«Ev Ziyareti»

680 58 51
                                    

Morisuke Yaku, İngilizce sınavında kalacağından emindi. Alluriana'nın ise tam puan alıp övüneceğinden hiç şüphesi yoktu. Arkasındaki albino kafasını sıraya yaslamış uyuyordu. Ders rehberlik olduğu için sınıf öğretmenleri onları serbest bırakmıştı ve biraz yaklaşan ara sınavlar hakkında konuşmuştu. Yaku sırasından kalktı ve cam kenarında oturan Kuroo'nun karşındaki sandalyeye ters bir şekilde oturdu.

"Kuroo, İngilizce dersinde kesin kalacağım. Bana ders çalıştır." Kuroo elindeki kalemi çevirmeyi bırakarak son zamanlarda daha iyi anlaşmaya başladığı açık kahverengi saçlı çocuğa baktı. Ardından tepkisi gecikmedi. Beklenen tepkiyle sırıttı.

"İşin mi düştü Yakkun? Neden benden yardım istiyorsun? Riana sana benden daha iyi yardım eder." İkili aynı anda uyuyan kıza doğru döndüler. Yine aynı anda birbirlerine baktılar. İkisi de aynı şeyi düşünüyordu muhtemelen.

Alluriana bir kızdı ve bir kızdan ders çalıştırmasını istemek, evine davet edilmek ile eş değerdi. Ayrıca Alluriana'nın koçları ile aynı evde yaşadığını gözönünde bulundurmaları gerekiyordu. Onları bu çıkmazdan kurtaran kişi içeri aniden giren Kai olmuştu.

Kai sakin ve mantıklı düşünen biriydi. Genelde gülümserdi ve ikili kavga ettiğinde bile sakinliğini korurdu. "Kai! Harika zamanlama." Yaku en mantıklı kararı verebilecek kişinin aniden çıkagelmesini bir lütuf olarak görüyordu. Kai ikilinin yanına bir sandalye çekti ve dinliyor olduğunu belirtmek adına başını salladı.

Kuroo, Yaku'dan önce lafa daldı. Her zamanki gibi. "Yakkun kesinlikle İngilizce'den kalacak. Alluriana'dan onu çalıştırmasını istemek istiyor ama neden yapamadığı açık." Kai gülümseyerek başını salladı. Problemdeki düğümü görebiliyordu.

"Neden siz ikinizden biri davet etmiyor. Sizin evinizde çalışırsanız daha rahat olursunuz. Ayrıca Koç Nekomata faktörü tamamen silinir."

İkili daha onaylayamadan Kai'nin arkasında belirmişti Alluriana. "Sessiz sessiz ne konuşuyorsunuz? Sanırım tahmin edebiliyorum. Yakkun'un ders boyunca söylendiği konu değil mi?" Genç kız söyleyeceklerini söyledikten sonra esnemişti.

Kuroo ve Kai, Yaku'ya şimdi sor başka zaman soramazsın der gibi baktılar. Yaku iç çekerek başını salladı. Kıroo söylese asla yapmazdı ama Kai mantıklı olanlarıydı değil mi? "Evet, aslında o konu... Aramızda ve tanıdıklarım arasında en iyi İngilizce'ye sahip olan sensin Riana. Yani bana yardımcı olur musun?"

Alluriana göz devirdi. Tüm konuşmayı dinlediği sen habersizlerdi anlaşılan. Öyle kalmasını istiyordu zaten. Kuroo ve Yaku o kadar dikkatsizlerdiki sınıf boş olduğunu, fısıltılarının boş sınıfta yankılandığını farkedememişlerdi. "Tabii ki! İngilizce'ye olan ilgimin işe yaraması beni memnun eder. Ah ayrıca büyükbabam için endişeleneceksin eminim. Ev o kadar büyük ki bazen onun nerede olduğunu unutuyorum. Sorun yok yani."

➵➵➵  ➵➵➵  ➵➵➵  ➵➵➵  ➵➵➵

Her gün olduğunun aksine Kenma, Megumi, Kuroo, Alluriana dörtlüsüne Yaku ve Kai'de katılmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Her gün olduğunun aksine Kenma, Megumi, Kuroo, Alluriana dörtlüsüne Yaku ve Kai'de katılmıştı. Kimse bu durumdan şikayetçi gibi durmuyordu. Hatta Yaku'nun bu durumdan biraz utandığı belliydi. Genç Libero "şeytani" tavırlarına rağmen utangaç olabiliyordu.

Alluriana ve Megumi yine sözlü bir tartışma içersindeydiler. Dünyadaki en saçma sözlü tartışma... "Sana diyorum göle atlarsan hasta olursun!" dedi Megumi. Sitemli bir hali vardı. Bu geri kalan dörtlüyü güldürdü. Kenma bile gülmüştü. "Gülmeyin sizde! Kenma sende mi! İnanamıyorum."

Alluriana kardeşinin sitemli haline karşı göz devirdi. Bazen kendisi mi büyük yoksa Megumi mi büyük anlayamıyordu. Megumi daha çok ablası gibi davranıyordu. "Hastalanmam! Ayrıca yaz geliyor Megumi!"

İki kızın tartışması istasyona, istasyondan trene, trenden evlerine kadar devam etti. Sonunda eve girdikleri zaman ikili sessizce etrafa baktılar. "Ben geldim! Yanımda Megumi ve arkadaşlarım var!" Alluriana'nın seslenmesi ile ses çıkmadı. İki kardeş omuz silkerek geri kalanların girmesi için yol açtılar.

Nekomata Kyoko gülümseyerek mutfaktan çıktı. Dört erkek beklemiyordu açıkçası ama erkek voleybol takımı diyince böyle olması normaldi. Yine de gülümsedi. En azından arkadaş edinmişti minik albinosu.

"Hoşgeldiniz! Çalışmanız için oda hazır." Megumi, dörtlüye çalışma odasına kadar eşlik ederken Alluriana kendi odasına girerek üstünü değiştirdi. Bir eşofman ve babasından ödünç aldığı tişört ile diğerlerinin yanına geri döndü. "Yakkun İngilizce çalışmak istedi ama diğer üçünüzü anlayamadım."

Kenma başını yavaş hareketlerle kaldırdı. En rahatsız olan o gibi duruyordu. "Megumi birkaç ders konusunda yardımını istedi." Kuroo, Yaku ile dalga geçmek için burada olduğunu söyledi. Daha cümleyi bitiremeden bir tekme yedi. Kai ise birkaç konuda zorlandığını itiraf etti.

Megumi ablası gibi rahat giysilerle aralarına katıldı. Hangi konularda eksik olduklarını tartıştılar bir süre. Sonunda Alluriana yüzündeki sırıtış ile Kuroo'ya doğru dönmüş ve iki birinci yıla Kimya çalıştırmasının iyi olacağını söylemişti. Boş durmasın diye olduğunu tabii ki söylemeyi unutmuş gibi yaptı.

Yaku'ya ders anlatırken bir süre sonra Alluriana bıkmıştı. Yaku anladığını söylüyor ama yapamıyordu. Kendine geriye doğru atıp yastığına sarılarak çığlık atmak istiyordu.

Aynısı Megumi içinde geçerliydi. Kuroo güzel anlatıyordu anlatmasına ama Megumi'nin Kimya dersinde sıkıldığı gerçeğini değiştiremiyordu.

Aralarında en rahat kişi her zamanki gibi Kai'ydi. Açıkçası Megumi, ikinci yılında olan çocuğun robot olduğundan şüphelenmeye başlamıştı.

Altılı iki saat aralıksız çalıştıklarını Yasufumi odaya dalasaya kadar farketmemişlerdi. Hepsine bir şeyler söyleyerek evden kovmuştu. Maçlara enerjik olmaları gerektiğini söylemişti.

"Nobuyuki-kun hepsinin eve ulaştığından emin ol. Özellikle Kenma'nın! Oyun oynarken araba çarpar falan. Kuroo sana diyorum! Morisuke dikkat et çok fazla yorma kendini."

Dörtlünün gittiğinden emin olunca Alluriana ve Megumi yere uzanmışlardı. Yasufumi odaya geri dönünce torunlarına gülümsedi. Kızların etrafı defterler ve kitaplarla kaplıydı. Yirmi tane de karalanmış kağıt vardı. "Arkadaş edinmenize sevindim. İyi insanlarla arkadaş edinmenize..."

Merhaba!

Yakkun İngilizce seviyem anlatıyorsun resmen 😂😂😂

Nasılsınız Voleybol hayranları?

Bölüm hakkındaki yorumlar buraya;

Medya Kusa Orino

Bye bye...

Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin