Alluriana derin bir nefes verdi. Top eline doğru gelirken sesler duyulmaz oldu. Sadece sahadaki takım arkadaşları ve rakip takım oyuncuları görüş alanındaydı. Sahanın dışındaki herkes bulanıktı. Topu elinde bir tur çevirdi. Görüşü gittikçe daraldı...
Alluriana spor salonunda duvarla paslaşan erkek arkadaşına gülümsedi. Öğle yemeği sırasında salon boş oluyordu. Kuroo kapıda beliren beyaz saçlı kıza baktı merakla. Alluriana öğle yemeğinde Miku ve Kireina ile takılırdı. Kuroo ile okuldan sonra baş başa kalmayı seviyordu. Arkada yürüyen Kenma ve Megumi'yi saymazsak.
"Riana! Seni hangi rüzgar attı?"
Alluriana genelde sarılmalar dışında Kuroo'ya sırnaşmayı sevmezdi. Vıcık vıcık ilişkiler gibi olacağını düşünürdü. Zaten normal bir çift değillerdi onlar. Ama arada Kuroo'yu şaşırtarak ona sırnaşabiliyordu. Bunu Kuroo çok yapıyordu sonuçta. Sırnaşık bir kedi gibiydi siyah saçlı olan.
"Güzel bir haberin rüzgarı."
Alluriana yanına gelmesi Kuroo için yeterince şaşırtıcıydı. Ne güzel haberinden bahsediyordu? "Pek, bu haber ne?" Beyaz saçlı kız omuz silkerek Kuroo'nun elinden topu aldı. Kuroo'ya paslarken topu olayı anlatmaya başladı.
"Karasuno ve Nekoma arasında bir antrenman maçı ayarladım. Çok ilginç birkaç oyuncuları var. Bir şeyi teyit etmek istiyorum."
Kuroo merakla kız arkadaşına baktı. Neden bahsediyordu? "Hee? O zaman Nekoma'nın buradaki rolü ne? Ne yapmayı amaçlıyorsunuz Nekomata-san?" Alluriana gülümseyerek paslaşmayı devam ettirdi. Bir yandan da aklında küçük bir şema oluşturuyordu.
"Çöplük Savaşı. Duymuşsundur herhalde. Onu gerçekleştirmek istiyorum. Büyükbabam iyice yaşlanmadan ve ben mezun olmadan. Yani bu yıl yapmak istiyorum."
Kuroo sırıtarak Alluriana'yı şaşırtmadı. Sanki aklında tilkiler dönüyor gibiydi. "Demek istediğin Karasuno'nun bu yıl ne kadar güçlü olabileceğini görmek istiyorsun."
Alluriana ürkütücü bir şekilde gülümsedi. İstediğini elde etmiş bir avcının bakışları ve gülümsemesiydi. "Ama bunu ben yapamam. Antrenman maçınızın olduğu aynı saatte Fukurodani ile maçım var. Yani sen yaparsın değil mi?"
Kuroo ona yavru kedi bakışları atan kız arkadaşına baktı. Alt dudağını sarkıtmış, başını sola yatırmış bir şekilde ona bakıyordu. Alluriana'nın bunu yapmasından hem nefret ediyor hem de çok şeker buluyordu. Beyaz saçlı kız nasıl oynayacağını iyi biliyordu.
"Borçlu olursun ama." Alluriana küçük bir çocuk gibi zıplayarak ellerini çırptı. "Teşekkür ederim! Ne istersen Tetsurou." Beyaz saçlı kız, erkek arkadaşının yanağına sulu bir öpücük kondurup spor salonundan ayrıldı.
Arkasında keyifle gülen bir siyah saçlı bırakmıştı. Ne istersen demişti değil mi? Kuroo Tetsurou hâlinden memnun bir şekilde gülümsedi. Alluriana heyecanlandığı zaman ne dediğini unutan insanlardandı.
➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
