Alluriana derin bir nefes verdi. Top eline doğru gelirken sesler duyulmaz oldu. Sadece sahadaki takım arkadaşları ve rakip takım oyuncuları görüş alanındaydı. Sahanın dışındaki herkes bulanıktı. Topu elinde bir tur çevirdi. Görüşü gittikçe daraldı...
Alluriana karşılaşmaların yazdığı kağıda baktı bir kez daha. Bugün onların maçı yoktu. Yarınki maçları İtachiyama Akademisi ileydi. Alluriana iç çekerek İtachiyama'nın maçlarının olduğu CD'yi çantasının içine atmıştı. Evde izlemeyi düşünüyordu.
Diğer yandan bugün kulüp aktivitesi de yoktu. Koç Miyana dinlenmeleri gerektiğini söylemişti. Zaten bir günde harika bir gelişme göstermeleri saçmalık olurdu. Ayrıca dün kazandığı ağrılara yenisinin eklenmesini hiç istemiyordu.
Günün son dersindeydiler. Yaku'nun en sevdiği (!) ders olan İngilizce. Az önce de Alluriana'nın en sevdiği (!) ders olan Kimya vardı. Kuroo ikisinin bu hallerini gülerek izliyordu. Kendisinin sevmediği bir ders var mıydı? Vardı ama bunu o ikilinin bilmesine gerek yoktu.
Yaku içi dışına çıkmış gibi hissediyordu. Öğretmenleri Furūtsu Umeno İngilizce konuşmaya başladığından beri sadece tahtadakileri yazıyordu. Furūtsu'nun ne dediğini anlamıyordu zaten.
Daha sonra Alluriana'ya anlatmayı aklına not etti. Arkasındakinin el kaldırdığını hissedene kadar mutluydu. Alluriana neden bu derste bu kadar iyiydi? Sinir bozucu. Yaku'yu kurtaran şey okulun bittiğini söyleyen zildi.
Alluriana arkadaşının omzunu sıvazladı. "İyi dayandın Yakkun." Yaku arkasında sırıttığını bilen ikiliye göz devirdi. İkisi tam birbirine layıktı. Sınıf yavaş yavaş boşalınca bizim üçlü de toplanmaya başladı.
Kireina, Miku ve Kai her zamanki gibi sınıfın kapısında onları bekliyorlardı. "Riana! Harika bir haberim var! Nekomata-sensei bugün ikimizin erkeklerle çalışmasına izin verdi." Miku'nun heyecanlı sesine ortak olmadı Alluriana. Bunun kötü bir şekilde bitmesinden korkuyordu.
Alluriana ve Megumi uzun bir süre sonra ilk defa erkeklerin antrenmanına eşlik edeceklerdi. Aynı menajerler gibi. Ama menajer değillerdi. Bunu kesinlikle reddediyorlardı.
"Alluriana-senpai!" Beyaz saçlı kız kendine doğru gelen birinci yıl Libero'ya baktı. Bu çocuğun adı neydi? Shibayama Yūki? "Yūkkun!" Evet, Alluriana Liberolar ile çok iyi geçinen bir smaçördü. Bir tek Kireina'ya bir takma isim bulamamıştı ama bulacaktı!
Shibayama aniden utanarak ne yapacağını şaşırdı. Kendinden büyük kızlarla konuşamıyordu! Özellikle o kişi koçlarının torunu, kız takımının kaptanı ve harika bir smaçörse. Hah! Birde Kuroo'nun sevgilisiydi. Alluriana'yı çok farklı şekillerde tanımlayabilirdiniz.
"E-evet! Şey... Bana karşılamam için top atabilir misiniz?"
Alluriana merakla başını sola yatırdı. Neden ondan istiyordu? "Taketora veya Tetsurou yok mu? Sanırım bugün Miku sizinle antrenman yapacaktı. Ondan da isteyebilirsin."
Küçük Libero iç çekerek filede çalışanları gösterdi. Kenma ve bir diğer pasör olan Teshiro Tamahiko, smaçörlere top kaldırıyordu. Karşılama kısmında Kireina ve Yaku vardı. "Aslında beni de çağırdılar ama korkunç."
Alluriana, Shibayama'yı anladığını belirterek başını salladı. Miku ona da karşılaması için smaç vursa kaçardı. Özellikle yanında Taketora varsa. "Olur. Bir top al ve köşeye geç."
Bir süre sonra Shibayama elinde bir top ile Alluriana'nın önünde dikiliyordu. Alluriana yavaş smaçlarla başladı. Her karşılamasında biraz daha da sertleştirdi atışları.
Yaku'nun kızgın sesi ile beyaz saçlı olan yakalanmış gibi dil çıkardı.
➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Alluriana-san! Bir şey söylemek istiyorum."
Alluriana elindeki topu döndürmeyi kesti ve birinci yıla doğru döndü. Akarui Sada tüm dik başlılığı ile kaptanının önünde dikiliyordu. Maç bir beş dakika sonra başlayacaktı. Bu yüzden ne söyleyecekse hemen söylemesi gerekiyordu. "Efendim Sada?"
Sada bugünün ilk altısının yazılı olduğu kağıdı gösterdi. Alluriana, Megumi, Miku, Kireina, Reiki ve Hiro. Hiro ve Kireina değişimliydi. Alluriana anlamadığını gösterince bir kaşını havaya kaldırdı.
"Neden asillerde olmadığımı merak ediyorum. Hiro'dan çok daha iyi karşılama yapıyorum ve bloklarım ondan daha iyi. Reiki'den de iyi smaç vurabiliyorum."
Alluriana ellerini beline yerleştirdi. Böyleleri ile uğraşmak istemiyordu. Neyin eksik olduğunu anlamayan aptallarla uğraşamazdı. Sada'yı kapı dışarı etme isteğini aklından kovdu. Sada iyi bir oyuncuydu. Sadece kişiliği bozuktu. Halledilemeyecek bir şey değildi.
Kireina'ya baktı göz ucuyla. Yeşil gözlü kız kararsız bir şekilde baktı beyaz saçlı olana. Alluriana acımasız olmak istemiyordu ama mecbur gibiydi. "Dürüst olacağım sana karşı Sada. O yüzden alınmak yok. İstediğin kadar kızabilirsin bana ya da Koç Miyana'ya ama alınmak yok."
Sada başını salladı hızla. Neden asillerde olmadığını bilmek istiyordu! O ikisinden daha iyiydi! Bunu biliyordu! Neden! Neden onun yerine alınmışlardı! Alluriana ani bir hareketle Reiki ve Hiro'yu yanına çekti.
"Reiki'nin smaçları seninkilerden daha kontrollü. Senin smaçların oraya buraya sıçrıyor. Güvenilmez. Hiro'nun karşılamaları doğrudan pasöre gidiyor. Seninkiler ya kısa ya da uzun. Ayrıca takıma uyum sağlayamıyorsun. Bencilsin, kıskançsın. Takımdakilerle iyi geçinebildiğini sanmıyorum. Nekoma tek bir beden gibi hareket eden bir takım. Birimiz bile bunu bozmuyoruz."
Sada öylece Alluriana'ya baktı. Başka bir şey bekliyordu. "Sen bizim gizli silahımızsın." gibi bir şey beklemişti. Övgü yani. Alluriana'nın yanındaki ikiliye baktı tehditkâr bir tavırla. Şaşkın şaşkın Alluriana'ya bakıyorlardı.
"Hadi maça odaklanalım. Daha fazla rahatsız edici konuşma istemiyorum. Eğer açıklamamda bir sorun varsa Koç Miyana'ya gidebilirsin Sada."
Kireina ve Miku, beyaz saçlı kızın arkasından hayran hayran baktılar. "Alluriana çok havalıydı!" Megumi ablasının arkasından gülümsedi. Her zaman en doğru şeyi söylemeyi biliyordu. Alluriana harikaydı.
Diğer yandan Sada yumruklarını sıkarak Reiki ve Hiro'ya baktı. Ardından Nozomi'ye doğru döndü. "Sen niye benim gibi düşünmüyorsun! Sen de asiller arasında değilsin!"
Nozomi göz devirdi. Sada ile anlaşmaya çalışmıştı ama bu kadarına daha fazla dayanamazdı. "Kireina-san'ın yerine geçemem. O kadar iyi değilim. Gelen her türlü topu kurtaramam. Ayrıca herkes senin gibi Alluriana-san veya Miku-san'ın yerine geçmek istemiyor. Onların yerine asl geçemezsin."
Alluriana herkesi etrafına topladı. "Normalde yapılan konuşmayı yapmak çok utanç verici. Nekoma savaş!" Kireina arkadaşının dizinin arkasına vurdu. Ama sonra büyük bir hata yaptığını farketti. Alluriana'nın dizi hassastı. Alluriana düşmemek için Miku ve Reiki'ye tutundu.
"Pardon Kireina. Hemen başlıyorum. Kızma, kızma."
Yumruğunu öne doğru uzattı. Kireina suçlulukla dudaklarını ısırdı. Alluriana'nın canını yaktığını biliyordu. Diğerlerine baktı. Hep birlikte söylüyoruz dercesine dudaklarını oynattı. Hepsi başlarını salladılar. Alluriana'yı bu utanç verici konuşmada yalnız bırakmayacaklardı.
"Biz damardaki kan gibiyiz. Durmadan akmalı, oksijeni iletmeliyiz. Beynimiz en verimli şekilde çalışabilsin diye."
Alluriana takıma gülümsedi. Koç Miyana bunu ona zorladığı için kızarsa bile yapıyordu bunu. Kötü bakışlarını sırtında hissediyordu yahu! "NEKOMA SALDIR!"
Sada, Koç Miyana'ya yaklaştı. Bunu yapmaması gerektiğini söylüyordu içinden bir ses ama yapmalıydı. "Koç Miyana, bunu üzülerek söylüyorum. Az önce Alluriana-san dizinin acıdığını söyledi. Yine de oynayacakmış. Size söylemememi istedi ama kaptanın acı çekmesine dayanamam!"
Merhaba!
Sada var ya sen tam bir pislik çıktın ya. Elfmdşflfld ilk başta onun hakkında hiç böyle bir şey planmamıştım ama böyle çok mutlu olunca dedimki neden bir arıza tip çıkmasın. Her takımda vardır bir tane. Mad dog-chan gibi dkfkdkd. O bile iyi oldu awsu
