36

71 15 182
                                    

Tuğçe Kandemir -Gördüğüme sevindim.

Duygularıma esir oluyorum seni görünce....

--------------------------------------------------------

Kaan'a sarıldığımızda kapı açılmıştı ve kafamı kaldırıp kapıya baktığımda Berk'in geldiğini fark ettim. Kaanda fark ettiğinde beni kendinden uzaklaştırdı.

Ben Kaan'a anlamaz gözlerle bakarken Kaan, Berke bakıyordu.

"Pardon ses gelince bir şey oldu sandım. O yüzden gelmiştim kusura bakmayın." dedi Berk. Hiç böyle diyeceği aklıma bile gelmezdi. Kibar konuşmuştu.

Kaan da o sırada "Asıl sen kusura bakma pardon. Kendime hakim olamadım." dedi.

Kaan, Berk'e açıklama yapıyordu.

"Kaan olaylardan haberin yok galiba. Biz İrem'le 3 aya boşanıyoruz. Yani karım olmadı,olmayacak da." dedi Berk, tüm ciddiyeti ile.

Berk odadan ayrıldığında Kaan bana baktı.

"Kaan farkında mısın? Daha demin kusura bakma kendime hakim olamadım dedin. Ondan mı izin alıyorsun? O kim ki?" dedim Kaan'a.

"Sen farkında değil misin İrem? İçim gidiyor İçim. Sana sarılmak istiyorum ama bir yandan evli olduğunu aklıma geliyor. Benim için ne kadar zor bunun farkında değil misin? İçim yanıyor benim ama hala fark edemiyorsun!" dedi ve gözlerini benden ayırdı ve başka tarafa çevirdi.

Ellerim ile Kaan'ın çenesini tutup kendime çevirdim. Daha sonra ellerini tuttum ve Kaan'ın gözlerine bakarak konuştum.

"Lütfen böyle yapma. Bak boşanıyoruz lütfen yapma. Yanımda ol gitme!" dedim yalvarırcasına.

Ailem yoktu. Arkadaşım artık yok. Sadece Kaan kalmıştı. Kimsesiz kalmıştım artık.

Derin nefes aldım ve Kaan'a baktım.
"Kendimi yalnız hissediyorum. Bana elini ver beraber devam edelim hayatımıza, göğüs görelim bu zorluklara. İkimiz olduğumuz sürece bizi kimse yıkamaz ki, güçleri yetmez. Lütfen bana yardım et!  Tut  elimi sımsıkı bırakma ölene dek." dedim boğazım düğümlenmişti.

Zar zor söylemiştim ama anladığını biliyordum.

Kaan'dan cevap beklerken dışarıdan bağırma sesleri geliyordu. Birileri kavga ediyordu.

Hızla odadan çıktık ve sesin olduğu yere geldiğimizde Ömer, Yiğit'i yere yatırmış yumruk atıyordu.

Kaan hızlıca Ömer'in yanına geldi ve Yiğiti kurtarmaya çalışıyordu.
Zar zor onları ayırdılar.

" Lan bırakın beni! Kardeşim bu şerefsiz yüzünden öldü lan." dedi ve Yiğit'e tüm gücüyle çenesine yumruk atmıştı. (Ömer, Selini çok sevdiği için kardeşim dedi.)

Yiğit fazlasıyla sarsılmıştı.

O arada araya girdim ve Ömer'e bakarak konuştum.

" Yiğit'in suçu ne Ömer? Yiğit çocuğunu kabul etmişti." demiştim normal sesimle ama sanki bağırmış gibi herkes bana bakmıştı.

Ömer bana öyle nefretle bakıyordu ki, hiç görmek istemezdim.

" Güya Selin'in en yakın arkadaşısın değil mi İrem? Al şu telefonu da öyle konuş." dedi ve Selinin telefonunu bana uzattı.

Telefonu elime aldığımda karşımda  Yiğit ile konuşması vardı.

"Yiğit o bebeği istemiyor musun yani?" demiş Selin, Yiğit'e.

Geçmişten KalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin