62. Bölüm

3.3K 188 132
                                    

bu şarkı çok güzel aq. neyse aşırı boş beleş bir bölüm oldu. ilk defa bu kitaba bölüm yazarken tıkandım. gecenin 5'inde bölüm atıyorym amk sjwjdbsmwjek. neyse iyi okumalar 🖤
***

"Azraaağğ bana su getirsene" dedim ağrım varmış gibi yaparak.

"Gören de ölüm döşeğinde sanar amk çocuğunu"

Söylene söylene mutfağa gitmişti.

"Pınarcım sen de arkama yastık koyar mısın lütfen?"

"Az ye de kendine uşak tut kardeşim" dedi Hazalla pubg oynamaya devam ederek.

Zeynep arkama yastık koyduktan sonra bacaklarımı kaldırdı ve yanıma oturdu. Bacaklarımı da üstüne koymuştu.

"Teşekkürler bebeğim" dedim öpücük atarak. O da karşılık vermişti.

Aslında ağrım falan yoktu. Şu an sapasağlamdım. Ama neden bunu kullanma şansım varken kullanmayayım ki?

"Al canım suyun"

"Su da Yemen'den geliyor sanırım"

Şu kahve de Yemen'den geliyor lafını çevirmiştim biraz.

"Ahahahaha ilahi Serenay. Ne kadar komiksin" dedi koltuğa oturarak.

Suyu içip bardağı sehpaya koymuştum.

"Yağmur sen de şurdaki telefonumu verir misin?"

"Turp gibi olduğunun farkındayım Serenay. 2 saattir bunları uyutuyorsun ama ben yemem" dedi sırıtarak.

Nasıl anlamıştı ya? Bu malları 2 saattir kekliyordum halbuki. Yağmur her zamanki gibi beni çözmüştü.

"Numara mı yapıyorsun sen?" dedi Zeynep kaşlarını çatarak.

"Yok canım ne alakası var?" dedim gülümseyerek.

Sırnaşmaya başlayıp yanağına öpücük kondurmuştum. O da dayanamayıp gülümsemiş ve dudağımın kenarından öpmüştü.

"Biz çıkalım kardeşim siz sevişin" dedi Ilgın alayla.

"Valla çok iyi olur kanka. Hadi sen bir çık"

Bana dil çıkarıp telefonundan Mamamoo konserlerini izlemeye geri dönmüştü. Zeynep'ten telefonu vermesini rica etmiştim. Bu öküzler gibi hiç oflamadan vermişti.

"Yağmur shadowgun legendse giriyorum. Gelicek misin?" dedim oyunu açarken.

"Bekle lan geliyorum. Düzgün görevler açmazsan kafana sıkarım"  

Oyuna girince ekipmanlarımı hazırladım.

"Kardeşim ben en zor görevleri açıyorum"

"He aynen geçen de en zor görevi açıyorum dedin, biz düşmanlardan kaçacağımız yerde düşmanlar bizden kaçtı"

O günü hatırlayınca kahkaha attım. Oyundaki herkes ateşe atlıyordu salak gibi.

"Bu ne oyunu?" dedi Zeynep telefona iyice yaklaşarak.

"Öylesine savaş oyunu bebeğim" dedim Yağmur'u ekibe alırken.

"2 kişilik oynanıyor mu?"

Yok amk keyfimden Yağmur'a da oyuna gel diyordum. Bu da bazen salağa bağlıyordu iyice. Ama elbette ona böyle cevap vermedim. Çünkü sonuna kadar hanımcıyız amk.

"Evet oynanıyor"

"O zaman ben de yükliyeyim. Beraber oynarız" dedi ellerini çırparak.

Tükürüğüm boğazıma kaçmış olacak ki öksürmeye başlamıştım. Sırtıma birkaç kere vurmasıyla kendime geldim. Yağmur tek kaşını kaldırmış bir şekilde bana bakıyordu. Bu oyunu daha önce ondan başka birisiyle oynamamıştım. Zeyneple oynarsam muhtemelen trip yiyebilirdim. Zeynep'e bunu sadece Yağmurla oynuyorum desem muhtemelen yine trip yiyebilirdim. Aşağı gitsem sakal yukarı gitsem bıyık. En iyisi oyunu silmekti amk.

only you | g×gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin