only you | g×g

10. Bölüm

Medya: Egemen
***

Yaprakların Annesi: ne oldu lan götatar?

Yaprakların Annesi: korkutma beni sen böyle kolay kolay içmeye gidelim demezsin bana genelde ben derim

Hemen de endişelenmişti. Kız ciğerimi biliyor amk.

Ben: Oldu bir şeyler işte orda anlatırm

Ben: Babamın arabalarından birisini çarpıp almaya geliyorm seni

Yaprakların Annesi: tamamdr hazırlanaym bende

Kalp atıp Yağmur'un mesaj kutusundan çıktım. Pınarla vedalaştıktan sonra eve gelmiştim. Hazırlanıp hemen çıkacaktım.

Direk odama girip dolabımı açtım. Siyah kot pantalon ve siyah tişörtümü alıp hemen üstümdekilerle değiştirdim. Saçlarımı at kuyruğu yaptıktan sonra siyah kot ceketimi geçirdim. Genel olarak hazırdım. Son bir şey kalmıştı o da babamın arabalarından birisini almak.

Bugün yanılmıyorsam yine eve gelmeyeceklerdi. Yani işim bir hayli kolaydı. Araba anahtarlarının bulunduğu odaya girdim ve herhangi bir anahtarı aldım. Garaja inip kapıları açma düğmesine tıkladım. Işığı yanan araca atlayıp Yağmurların evine sürmeye başladım. Telefonumdan onu arayıp bir yere sabitledim cihazı.

"Hazır mısın amcık? 2 dakikaya ordayım ben"

"Hazır sayılırım"

"Eğer beni orda bekletirsen sikerim seni kaşar"

"Hmm o zaman bekleteceğim"

Dediği şeye gülmeye başladım.

"Sapık"

Gözlerini devirdiğini hissedebiliyordum. Birkaç bir şey daha söyleyip telefonu kapattık. Birkaç dakikalık yolculuğun ardından varmıştım. Arabayı evlerinin önüne park edip beklemeye başladım. Neyse ki hemen gelmişti.

Arabaya bininde bana sarılıp yanaklarımdan öptü. Aynı şeyi bende ona yapmıştım.

"Hoşgeldin gönlümün efendisi"

"Yalakacı oç"

Gülerek ondan ayrıldım.

"İlk markete gidiyorum o zaman"

Arabayı doğru markete sürmüştüm. Aşağı inip markete girdik. Hemen Yağmur bir tane market arabasını kapmıştı. Hiç vakit kaybetmeden içine atladım.

"Uçur beni pikaçuuuu"

Bir ayağını demir yere koyup arabayı sürmeye başlamıştı. Gülüşmelerimiz markette yankılanıyordu. Her zaman geldiğimiz bir market olduğu için çoğu kişi bu halimize alışıktı.

"Yağmuur cipste alalım"

"Alalım bebeğim"

Cips reyonuna ilerletip önünde durdu. En sevdiğim olan ketçaplı cipslerden 2 tane aldım. Bir kazan olsa yerdim valla amk. Yağmur da birkaç tane kendi sevdiğinden atmıştı.

"Geldik en önemli işe. İçmemiz için gerekli şeyi almadık"

Doğru en önemli şeyi unutuyorduk az kalsın. Çikolatalı sütlerin reyonuna geldiğimizde durduk.

"Dal içine dal"

En az 35-40 tane alıp içine koyduk. Ne yani içmeye gidelim diyince votka tekila bira falan mı içecektik? Yo biz gayette 40 tane çikolatalı süt içip kafayı buluyorduk. Ama ciddi anlamda kafa yapıyordu.