Son Feci Bisiklet - Angarya
-------------------------&-------------------------------Kadına gülerek bakmıştım ama hislerim tam olarak öyle değildi. Öyle sıkı ve içten sarılmıştı ki şuanda canım acıyordu.
Ben ise kimseye belli etmeden canımın acımasına rağmen gülmüştüm. Bu tıpkı şey gibiydi, iyi değildim ama herkese iyi dediğim gibi...
Herkesle sarıldıktan sonra sonunda masaya geçmiştik.
Menü geldiğinde ortam sessizleşmişti. Herkes istediği yemeği söyledikten sonra gözler yine bana dönmüştü.
Masada kimler mi vardı? Berk'in annesi, babası, 2 amcası, yengesi, halası, teyzesi , dayısı ve son olarak sevmediğim kişilik Açelya vardı.
Berk bana sadece amcamgil var demişti ama bu daha fazlasıydı.
Sohbet ederken birisi gelmişti. Ayakkabısı üstü yırtık bir şekilde idi. Kötü gözüküyordu ve en önemlisi de aç gözüküyordu. Yediğimiz yemeklere öyle güzel bakıyordu ki aç olduğunu çok belli ediyordu. Ben adama bakarken masaya almak istiyordum. Onun da yemeğinin parasını ben ödemek istediğim için adamı masaya davet etmek istiyordum ama seslenirsem eğer utanır diye yerimden kalkıp adamın yanına gittim.
" Merhaba yanlış anlamaz iseniz masamıza davet etmek isterim sizi." dedim güzel bir dille.
Adam yemeye bakarken gözleri beni bulmuştu.
" Rahatsızlık vermeyim?" dedi gözlerime bakarak. Bakışlarında burukluk vardı sanki.
" Sorun olmaz buyurun gelin." dedim ve masaya geri geldim.
Adam da peşimden geldi ve utanarak masaya oturdu.
Herkesin bakışları beni bulduğunda açıklama yapmak istemedim. Ben ne yaptığımı biliyordum. Kimseye açıklama yapmak zorunda değildim.
Masaya gelince Açelya adama iğrenir gözlerle baktı. Gözlerimi kaçırmadan açelya' ya bakıyordum. Yaptığının yanlış birşey olduğunu konuşmadan bakışlarımla belli etmeye çalışıyordum ama karşıdaki bunu anlamayacak kadar aptaldı.
Adamı süzdükten sonra elleri ile burnunu sıktı.
" Ne oldu Açelya?" dedim ona bakarak.
Adamdan bakışlarını çekti ve bana baktı. Yine yüzünde alaycı tavrı vardı. Gerçi hep vardı..
" Adam kötü kokuyor. Nefes almak istemedim bir an!" dedi.
Bunu söylemesi zaten hoş değildi ki bir de adam da duymuştu bunu. Adam , Açelyanın lafını duyunca elinden kaşığı bırakıp boynunu bükmüştü.
Buna çok üzülmüştüm. Karşımda böyle biri görünce zaten üzülüyordum. Bir de onları ezmeye çalışan insanları görünce daha da üzülüyordum.
" Keşke hiç nefes almasan daha güzel olurdu." dedim lafımı çekmeyerek.
Sinirlenmişti. Amcasına baktıktan sonra konuştu.
" Bunu mu merak ediyorsunuz gerçekten amca? Bak görüyor musun ne dediğini?" dedi. Bir çocuğu şikayet eder gibi...
" Yeğenim, az bile söyledi. Daha kötülerini hak ediyorsun!" demişti. Böyle birşey diyeceğini tahmin etmiyordum. Laflar ağır gelmişti ama hak da etmişti. Muhtemelen araları limoniydi.
" Elin kızını koruyorsun vay be!" dedi bağırarak.
Açelya bağırdığında adam kulağıma yaklaşarak " Lütfen gitmeme izin verin. Rahatsız ettim sizi. Kusura bakmayın." dedi mahçup bir sesle ve utanarak. Gözlerime veya yüzüme bakamıyordu. Çekiniyordu..
" Lütfen kalın. Karnınızı doyurun. Bu yaşanan olay için ben sizden özür diliyorum.' Dedim.
" Ne kusuru. Teşekkürler!" dedi ve yemeğini yemeye devam etti.
Sokakta kalmış evi barkı hatta karnını doyurmaya imkani olmayan kardeşlerimiz. Onlara çok üzülüyorum. Hele ki kışın. Biz kar topu oynamak için kar yağmasını isterdik peki ya başkalarını da düşündük mü?
Yemek yedikten sonra herkes evine gitmek için masadan kalmıştı. Bende kalktım ve hepsi ile vedalaştım.
Herkesten önce çıkarken arkadan Nihal yani Berkin halası " Nereye gidiyorsun?' Demişti.
Fazlasıyla pot kırmıştım. Bizi aynı evde yaşıyor zannediyorlardı. Bense Berki bırakıp oradan hızla çıkıyordum..
Hızla bir bahane arıyordum. Aklıma gelen şeyi direkt söylemiştim. Ama hiç mantıklı değildi dediğim. İnsan az da olsa ne diyeceğini düşünürdü.
" Ben eve önceden gidip yemek yapıcam!" demiştim.
Ama unuttuğum birşey vardı. Biz daha yeni yemek yemiştik.. Hatta hala da mekandan ayrılmamıştık...
Halası bana bakıp sonra ailesine bakmıştı. Herkes şaşırmıştı. Berk de yüzüme bakıyordu öyle.
" Şey yani , evet daha yeni yedik ama Berk akşamları daha iştahlı oluyor!' Dediğimde herşey daha da mahvolmuştu..
" Tamam karışmayın ne yaparlarsa yapsınlar!" diyen Acelyaya döndü bakışlarım. İlk defa mantıklı birşey demişti ve aşırı şaşkınlık içerisindeydim...
İnsan afallıyor. Her zaman boş yapmaktan başka bir şey bilmeyen birisi , düzgün bir kelime edince şaşırmamak elde değil .
Taksi çevirdim ve kendi evime yolunu tuttum. Berkin ailesi beni , Berk ile kendi evimde zannederken ben kendi evime gidiyordum.
Eve geldiğimde ışıklar kapalıydı. Kapıyı çalsam da duymadı. İçeriye girdiğimde Kaan yoktu. Odaları aradım ama gitmişti.
Kendimi odama attım ve üzerimi değiştirip, yatağa yatarak uyumaya
çalıştım.Telefonun sesi ile uyandığımda hızla saate baktım. Saat 11 di. Yarim saat mi uyumuştum yani?
Arayan kişiye baktığımda Berk'ti. Artık bu hal canımı sıkmaya başlamıştı
" Ne var?" dedim telefonu açar açmaz konuşan Berk'e.
" Hızla olayı anlatıyorum. Seni bizim evimize gittin sandılar ama aslında kendi evine gittin ya herneyse işte sen gidince biz bıraz daha durduk. İşte şimdi de akşam yolculuk yapmayalım dediler ve size gidelim dediler yani olmayan evimize gelmek istediler!" dediğinde düşünmeye başladım.
" Sakın aklından geçeni söyleme biliyorum ne diyeceğini!" dedim Berke uyarıcı bir sesle.
" Başka çaremiz yok!" dedi ve telefonu kapattı.
Yani bu demek oluyordu ki benim evime geleceklerdi .
Hızla kalktım ve evi az da olsa toplamaya başladım. Bayadir evi toplamıyordum.
Eşyaları görünmeyen yerlere sakladıktan sonra tam zamanında kapı çalmıştı.
Hızla kapıyı açtığımda karşımda Kaan vardı. Hadi ama tam zamanında gelmiş olamazsın.
" Ne bu hal? Başkasını mı bekliyordun?" dedi umursamaz bir şekilde. Sesinde bıkkınlık vardı. Herşeyden soğumuş gibi bir hal.
" Berkgil gelecekmiş- derken hemen karşımda Berkin ailesi çıkmıştı.
Kaan ve bana bakıyorlardı.
" Oo vay be. Yengeme bak hızlı çıktı?" dediğinde Berk, kardeşinin kafasına hafif bir şekilde vurmuştu .
" Bu çocuk kim?" dedi amcası sorgular bir şekilde.
Soruyu sadece amcası sormuştu ama hepsi merak ettiği çok açık ortadaydı.
" Abisi o!"dedi Berk.
Kaan kaşlarını çatarak Berk'e bakmıştı. Bu gerçekten de ağır olmuştu.
Kaan bana iğrenir gibi baktıktan sonra evden ayrılmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Kalan
Fiksi RemajaBu gece seni unutacaktım. Önce bir sigaranın üzerine adını yazdım. Bu sigara bittiğinde seni unutmuş olacaktım. Duman duman atacaktım seni içimden. Küllerini rüzgar savuracaktı fakat.... Nereden bilebilirdim ki her nefeste seni içime daha çok çekti...