«Yağmur»

325 32 105
                                    

"Uwa~ çok fazla ve hızlı yağıyor."

Alluriana, spor salonunun kapısından kafasını uzatırken kıkırdadı. Şemsiye getirmemişti. Megumi'nin de getirmediğinden emindi. İstasyona kadar koşmaları gerekiyordu. Sonra trene binecek ve tekrar istasyondan eve koşacaklardı. Yarım saat kadar. Hızlı olurlarsa yirmi beş dakikaya inebilirdi.

"Eve nasıl gideceğiz?" Megumi bir endişeyle ablasına baktı. Islanmayı sevdiği söylenemezdi. Özellikle okul üniforması ile! Alluriana iç çekerek omuz silkti. O bile bilmiyordu.

"Yol üstünde bir arkadaşınız var mı? Neden yağmur biteseye kadar orada kalmıyorsunuz?"

Kireina iki kızın arasındaki boşluğu doldurdu. Yanında Miku ve Hana vardı. İkisinin arkasında Yuzuna elindeki topu ilgisiz bir yüz ile çeviriyordu ama dinliyordu. "Miku ve sen tam ters tarafta oturuyorsunuz."

Megumi ablasının söyledikleri ile kendi arkadaşlarına baktı. "Hana sol tarafta kalıyor. Yuzuna ise sağ tarafta. Birinci yıllardan bildiğim kadarı ile o tarafa giden yok."

Miku alnına vurdu. İki kardeşe dahi falan diyorlardı ama bazen acayip saf ve aptal olabiliyorlardı. İki kızın koluna girdi. Yüzlerini diğer spor salonuna çevirdi. "Siz her gün kiminle geliyorsunuz okula saflarım benim."

"Lev ile kalacağıma yağmurda ıslanırım daha iyi!"

Megumi, Miku'nun demek istediğini anlamış ama başka yere çekmişti. Hayatta olmazdı! Utançtan veya kalp krizinden dolayı ölebilirdi! "Sanırım Kuroo ve Kenma'dan bahsediyordu." Alluriana kardeşini şaşırtmayarak konuyu doğru yere çekmişti.

Tabii ki bir şeyler yapacaktı! Bugün derste Kuroo ile bunu konuşmuşlardı! Yaku bayağı kızmıştı ama olsun. "Diyorsun? Bence de ablamın biricik erkek arkadaşının kafasına tava geçirmek eğlenceli olacak."

Alluriana bir elini kardeşinin omzuna attı. İmalı bakışlarla kardeşine gülümsedi. "Bence herkes kendi yaşıtıyla kalsın. Hem bir eve iki kişi rahatsızlık veremeyiz."

Megumi ablasına göz devirdi. Kuroo'nun büyükailesi onları çok sıcak karşılardı. Bundan emindi. Üçüncü yıllarındaki üçlü ellerini havaya kaldırıp suçsuzuz dercesine gülümsediler. Ardından voleybol sahasına doğru ilerlemeye başladılar.

"Kızlar! Kaytarmak yok! Ön elemelere girmemiş olmamız çalışmayacağınız anlamına gelmiyor! Hadi! Hadi!"

Koç Miyana kızlara hâlâ antremanda olduklarını hatırlatabilmişti. Alluriana kızları bir araya topladı gülümseyerek. Bir konuşma yapmasının zamanı gelmişti.

"Ulusallar için karşımızda iki maç var. Zor takımlar olacaklar. Kesinlikle zorlanacağız. Çok yüksek ihtimalle Nohebi, Fukurōdani ve İtachiyama ile karşılaşabiliriz. En yüksek ihtimalli takımlar bunlar. Ama bilirsiniz bir anda ortaya çıkan bir takım olabilir."

Kireina arkadaşına dirsek attı. Pozitif konuşma demişti. Negatif değil! Yağmur acaba herkesi karamsar mı yapıyordu? Alluriana yüzünü buruşturdu acıyla. Kireina çok can yakıyordu.

"Tabii ki hepsini yeneceğiz ve ulusal sahada maça çıkacağız! Hedefimiz ana sahada maç yapmak! Ne-ko-ma!"

"Nekoma!"

"Çok çabuk gaza geliyor bunla- Ah!"

➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵

➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin