30

61 18 247
                                    

Selin'e baktığımda ağlamıştı ve hala da ağlıyordu.

" Çocuğu istemiyor mu?" dedim.

Bana sarıldı ve ağlayarak konuştu.
" Bebeğim 2 aylık oldu ve istemiyor napayım İrem? İntihar mı edeyim? çocuğu mu aldırayım?" dedi boğuk sesiyle.

Selini kendimden çektim ve gözlerine baktım. Ellerim ile de omzunu tuttum.

" Sen güçlüsün Selin. Bir olayda hemen yıkılmak yok!" dedim Seline destek vermeye çalışırak.

" Dayanamıyorum İrem!" dedi ve dizleri ile yere çöktü.

" İnsanların beni düşünmemesinden sadece kendilerini düşünmesinden çok sıkıldım. Bencilce davranmaları çok sıkıyor artık canımı." dedi.

Gerçekten de öyleydi. vicdanları yoktur. Sevmek ve daha doğrusu sevilmenin ne olduğunu bilmeyen, kıymet ve değer yoksunu insanlardır bunlar.

Bu tip insanlar sizi sadece kullanır.
Fedakarlığın ezilmek olduğunu düşünendir onlar.
Siz, size değer veren insanlara değer verin. İyi ki demek varken,
keşke derseniz. Şuanda Selinin yaptığı gibi.

" Kendi bilir Selin. Hiç üsteleme. Çocuğunu doğur ve kendin bak. Bir gün illa ki karşına çıkıp çocuğunu görmek isteyecektir o gün de yapacağın şeyi biliyorsun zaten göstermemek." dedim.

Yüzüme uzun bir süre bakmıştı. Dediklerim aklıma yatmış gibiydi.
Masadan destek alarak ayağa kalktı ve omzuma elini koyarak " İyi ki varsın." demişti ve odasına gidip kapıyı kitlemişti.

Bende odama gidip ellerimi yıkadım. Saçlarım da beni rahatsız edince topuz yaptım. Üstümü de değiştirdim ve telefonu elime alıp yatağın içine girdim.

Aklıma gelen şey ile Sosyal medyaya girdim. Şuanda Kaanı bulmaya çalışıyordum. Ya hesabı yoktu ya da engellemişti. Çünkü bulamamıştım.

Moralim bozulmuştu. Beni bırakıp gitmişti. Hata da onda değildi bendeydi.

Telefondan şarkı açtım ve gözlerimi kapattım. Bu şarkı ikimizin  şarkısıydı.

2 sene önce

Evden çıkmış koşarak okula gidiyordum. Her zamanki gibi geç kalmıştım.

Okula geldiğimde Selin ve Nur beni bekliyorlardı.

Sabah ilk 2 ders bedendi. Soyunma odasına geçtik ve hazırlanıp dışarı çıkmıştık.

2 sınıf da bahçede toplanmıştı.
Karşı sınıfa baktığımda Kaanın olduğu sınıf vardı. Göz göze gelmiştik Kaan'la.

Hoca gelmişti ve serbest olduğumuzu söylemişti. Bende alt bahçenin en dip köşesine geçip telefonumdan " Bu kalp seni unutur mu?" şarkısını dinliyordum.

Yanıma biri gelip beni dürttüğünde kafamı kaldırdım ve o kişiye baktım, Nur.

Kulaklığımı çıkardım ve " Efendim kanka?" Demiştim.

" Kanka Kaanın olduğu sınıfın camına bak!" dediğinde kafamı kaldırdım ve cama bakmıştım.

Kaan masaya oturmuş başını da eline yaslamış beni izliyordu.

Ona baktığımı fark ettiğinde hemen kafasını çevirmişti.

" Tamam kanka anladım." demiştim ve Nur yanımdan gitmişti.

Kaanla konuşurken rahatlamış hissediyordum. Mutlu oluyordum. Keyifleniyordum.

Oturduğum yerden kalkmış Kaanın sınıfının yolunu tutmuştum. Onla konuşacaktım.

Geçmişten KalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin