«SI-KIL-DIM»

564 48 82
                                    

Alluriana hastane yatağında geçirdiği üçüncü günde artık hareket etmek istediğini farketmişti. Yürümek, koşmak ve topa dokunmak istiyordu! Oturabilecek bir insan değildi o! Yine de ordaydı işte. Hastane odasında, yatağında... Tooru dün olduğu gibi bugünde genç kızı ziyarete gelmişti. Biraz neşelendirse bile bu Alluriana'nın hareket etmek istediği gerçeğini değiştirmiyordu.

Şimdi ise bugün altıncı defa tıklanan kapıya ters ters bakmakla yetinmişti. Girebileceğini söylediğinde kapı açıldı. Önce içeri bir kafa girdi. Bokuto Koutarou. Antrenman maçından sonra birkaç kez eve yürürken denk gelmişlerdi. Aralarında bir sorun yoktu. "Hey, hey, hey! Alluriana sakatlandığını duydum! Moral vermek için geldim!"

Alluriana gülümseyerek baykuşa benzeyen çocuğun içeri girmesini istedi. Onun ardından Bokuto'nun bakıcısı haline gelmiş birinci yıl Akaashi Keiji girdi. "Alluriana-san." Selam verdi Alluriana'ya. Gencin selamına karşılık olarak başını eğdi hafifçe beyaz saçlı. "Şu an moral vermek için en iyi yapabileceğin şey hareket etmeme yardım etmek olur." dedi Alluriana, Bokuto'ya hitaben.

Bokuto heyecanla başını sallasa bile Akaashi ona bakarak yapmamasını söyledi. Bokuto dinlemedi her zamanki gibi. "Yürüyebilir misin bilmiyorum ama odadan çıkmaya yardım edeceğim!" Bokuto tekrar odadan çıktı yeni arkadaşına yardım etmek için. Akaashi, gülümseyerek baykuşun arkasından bakan kıza baktı. "Alluriana-san lütfen Bokuto-san'a karşı bu kadar... Fikir verici olmayın." dedi. Alluriana birinci yılında olan ama çok ciddi bir surat ifadesi ile ona bakan gence doğru döndü. "Ah, hadi ama Akaashi! Biraz eğlenmenin ne sakıncası var? Ayrıca Bokuto çocuk gibi onunla birlikte eğlenmek daha eğlenceli."

Sonuç olarak Alluriana bir tekerlekli sandalyedeydi. Bokuto arkasında sandalyeyi itiyor -Akaashi'nin bakışarı yüzünden yavaştı- ve Akaashi ise onların yanında yürüyordu. "Bokuto canım sıkıldı biraz hızlansana! Pffff!" Alluriana'nın da Tooru ve Bokuto gibi bir çocuk olduğunu unutmayalım lütfen.

"Hey, hey, hey! Hemen ultra hızlı tura geçiyoruz!" Ne yazık ki Bokuto dediklerini hayata geçiremedi. Arkasında hissettikleri korkutucu aura buna engel oldu. "Bokuto-san, Alluriana-san bence bu kadar heyecan size yeter." İkinci yıllarında olan çocuksu ikili yavaş hareketlerle başlarını salladılar. Akaashi kızdığında ürkütücü oluyordu.

Son kalan kiraz çiçeklerinin olduğu bir bahçedeydiler. Alluriana için bu harika bir görüntüydü. Rüzgarla etrafa savruluyordu açık pembe çiçekler. Kucağına düşen çiçeğe baktı beyaz saçlı kız. "Alluriana sende benim gibi as pozisyonunda oynuyordun değil mi?"

Bokuto'nun genç kıza sorduğu soru ortamdaki huzurlu sessizliği bozmuştu. "Evet. İkimizde dört numarayı giyiyoruz." Bokuto birkaç saniye düşünceli sesler çıkardı. Bu hem Alluriana'yı hem de Akaashi'yi şaşırttı. Bokuto düşünen bir tipe benzemiyordu. "O zaman benimle pratik yapsana!"

Akaashi o an Bokuto'yu boğabileceğini hissetti. Dışardan bir ifade göstermese bile içinde sinir vardı. Bokuto kızın durumunu görmüyor muydu? Uzun bir süre dinlenmesi gerekecekti! Bokuto'nun pratiklerinin sonsuza kadar sürdüğünü de biliyordu. Alluriana'nın buna dayanamayacağı oldukça açıktı! Fazla antrenman sonrası kendini sakatlaması da cabasıydı!

"Bokuto-san, Alluriana-san'ın dinlenmesi gerektiği çok açık."

Alluriana gülümseyerek Akaashi'ye sakin olması gerektiğini söyledi. Gencin içindeki alevleri hissetmiş gibi içine su serpecek derece içten bir gülümseme vardı yüzünde. "Sorun değil Akaashi. Dizim fazladan antrenman yapmama izin verecek kadar iyileştiğinde seninle seve seve pratik yaparım Bokuto."

➵➵➵  ➵➵➵  ➵➵➵  ➵➵➵  ➵➵➵

Alluriana okula geri döndüğünde hastanede dört gün geçirmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alluriana okula geri döndüğünde hastanede dört gün geçirmişti. Herkes, tanıdığı herkes ziyaret etmişti. Genç kız sınıfa girince sınıf arkadaşları geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Gülümseyerek hepsine teşekkür etti. Yaku'nun arkasındaki sırasına oturunca açık kahverengi saçlı arkadaşı vakit kaybetmeden arkasına doğru döndü.

"Hastanede yeterince azarlayamamış gibi hissediyorum. Daha fazla azarlamak istiyorum..." Yaku'nun kendine kızgın olmadığının bilincindeydi Alluriana. Yaku kendi kendine kızgındı. Genç kızın o kadar çok pratik yapmasını engellemeliymiş gibi hissediyordu. Neden mi? Çünkü yakın arkadaşları arasında bile Megumi'den sonra genç kız en çok onunla vakit geçiriyordu. Ondan sonra Kireina vardı. Yeşil gözlü kız Alluriana'yı her fırsatta aramış, ziyaret etmişti.

"Endişelendirdiğim için özür dilerim Yakkun." Genç kızın başını eğmesi Yaku'nun suçlu hissetmesine neden olmuştu. Onun kendini ne kadar suçlandığını biliyordu. Alluriana'nın gözlerinden anlaşılıyordu her şey. "Sorun değil Riana. Herkes arada sakatlanır. Yani bende sürekli yerde yuvarlanıyorum."

"Yerde sürünüyorsun demek daha doğru olmaz mı?" İkilinin yanında beliren Kuroo her zamanki gibi Yaku'yu sinirlendirecek bir cümle kurmayı başarmıştı. Yaku sinirle sabah kalktığı gibi gelen siyahlıya baktı. "O yerde sürünmelerim olmasa savunma odaklı stratejimizde boşluklar olurdu."

Yaku'nun doğru noktaya, doğru sözlerle parmak basması Alluriana'nın başını sallamasına neden oldu. Yaku'nun harika bir libero olduğunu düşünüyordu. "Yaku veya Kireina varsa arkamda bloklanmayı sorun etmezdim. Çünkü ikisi de birbirinden iyi." Alluriana'nın kendisini övmesi ile Yaku elini ensesine attı. Utanmıştı genç Libero.

"Ha? Neden Riana'nın övgüsünü Yakkun alıyor! Ben yeterince iyi bir blokçu değil miyim Riana?" Kuroo'nun üzgün bir ifade ile söyledikleri Alluriana'nın gülmesine neden oldu. Bu Kuroo'nun "benim acı çekmem hoşuna gidiyor değil mi küçük çatlak?" diye söylenmesine neden olsada gülümsemişti. Alluriana'nın böyle bir etkisi vardı insanlar üstünde. Gülümsediğinde etrafa mutluluk yayıyordu. Gülümsemek bulaşıcıdır teorisinin beden bulmuş haliydi sanki.

"Sende iyisin Kuroo ama bir smaçör olarak Liberoları övmek doğuştan geliyor." Alluriana'nın cevabı Yaku'nun imalı imalı Kuroo'ya bakmasına neden oldu. Gözleri ile "Alluriana'dan bir şey öğrensen fena olmaz aslında." diyordu sanki açık kahverengi saçlı genç. Matematik hocaları içeri girdiğinde Kuroo kendi yerine geçmek zorunda kalmıştı. Daha Alluriana'ya soracağı soruyu sorma fırsatı bulamamıştı üstelik! Dersten sonra sormayı aklına not ederek derse odaklanmaya çalıştı.

Son dersin bittiğini söyleyen zil çaldığında öğrenciler teker teker sınıftan çıkmaya başladı. Bazıları kulüp aktiviteleri hakkında konuşuyor, bazıları okuldan sonra ne yapacaklarını düşünüyordu. Rakkasei Kireina onlardan biri değildi. Bugün birkaç defa anca görebildiği albino arkadaşını görebilmek için sınıftan aceleyle çıktı.

Alluriana tembel hareketlerle çantasını topluyordu. Çok tembel hareketlerle... Yaku onu izlerken kaplumbağaların daha hızlı olduğunu söylemişti. Bu iki gencinde gülmesine neden olmuştu. Kireina sınıfa Megumi ile aynı anda girmişti. Megumi ablasının yavaşlığıba şükredeceği bir gün olacağını hiç düşünmemişti ama hayattı bu. Gerçekten şükrettiği bir gündü bugün.

Megumi ve Kireina, Alluriana'nın bugün antrenmana katılacağını, katılmak isteyeceğini biliyorlardı. Genç kızı meşgul etmek için buradaydılar. "Riana bugün antrenmana katılman yasak!" dedi Kireina. Megumi ondan bir yaş büyük Libero'yu onayladı. Alluriana çantasını masadan aldı ve tek omzuna astı. Omuz silkti. "Erkeklerin antrenmanını izleyeceğim zaten."

Sınıftan Yaku ile çıkarken -Kuroo, Alluriana'nın yavaşlığından dolayı Kenma'yla buluşmaya gitmişti- arkasında şaşkın iki kız bıraktı. Megumi açık kahverengi saçlı kıza doğru döndü şüpheyle. "Az önce o izlemek mi dedi? Ablam? Benim ablam? Öyle mi dedi? Hani fazla antrenman yapıp kendini sakatlayan ablam!"

Kireina robot gibi başını sallamakla yetindi. Alluriana'nın kişiliğini hâlâ çözebilmiş değildi. Çözebileceğini de düşünmüyordu. O bir bulmaca gibiydi. Başlangıcı vardı, sonu vardı ama sona giden yol yoktu. Her yol başka bir yol tarafından kesiliyor, kapatılıyordu. Nekomata Alluriana çözülmesi imkansız bir bulmaca gibiydi. Gerçekten öyle miydi?

Merhaba!

Alluriana hastaneden çıktı. Ama gerçekten maçlara çıkabilecek mi?

Nasılsınız Voleybol hayranları?

Bölüm hakkındaki yorumlar buraya;

Medya Yaku kayıp ikizimsin

Bye bye...

Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin