Nekomata'nın Torunları {Haikyuu!}

«Bu Nasıl Olabilir?»

"Tamam, orasını anladım. Peki, neden ben!" Orino bir kez daha Alluriana'ya şefkatle gülümsedi. Albinonun kaptan olacağını düşündüğünü sanmıyordu. Muhtemelen Miku'nun olabileceğini düşünüyordu. "Dediğim gibi. Gelecek yıl olmayacağım ve kaptanlığı sana devredeceğim. Tabii ki ondan önce doğru kişiyi seçtiğimden emin olmak isterim. Koç ile konuştum çoktan. Fukurodani ile olan antrenman maçımızda kaptan rolünü sen üstleneceksin ve sadece bir üçüncü yılı oynatma hakkına sahipsin. O da yeterince ikinci ve birinci yılımız olmadığından. Kireina'yı sürekli sahada tutmak istersen orası ayrı."

Alluriana omuzlarına devasa bir yük konulmuş gibi hissediyordu. Orino'nun arkasında kalan takıma baktı. Hepsi gururla gülümsüyor ve ona inandıklarını söylüyorlardı. "Peki, neden ben!" Bugün dördüncü defa tekrarladı kız. Nedenini Orino bir türlü açıklamıyordu! Orino daha yeni anlamış gibi "Haaaa!" dedi.

"Çünkü liderlik özelliklerini taşıyorsun. Olası bir panik durumunda sakin kalabiliyorsun, diğerlerini sakinleştirebiliyorsun. İnsanlar yanında güvende hissediyor. Karşındaki takım hakkındaki verileri işleyebiliyorsun kolaylıkla. Stratejiyi hemen kuruyorsun. Bence sen harika bir kaptan olursun."

Alluriana omuzlarını düşürdü. Yine de Orino'ya karşı gelemezdi. Başını salladı hafifçe. Bir strateji kurmak için elindeki oyuncuları inceledi. İşe yarar mı emin değildi ama bir planı vardı. "Tamam o zaman. Servis sırası Fukurodani'de olduğuna göre Kireina içerdesin. Megumi, Miku ve Yuzuna öndeler. Kireina, Hana ve ben arkadayız. Eğer sayı alırsak servis sırasının bende olacağı şekilde bir diziliş yapacağız. Miku, Yuzuna blok konusunda yeni yani onu senin ellerine bırakıyorum."

Orino kaşlarını çattı. Yuzuna'yı öne koymak ne kadar iyi bir fikirdi? Pişman mı olacaktı bu seçiminden? Ağzını açıp itiraz edecektiki Hokona onu durdurdu. Alluriana, gülümseyerek üçüncü yıl Aimi'yi doğru döndü. "Aimi-san hem karşılamada iyi hem de bloktaki açığımızı kapatabilecek derecede yetenekli." Aimi gülümseyerek onayladı genç kızı.

"Başlayalım o zaman!" Megumi'nin heyecanlı sesini Koç ve Orino ters bakışları ile kesmişlerdi. Orino sırıtarak takıma toplanmasını işaret etti. "Maç başlamadan söylediğim birkaç şey var bilirsiniz. Alluriana yeni kaptan sen olduğuna göre senin söylemen gerek."

"Bu çok utanç verici!" Alluriana yanaklarını ele geçiren kızarıklıkla kaptanına baktı. Orino gülümseyerek genç kızın sırtını ovdu. İlkinde o da çok uyanmıştı. "Sorun değil. Alışıyorsun. Hadi birlikte yapalım."
Tüm takım yumruğunu uzatınca iki kız birbirlerine baktılar.

"Biz damardaki kan gibiyiz. Durmadan akmalı, oksijeni iletmeliyiz. Beynimiz en verimli şekilde çalışabilsin diye."

Orino, Alluriana'nın kafasını pat patladı. "Çok kolaydı değil mi? Bunu her kaptan yapıyor. Kız veya erkek farketmeksizin. Bu bir gelenek. Alışırsın alışır."

Alluriana kafasına hafifçe vuran Orino'yu itti. "Evet, evet. Neyse maç zamanı kızlar. Miku kaldır o uyuşuk kıçını." Takım gülerek gelecekteki kaptanlarından takiben sahaya çıktılar. Orino sahadaki dizilimi inceledi. Hâlâ yanlış geliyordu bu dizilim ona. Koçun ses çıkarmaması da ayrı bir gariplikti. Miyana yüzünde bir gülümseme ile Alluriana'yı izliyordu.

Miku oflayarak ve Alluriana'ya ters ters bakarak uzandığı zeminden kalktı. Orino bile farketmemişti onun yattığını!

Servis Fukurodani ile başladı. Sekiz numara sert bir servis ile başladı. Alluriana kimin atacağını tahmin ederek en arkaya karşılamaları iyi olanları koymuştu zaten. Kireina kendini yere atarak bile olsa topu karşıladı.

Top Miku'ya gitti. Gitmemesi gereken kişiye. Miku parmak pas yapmada çok iyi değildi... Yine de Megumi'ye pas attı. Megumi kendine atılan yamuk pastan mükemmele yakın bir pas çıkarmayı başardı. Ama yanlış kişiye attı... Yuzuna smaç basamazdı!