«Göster Kendini Nekoma»

391 37 84
                                    

Alluriana ve İwaizumi, Tooru'ya göz devirdi. Cidden sorunu neydi bu çocuğun? Megumi ise her zaman olan bir şey olduğu için yemeğine odaklanmıştı. "Çok sevindim Tooru. Senin gibi harika servisleri olan birinin beni izlemesi onurlandırdı. Ayrıca İwaizumi-san gibi bir smaçörün izlemesi de aynı şekilde."

Alluriana gücüne ve yeteneklerine rağmen fazla alçakgönüllüydü. Ürkütücü derecede. Hâlâ gelişmek istiyordu. Ne yaparsa yapsın yeterli değildi. "Ah! Riana-chan beni utandırıyorsun!" Tooru utanmış gibi yüzünü sakladı. Ardından sol gözünün üstündeki parmakları çekti. "Devam etsene!"

Masadaki iki kız kahverengi çocuğun söylediği ile kahkaha atmaya başladı. İwaizumi, Tooru'nun kafasına hızla vurdu. Kendini beğenmiş olması ile ilgili bir şeyler söyledi. Tooru başını tutarak mızmızlanmaya başlayınca Alluriana arkadaşının kafasına bakmak için yaklaştı. "İnanmıyorum! Tooru burda kocaman bir şey var!"

"Ne var? Riana-chan çok mu şişmiş!"

Alluriana gülmemeke için dudaklarını ısırdı. "Yok ya sadece kafanmış." İşte buna İwaizumi bile gülmüştü. Yemek yedikleri masada Tooru ona kötü davrandıkları için söylenmeye başladı.

Orino gözlerini kısarak Alluriana'ya baktı. Yan masada diğer üçüncü yıllarla yemek yiyordu. "Şu çocuklar kim? Sevmedim." Aimi, Orino'ya göz devirdi. Amacını anlamamıştı ama saçma olduğundan emindi.

"Alluriana ve Megumi'nin arkadaşları herhalde. Geldiklerine sevindiler sonuçta. Hem seni ilgilendirmez."

Orino kaşlarını çattı. Tabii ki ilgilendirirdi! O çocuklar Aoba Johsai forması giyiyorlardı. Ayrıca siyah saçlı ve kızgın olanın kaptan olduğuna yemin edebilirdi.

"Tooru kaptan mı seçildi? Bu belli değil miydi zaten? Tebrik ederim yine de." Alluriana, kahverengi olanı övmekten kendini alamadı. Bunu yapmaması gerektiğinin bilincindeydi. Yinede yapmadan duramıyordu!

"İwaizumi-san, dikkat et kaptanım diye her türlü çocukluğu yapar bu." Megumi'nin fısıltılı sesini sadece İwaizumi'nin duyması gerekiyordu. Ne yazık ki Alluriana ve Tooru'da duymuştu. Tooru, Megumi'nin siyah saçlarını karıştırdı.

"Ha! Çocuk olan sensin! Ben değilim! On yedi yaşındayım ben!"

Alluriana göz devirdi. Çocuk gibi davrananların bu sorununu anlamıyordu. Kabullenmiyorlardı! Geçenlerde bunu Kuroo'ya anlatmayı denemişti. Sonuç mu? Hiç. Koca bir hiç. Siyah saçlı genç çocuksu olduğunu kabul etmemişti. Bokuto ile olduğu zamanlarda ise çok ciddi olduğunu söylemişti. Yaku'yu sinirlendirmişti. Hem de çok fazla.

"Abla senin gitmen gerekmiyor mu?"

Megumi'nin hatırlatması ile Alluriana telaşla ayağa kalktı. Megumi olmasa kaçıracaktı! "Nereye Riana-chan?" Tooru'nun meraklı bakışlarına ceketini alırken cevap verdi. "Maçta biraz ağrı vardı. Dizim sorun çıkarır mı diye baktırmam gerek."

"Seninle geleyim. İwa-chan, Meg-chan ile kalır mısın?"

İwaizumi başını salladı. Megumi normal bir sohbette bulunabilirdi en azından. Alluriana'nın, Tooru gibi davranma gibi bir ihtimali vardı sonuçta. İkili revire doğru yürürken Tooru konuşmak istedi. Alluriana'nın gergin olduğunu biliyordu. Bu turnuvada da oynayamamak kızı yıkardı.

"Nana-chan menajerimiz olmayı kabul etti! İnanabiliyor musun?"

Alluriana bahsettiği kişinin kim olduğunu anlamak için bir süre düşündü. Nana-chan? Chōshū Nanami'den mi bahsediyordu? "Chōshū-san'dan mı bahsediyorsun?"

Tooru heyecanla Alluriana'yı doğruladı. Alluriana sırıttı. Demiştim demek için açtığı ağzını revire geldikleri için geri kapattı.

➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵

Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin