Alluriana derin bir nefes verdi. Top eline doğru gelirken sesler duyulmaz oldu. Sadece sahadaki takım arkadaşları ve rakip takım oyuncuları görüş alanındaydı. Sahanın dışındaki herkes bulanıktı. Topu elinde bir tur çevirdi. Görüşü gittikçe daraldı...
Alluriana yanında oturan siyah saçlıya hitaben konuşmuştu. Elini çenesine yaslamış dışarıyı izliyordu. Genelde Alluriana ile konuşur, dalga geçerdi. Yani normaldi bunlar. Kuroo'nun durgun olması Alluriana'nın hoşuna gitmemişti.
"Hayır, yok. Sadece Karasuno maçını düşünüyordum. Güzel bir yıl olacak gibi."
Alluriana gülümseyerek erkek arkadaşının omzuna yasladı başını. Her zaman alaycı ve sırıtan bir insan olmadığını biliyordu. Sonuçta Kuroo da bir insandı. "Öyle olacak gibi görünüyor. Biraz daha çalışmam lazım."
Kuroo omzuna yaslanan beyaz saçlı kıza baktı iç çekerek. Alluriana elini tuttu ve sıktı. Canını yakmayacak ama ona burada olduğunu söyleyecek kadar sıktı. "Fazlaya kaçırıyorsun. Tekniklerin zaten iyi. Yeni şeyler öğrenmeyi neden denemiyorsun?"
Beyaz saçlı kız takımdakilere baktı. Hepsi uyuyordu. Bir tek şoför Naoi ve ikisi uyanıktı. "Yeni şeyler denersem diğerlerini nasıl yapacağımı unuturum diye korkuyorum. Ya da o konuda paslanırsam..."
Siyah saçlı kaptan, beyaz saçlı olanın başına yasladı çenesini. Alluriana'nın endişelerini anlıyordu. Sadece beyaz saçlı kıza sakatlanma ihtimalini hatırlatmak istiyordu. Alluriana'nın bu konuda hassas olduğunun bilincindeydi. Kendine dikkat ediyordu beyaz saçlı kız.
"Riana biliyorum daha iyi olmak istiyorsun, gelişmek istiyorsun. Ben de gelişmek istiyorum. Yinede fazla zorlama tamam mı?"
Alluriana isteksiz bir şekilde başını salladı. İkna olmamıştı. Enerjisini atmak istiyordu. Bunu şu an Kuroo'nun bilmesine gerek yoktu. Alluriana'nın bilmediği bir şey vardı. Kuroo onu uzun bir süredir izliyordu. Yüz ifadesinden ne düşündüğünü anlamaya çalışarak aylarını geçirmişti. Onu dinlemeyeceğini biliyordu.
Alluriana'nın elini bıraktı. Kollarını beline dolayıp kendine doğru çekti. Beyaz saçlı kız artık dizlerinde oturuyordu. "Benim istediğim bir şeyi yapacaktın hatırlıyor musun Riana?"
Alluriana söylediklerini gözden geçirdi. Ne zaman demişti bunu? Ah! Spor salonunda söylemişti. Beyaz saçlı kız tedirgin bir şekilde başını salladı. Sesini kaybetmiş gibiydi.
"Fazladan çalışmamanı istiyorum. Çalışacaksan bile yanında ben olacağım. Biliyorsun başka bir şey de isteyebilirdim."
Alluriana başını salladı. Kendini küçük bir çocuk gibi hissediyordu. Şu an Kuroo'nun dizlerinde oturan küçük bir çocuk gibi görünüyordu. Kuroo fazla uzundu. Bir voleybol oyuncusu için değil. Normaller için.
"Biliyorum Tetsurou. Ama bakıcıya ihtiyacım yok biliyorsun değil mi? Küçük bir çocuk değilim!"
Siyah saçlı kaptan güldü. Diğerlerini uyandırmamak için dudaklarını ısırdı. Sesli güldüğü için diğerleri uyanabilir ve onları -Alluriana'yı özellikle- bu şekilde görürlerse ufak bir karışıklık çıkabilirdi.
"Riana sen hayatımda gördüğüm en çocuk ruhlu üçüncü yılsın. Hem seninle antreman yaparsam benim için iyi olmaz mı?"
Alluriana göz devirerek Kuroo'ya dil çıkardı. "Bana diyene bak." Siyah saçlıa olan sırıtarak beyaz saçlının yüzüne bakmasını sağladı. "Ne dedin?"
"Hiç!"
İkili konuşurken herkesin uyuduğunu düşünüyorlardı. Yanılıyorlardı. Uyumayıp ikiliyi dinleyen bir kişi vardı. Akarui Sada.
➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵ ➵➵➵
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
