42

47 13 73
                                    

Hakan olgun - Kahkül

Kahkülüne aldandım.
Gözlerine yandım.
Ben seni seviyorum ki....

-----------------------------------------------------------

Bekleme odasındaydım ve en önemlisi Kaan'da benimle beraberdi, yanımdaydı. Ona çok soru sormak istiyordum ama biraz da çekiniyordum.

" Ömer'e ne oldu?" dedim Kaan'a bakmayarak. Cesaretim yoktu. Ne derse desin haklıydı.

" Yüzüme bak!" dediğinde ona yine bakmadım. Ben senin o güzel gözlerine nasıl bakabilirim Kaan?

" Yüzüme bak !" dedi ikinci sefer ve bu sefer Kaan'ın yüzüne baktım.

Bazı insanlar vardır. Duygularını konuşmadan , mimiklerine ve gözlerine bakarak anlarsın.
Bir de diğer taraf vardır. Duygularını öyle bastırır ki ne düşünüyor, ne yapacak diye kendi kendine düşünürsün. Ama sonuç, anlayamazsın.

" Ömer bütün suçu kendi üzerine almış!" dediğinde ne düşüneceğimi şaşırdım. Mutlu mu olsaydım yoksa üzülmeli miydim?

Beni kurtardığı için mutlu olmam lazım iken onun da hapise girmesini istemiyordum. Ama benim elimde olan birşey değildi.

" Peki Yiğit? İfadesinde neler demiş? Anlattı mı sana?" dedim Kaan'a bakarak.

" Evet Ömer'den olması gerektiği gibi şikayetçi olmuş. Merak etme senin adın geçmemiş hiçbir yerde!" dediğinde biraz daha rahatlamıştım.

Ben kurtulmuştum. Peki ya Ömer?
Kaç yıl cezasını çekecekti 4 duvar arasında?

Ömer ifadesini verdikten sonra onu mahkemeye götürme kararı aldılar.
Ben de Kaan'a ısrar etmiş " En azından son kez yanında olalım" demiştim. İlk başta gitmek istemiyordu ama daha sonra ikna etmiştim.

Mahkeme salonuna geldiğimizde işler daha da karışıktı.
Yiğit'in ailesi, Ömer'in ailesi  burdaydı. Ömer'in ailesini de ilk defa görmüştüm.

Yiğit'in ailesi ile Ömer'in ailesi birbirlerine bakıyor arada da göz deviriyorlardı. İğrenmış gibi bakıyorlardı birbirlerine.

Yeterince gergin bir ortam olmuşmuştu.

Artık içeriye girdiğimizde daha da gergin bir ortam karşılamıştı bizi. Bu tam olarak şey gibiydi. Fırtına öncesi sessizlik... Umarım böyle birşey olmazdı..

Yazar anlatımından (yeniliklere açığız zbxnbc)

Mahkeme salonu aslında olması gerektiği gibi çok gergindi.

İrem , Ömer'e üzülüyor. Ona hiçbir şey olmasın istiyordu doğal olarak.
Artık Ömer'i arkadaşı gibi görüyordu. Ömer içinde tam olarak öyleydi. Duygularını bir kenara çekip bitirmişti.  Artık sadece ikisi de arkadaştı..

Ömer'in annesi Selda hanım ve babası Hakan bey en gergin olanlarıydı.
Selda hanım oğlunun hapislerde geçirecek ve gençliği gidecek için çok üzülüyordu.  Hatta katil olduğu için de bir süre kendine gelememişti.
Hakan beyin içinde fırtınalar kopuyordu ama karşı tarafa asla belli etmiyordu.

Duygularını belli etmemeye çalışıyordu ama onun da içi yanıyordu.

Hatta gazetelerde çıkmayacak mıydı? İki ünlü  iş adamının oğulları arasındaki gerginlik ve bu hüsümet heryere yansıyacak. İş kariyerlerinde de etki yapacaktı.

Hakan beyden ( Ömer'in babası) herkes nefret edip Salih bey' in de  ( Yiğit'n babası)  yanında olup ona destek çıkacaktı bunu herkes biliyordu.

Salih bey için pek büyük bir sorun yoktu. Oğlu iyileşmişti ne de olsa ama karşı tarafın ceza almasını istiyordu.  İntikam almak istiyordu ve haklıydı.

Yiğit'in annesi Rabia hanım,  kin beslemeyen Bir kadındı.  Ömer'in bir gençlik hatası yaptığını farz ederek ceza almamasını istiyordu ama kocası farklı bir tepki verir, araları açılır diye duygularını dışarıya vurmuyor du. İçinde yaşıyordu herşeyi.

Peki Ömer yengesi Nermin teyzesi, en kötü zamanları yengesi çekmişti. Kızını, kocasını kaybetmişti şimdi de yeğeni hapse gidiyordu.
Nermin teyzesi çok güçlü bir kadın. Bu olayları elbet atlatacaktı.

Ömer ise , artık her şeyi boş vermişti. Hatasını anlamıştı ve kaçtığından, saklandığından dolayı çok pişman olmuştu. Cezasını bekliyordu Ömer. Her şeye kabuldü artık..

Aradan zaman geçtikten sonra hakim artık karar vermişti. hakimin kararını açıklaması ile beraber herkes ayağa kalkmış hakimin ne diyeceğini bekliyordu heyecanla.

Ömer'in  adam vurma ve saklanma suçları ile 5 yıl ceza çekmesini karar verilmişti.  Direk Kaan'aa baktığımda o da  Ömer'e bakıyordu.  Ailesi ve yengesi ile vedalaştıktan  sonra bana ve Kaan'a  " Hoş kalın"  demişti sadece ve arkasına bakmadan kapıdan çıkmışlardı..

Geride bir ailenin içi yanarken diğerlerinde zaferlerini kutlaması kalmıştı.......

Mahkeme odasından çıktık ve hepimiz koridora ilerledik. Odadan çıkar çıkmaz sesler yükselmeye başlamıştı.

" Şikayetçi oldunuz soğudumu bir yerleriniz?"  demişti Ömer'in annesi.

Daha sonra kapıdan içeriye Berk girmişti. Bizi gördüğünde Yiğit'in yanına gelmişti. Neden daha önceden gelmemişti? Yoksa bilerek  mi yapmıştı?

" Sonuç ne?"  dedi Berk, Yiğit'e bakarak. Yiğit kazandığı zaferin mutluluğunu taşıyarak " 5 yıl"  verildi dedi.

Berk de güldü ve elini Yiğit'in omuzuna koyarak "İyi olmuş hak etmişti!" dedi ama  "İyi olmuş!" sözünü sesli söylemişti ki o arada Nermin teyze, Berk'e yaklaşıp yüzünde gözle görülür bir şekilde tükürmüştü.

"Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz?"  diye bağırmıştı Berk ve Yiğit'e "peçete bul bana!" demişti. Cebimdeki peçeteyi Kaan uzattım.  O da beni anlamıştı ki Berke peçeteyi uzattı. " Sağol" deyip almıştı Berk peçeteyi..

Artık bu atışmalardan uzaklaşmak isteyip Kaan ile oradan ayrılmıştık. Dışarı çıktığımızda kameramanlar çoktan gelmişti.  Kaan'ın arabasının yanına geldik ve binip oradan uzaklaştık...

Evet kuzularım 4 gündür yoktum. Telefon tamirdeydi ve sizlere de haber veremedim. Kusura bakmayın. 4  gün yokluğumda beni çok soran olmuş.  Sizleri çok seviyorum. İyiki varsınız.

Ömer 5 yıl hapiste kalacaktı? Sizce süresi uygun muydu?

Nermin teyzenin , Berkin yüzüne tükürmesi 😂

Birdaha bölümde görüşmek üzere.✴️

Geçmişten KalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin