only you | g×g

56. Bölüm

Medya: Yağmur
×××

"Pınar bile saplıktan kurtuldu bizde hâlâ tık yok amına koyayım" dedi Nisa sitem ederek.

"Üzülme aşkım buluruz sana da birini" dedi Pınar ona öpücük atarak.

Nisa da geri karşılık vermişti. Ilgın telefonu çalmasıyla ayaklandı.

"Kim arıyor lan?" diye sordu İlayda.

"Böyle 32 diş sırıttığına göre yavuklusu arıyordur"

"Yavuklu ne amk Serenay'ı" dedi Ilgın telefonu açmadan önce. Ardından oturduğumuz çardaktan uzaklaşmıştı daha rahat konuşabilmek için.

Ceyda ve yeni göttaşlarının buraya doğru geldiğini fark edince gözlerimi devirdim. Bu kız ve grubu da iyice bize sülük gibi yapışmıştı amk.

"Selam kızlar" dedi Eliz hiç çekinmeden oturarak.

"Selam sürt- ay canım" dedim yapmacık bir şekilde sırıtıp.

Kız ne diyeceğimi duymamıştı. Ama Ceyda duymuş olacak ki ayağını bacağıma geçirdi. Acıtmıştı orospu.

"Yağmur nerde?" diye sordum ona ithafen.

"Gelmek istemediğini söyledi"

"Tutup kolundan getirseydin sevgilini amk"

Bu mal kesin bunlar varken yanına gitmişti. E ben olsam ben de gelmezdim amk. Yerimden kalktım.

"Nereye gidiyorsun lan?" diye sordu Damla.

"Yağmur'u almaya gidiyorum. Üzgünüm onsuz hiç çekilmiyorsunuz" dedim omuz silkerek.

Karşılık olarak dil çıkarmıştı. Ona gülerek ve ters bakışlarımı Eliz'e atarak yanlarından uzaklaştım. Muhtemelen sınıfta uyukluyordu. E uyandıralım o zaman.

"Pişt pişt uykucu kalk sana mama getirdim" dedim onu dürterek.

"Elindeki şey çikolatalı süt değilse kalkmam"

"Ayıp ettin beni kaybettin. Elbette çikolatalı süt aldım"

Anında doğrulup elimdeki çikolatalı sütü kapmıştı. Kendime de almayı unutmamıştım elbette. Pipeti açma yerine bastırarak içine soktum ve yudumladım.

"Niye gelmedin? Gelmemezlik hiç yapmazdın"

Nedenini az buçuk tahmin etsem de yine sormuştum.

"Sence neden olabilir? Şu kız sinirlerimi bozuyor. Laf falan sokuyorum ama yetmiyor. Dalasım geliyor amk. Çok sinir bozucu"

"Al benden de o kadar. Sülük gibi yapıştı. Düşmüyor yakamızdan"

"Onu düşürtmeyene diyeceksin asıl" dedi gözlerini devirerek.

Ceyda'dan bahsediyordu. Bu aralar o kızla aşırı takılıyordu. Yağmur'u ihmal ettiğinin farkındaydım. Böyle devam ederse bu konuyu onunla konuşmam gerekecekti.

"Aklından geçenleri biliyorum. Onunla konuşmayacaksın. Konuşacaksam ben konuşurum"

Neden her düşündüğüm boku bilebiliyordu? Sanki onunla konuşurken düşündüklerim yazı olarak alnımdan geçiyormuş gibiydi. Bazen müneccim olduğunu düşünmüyor değildim.

"Tamam tamam konuşmam"

Biten çikolatalı süt paketine çevik bir hareketle çöp kovasına göndermiştim. Tam isabet bir şekilde girmişti.

"Olum basketbola falan katılsana. Kesinlikle yeteneğin var"

Omuzlarımı silktim.

"Futbol yetiyor. Bir de onunla uğraşamam. Sizin müsabakalar ne zaman başlıyor?"