Alluriana derin bir nefes verdi. Top eline doğru gelirken sesler duyulmaz oldu. Sadece sahadaki takım arkadaşları ve rakip takım oyuncuları görüş alanındaydı. Sahanın dışındaki herkes bulanıktı. Topu elinde bir tur çevirdi. Görüşü gittikçe daraldı...
Alluriana gözlerini bembeyaz bir bahçeye açmıştı. Kar yağmıştı! Alluriana kara bayılırdı. Gölün üstü buz tutmuştu ama daha üstüne basılabilecek kadar sağlam değildi. Alluriana buz pateni yapmayı severdi. Kış ile ilgili her şeyi seviyordu o. Kış beyazdı. Onun gibiydi yani. Beyaz olan her şeyi severdi o.
Odasına doğru gelen ayak seslerini, kapının açılması takip etti. "Abla! Kar yağmış! İnanabiliyor musun? Kar yağıyor!" Megumi'nin heyecanlı sesine karşılık Alluriana, kardeşinin bileğinden yakaladı ve verandadan gölün üzerine çekti. Çıplak ayakları buzun soğuk tabakası ile temas edince iki kızda titredi.
"Kırılmaz mı!" Alluriana güldü. Kenarda durur, gölün ortalarına yani derin olan kısma gitmezlerse sorun yoktu. Kenarlar çok daha sağlamdı. "Soğuk~ üşüyorum!" Megumi kollarını bedenine sararak titredi. Alluriana kardeşinin soğuğa karşı hassas olduğunun bilincinde onu odaya geri soktu.
Çok geçmeden Nekomata Kyoko odadaydı. Ellerinde kıyafetlerle. Megumi kaşlarını çatarak kıyafetlere baktı. Alluriana ise kaçamaya çalıştı. "Hayır! Bunu en son sekiz yıl önce yapmıştın! Bir daha giymem onları ben!"
Kyoko, büyük kızına dudaklarını sarkıtarak baktı. Çok şeker görüneceğini düşünüyordu. "Ah, tatlım! On yedi yaşına basıyorsun yakında. Son kez giysen?" Alluriana bir veranda kapısına bir de annesine baktı. İç çekerek yanına ilerledi.
Megumi ablası kimonomsu garip kostümü giyerken kahkaha atıyordu. Annesi ona da aynısından uzatıncaya kadardı bu. En azından Megumi'nin giydiği kıyafet daha uzundu. Kyoko kızlarının geleneklere uyması taraftarıydı.
Alluriana'nın "modern" odasında göz gezdirdi. Bu odayı acilen düzenlemeliydi ama büyük kızını kızdırmak istemiyordu. Düşüncelerini kızların kahkahaları kesti. "Megumi şunu yapmayı kes!" Alluriana garip hareketler yapan kardeşine kızmakla gülmek arasında kalmıştı.
"Kızlar ciddiyet lütfen." Kyoko'nun sesi ile kızlar annelerine baktılar. Ardından gülmeye devam ettiler. Kyoko iç çekti. Ciddi olmalarını gerektirecek bir durum yoksa kızları asla ciddi olamazdı.
Alluriana boy aynasında kendine baktı. Güzel mi görünüyordu? Nasıl durmuştu üstünde? Megumi'ye doğru döndü. Kendi etrafında döndü. "Nasılım?" Megumi ablasını inceledi. Nefes kesici derdi ama aklında başka tilkiler dönüyordu.
Ablasının telefonunu yakaladı ve o farketmeden fotoğrafını çekti. Alluriana gülümseyerek dikkatini dışardan kardeşine verdi. "Çok güzelsin abla." Reverans yaptı kardeşine, Alluriana. Annesi yanına çağırınca da onun yanına adımladı. Annesi ne planlıyordu acaba?
Megumi ablası ona arkasını dönünce gülümsedi. Fotoğrafı malum kişiye gönderdi. Kendi aklına şaşırdı bir an. Genelde böyle şeyleri ablası yapardı. Yani kafasında binbir türlü tilki dönen o olmuştu her zaman.
Kuroo telefonuna bildirim geldiğinde Kenma ile bir oyunun ortasındaydı. Göz ucuyla telefona bakınca Kenma iç çekti. Kuroo'nun berbat bir oyun arkadaşı olduğunu biliyordu. "Bakabilirsin. Zaten berbat oynuyorsun."
Kuroo, Kenma'ya alındığını gösterircesine bir hareket yaptı. Ardından Alluriana'dan gelen mesajı açtı. Mesaj Alluriana'nın telefonundan Megumi tarafından gönderilmişti. "Kenma... Ben bir melekle çıkıyorum." Kenma ise sadece göz devirdi.
➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alluriana, Megumi'nin Kuroo'ya gönderdiği fotoğrafı gördüğünde ağlayacak duruma gelmişti. Annesinin bu kıyafeti giydirdiği yetmiyormuş gibi görmesini en son istediği kişi onu bu halde görmüştü.
Megumi'nin unuttuğu bir şey vardı. Ablası intikamını sıcakken alırdı. Megumi'nin bir fotoğrafını çekti. Ardından Kenma'ya attı. Açıklama olarak ise "Nasıl durmuş karar veremedik. Belki yardımcı olursun Kenma? Kostüm konusunda deneyimlisindir." yazmıştı. Oyun oynamasına atıfta bulunarak.
Kenma, Alluriana'nın ona mesaj atmasına şaşırmış mıydı? Evet. Resim atmasına şaşırmıştı aslında. Resmi açınca bir süre boş boş ekrana baktı. Kuroo yanındaki çocuğun neden ekrana boş bakışlar attığını çözmek için ekrana baktı.
Tam o anda Kenma'nın yüzü bir domates gibi kızardı. Alnını ekrana yasladı, dizlerini kendine doğru çekti. "Kuro az önce sana kızdığım için özür dilerim." Kuroo ne olduğunu anlayamadan arkadaşına baktı.
Belki daha fazla incelememesi gereken bir konuydu. Ama! Kuroo'dan bahsediyoruz. Sırıtarak Kenma'nın elinden telefonu aldı. "Megumi ne kadar da şeker olmuş. Değil mi Kenma? Bir cevap yazsana. Ayıp olur."
Kenma kaşlarını çatarak telefonu almaya çalıştı. "Kuro telefonumu verir misin?" Kuroo ondan kısa olan arkadaşına bir dakika dercesine bir işaret yaptı. Ardından Alluriana'ya bir cevap yazdı.
"Çok tatlı olduğunu söylüyor Kenma. ~Kuroo."
Cevap gönderilince telefonu Kenma'ya geri uzattı. Kenma iç çekti. "Benimle ilgileneceğine kendi kız arkadaşına onun hakkında düşündüklerini yazsana. Ayıp olmuyor mu?"
Alluriana, Kenma'da cevap gelince şaşırmıştı. Daha doğrusu cevap Kenma'nın telefonundan gelmişti ama yazan Kuroo'ydu. Gülümsedi. "Megumi." Megumi zaten fotoğrafın gittiğini öğrendiği andan beri minderlerin üstünde ölü gibi yatıyordu.
Mesajı görünce önce ağlayacak gibi sesler çıkarmaya başladı. Sonra bir yastık ile kendini boğmaya çalıştı. En son çığlık atıyordu. Alluriana kardeşinin şeker hallerini sandalyesine oturmuş izliyordu. Bilgisayarı açtı. Karşısında üç ekran vardı. Kardeşi kendine geleseye kadar dizi izleyecekti.
Üstündekileri çıkartalı bir süre olmuştu. Kuroo'nun fotoğrafa bir cevap vermemesi canını sıkmış mıydı? Biraz. Yine de neden cevap vermediğini bilmek onun gülümseme sebebiydi. Kenma sayesinde. Bir video göndermişti. Kuroo'nun fotoğrafa tepkisi adıyla.
Videoyu düşününce kıkırdadı. Doğru insanı bulmuştu. Megumi'nin çığlıkları duyulmaz hâle geldiğinde kardeşine baktı. "Cidden öyle mi demiş yoksa Kuroo bilerek mi yapıyor?"
Alluriana gülümseyerek kardeşinin yanına oturdu. Saçlarını okşadı. "Sence? Kuroo birinin duyguları ile oynayacak biri mi?" Megumi iç çekti. Öyle biri değildi. Kuroo kesinlikle kendini beğenmişin tekiydi ama birini isteyerek incitmezdi. Bilerek duyguları ile oynamazdı.
"İnanmıyorum! Nedense o kıyafeti tekrar giyebilirmişim gibi hissediyorum."
Alluriana gülümsedi. İki gün sonra yeni yıl arifesiydi. Yani annesinin giydirdiği kimonoları tüm gün giyecekler ve tapınağa yardım edeceklerdi. Her yıl yaptıklark gösteride yardımcı olacaklardı.
Alluriana heyecanlıydı. Bu yıl ilk defa iki yakın arkadaşını izlemeye davet etmişti. Kireina ve Miku. Kuroo'yu çağıramamıştı. Utanıyordu. Dans ederken görülmek en sevmediği şeydi. Bilmediği şey ise Kuroo'yu davet eden birinin olduğuydu. Nekomata Yasufumi, tüm takımı davet etmişti aslında. Kız takımı ile birlikte.
Merhaba!
Bu bölüm biraz Megumi ve Alluriana'nın kardeşliğini anlattı. yani kızlar pek yan yana gelmiyor.
