkek arkadaşı olursam ne kadar eğlenebileceğimizden bahsederdim!"
Bokuto'nun içinde de duygusal bir taraf var. Romantik olabilir anlıyor musunuz? Onu küçük bir çocuk olarak görmeyin! Arada bir ciddiye bağlayabilen biriydi o. Arada ama.
Geri kalan erkekler Kuroo'ya doğru döndüler. "Öyle bakmasanıza! Aklımda değil! Bulurum o zamana kadar herhalde ama bu kabul ettiğim anlamına gelmiyor!"
➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
