Alluriana derin bir nefes verdi. Top eline doğru gelirken sesler duyulmaz oldu. Sadece sahadaki takım arkadaşları ve rakip takım oyuncuları görüş alanındaydı. Sahanın dışındaki herkes bulanıktı. Topu elinde bir tur çevirdi. Görüşü gittikçe daraldı...
Alluriana bir süre Kuroo'nun yüzüne baktı. Beyni çalışmayı durdurmuştu. Ne demişti o? Kuroo onu mu seviyordu? Ama... Hiç belli etmemişti. Konuşmak için ağzını açtı ama sesini bulamıyordu. Çığlık atarak üstüne atlamak onu sevdiğini söylemek istiyordu.
Kuroo iç çekti. Böyle olacağını biliyordu. "Sorun değil Riana. Fukurodani ile başarılar." Alluriana'nın tepkisini görmeden stadyuma geri girdi. Onun mutsuz olduğunu gören Bokuto ve Lenora endişelendi.
"Lenora, Riana'nın Kuroo'yu sevdiğinden emin misin?" dedi fısıltıyla Bokuto. Yanındaki Akaashi bile duymuştu gerçi. Kuroo çoktan takıma katılmıştı. Maçlarının sonraya alındığını da bu sayede öğrendi. Diğer maçlar uzamıştı.
Lenora iç çekerek banktan kalkan Alluriana'ya baktı. "Eminim. Hayır dediğinden emin değiliz ama. Alluriana'nın dudaklarının oynadığını görmedim ben. Heyecandan konuşamadı ve Kuroo bunu hayır olarak algıladı bence."
Bokuto, sevgilisine baktı. Bu kız niye bu kadar zekiydi? "Woah! Doğru dedin. Hadi gidip Kuroo'ya söyleyelim!" Lenora koşmak üzere olan sevgilisini yakasından yakaladı. İç çekti. Şu an bunun sırası değildi. En azından bunu farketmesi gerekiyordu Bokuto'nun. Lenora biraz daha az çocuksuydu anlaşılan.
"Alluriana'ya gidiyoruz Baykuş. Bunu sadece o çözebilir. Bizde küçük yardımcılarız." Bokuto bir kez daha Lenora'ya hayran kaldı. Lenora onu yakasından tutup albinoya sürüklese bile. Az sonra karşı karşıya geleceklerini bilerek.
"Riana! Sana bir şey-" Lenora'nın sözünü kesen beyaz saçlı olmuştu. "Ben halledeceğim. O geri zekalı kendi kendine karar veremez." Ardından onu bekleyen takımına katıldı.
Bokuto üzgün bir baykuş gibi çift gözlü sevgilisine baktı. "Şimdi ne olacak?" Lenora gülümseyerek sevgilisinin başını okşadı. Çok masumdu. "Alluriana, Kuroo'ya onu dinlememesinin dersini verecek. Merak etme Baykuş. Onlar iyi. Bana tezahürat yap. Çünkü aşk kuşları birleşmeden onları yeneceğim."
Alluriana sinirli bir şekilde takımın yanına dönünce Kireina merakla arkadaşına baktı. Yaku'dan neler olacağını öğrenmişti. Alluriana neden sinirliydi? Mutlu olması gerekmez miydi? Hisleri karşılıklıydı! "Eee? Cevabına karşılık ne yaptı?" dedi Megumi merakla. Kireina'dan öndeydi bu konuda.
Alluriana sinirle ayağını yere vurdu. "Cevap vermeme izin vermeden çekip gitti! Göstereceğim ona! Ben cevap vermeden kimse kaçamaz!" Miku kahkaha attı. Cidden kahkaha attı. Kuroo'nun bir kızdan kaçacağını hiç düşünmezdi.
"Kuroo-san tam bir katıksız salak. Şimdi ne yapacaksın Riana?" Kireina'nın sorusu ile genç kız gülümsedi. Aklında harika bir plan vardı. "Geri ödeme. Ama ondan önce Fukurodani'yi yerle bir etmemiz lazım. Sonra erkek takımının Nohebi maçına yetişmeliyiz. Orino-san sorun olur mu?"
Orino güldü. "Fukurodani maçıysa konu biraz sıkıntı ama sen biraz gaza gelmişsin. Nohebi vs. Nekoma maçına beş dakika önce gitmemiz için her şeyi yaparız biz. Minik albino için!"
Takım güldü. Yine de kaptanlarını taklit ettiler. "Minik albino için!"
➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
