Bonjour, Bitch! を ✓

-10- Ugh!

Pinkmang yazarınız Bety geldi 🍷

BOLCA YORUM VE VOTE RICALARINIZA SUNULUR ♡

SİZİNDE TABİRİ CAİZSE 'EGHVG EĞV EĞVH' OLACAĞINIZ BİR BÖLÜM...

Öyleyse Kobrayı salıyorum bb.

***

Gördüğü görev ile yerin zemini birden ayaklarından kayar gibi hisseden Jeongguk, tepkisizce kalakalmıştı.

"B-unu y-apamam ben..." dediğinde sesi gerçekten içine kaçmış gibiydi.

Boğazını temizleyip olaya ilk müdahale eden kişi Jimindi şimdi.

"Kook, reddetme şansımız yok! Bir kere başladık bu oyuna ve bizi bulaştıran da sensin o yüzden kendine gel, yapamayacağın bir şey değil bu-"

"Kolaysa sen s*k kendini lan!"

Yoongi, yüzüne yerleştirdiği sırıtışla ağzının içinde geveler gibi, "Sanki yapmadığı şey de..." dediğinde, Jimin'den koca bir tekme yemişti dizine işi kızıştırmaması için.

Min, dizindeki acı geçer geçmez olayı kontrole almak istercesine sakin bir tutumla kollarını bağdaş yaparak konuşmaya başladı ardından.

"Tamam tamam Beyler, başka şansımız yok ve hatırlatmak isterim ki..." bileğindeki saatine bakıp, ardından da Jeon'un aşağılarını göstererek devam etti.

"Şu elemanını kıvama getirebilmek için 3.5 dakikan kaldı, yani hızlansan iyi edersin."

Birbirlerine son bir kez bakış atıp gizli bir anlaşma yapan Jimin ve Yoon, saniyesinde Jeongguk'u kollarının iki yanından kavrayarak yukarıda banyoya sürüklemeye başlamıştı bile.

"HAYIIIIIIIIRRRRRRRR!"

Kook'un tüm çırpınma çabalarına rağmen banyo kapısından içeri fırlatılıp kutuyu da beraberinde oraya yolladıktan sonra, Yoongi kapıyı Jeon'un yüzüne kapamadan hemen önce "2 dakika 43 saniye, beline oh pardon! Eline kuvvet bro!" Der demez çarpmıştı kilidi.

İçerde kapalı kaldı andan itibaren koca bir siktir çeken Jeon, başka seçeneğinin olmadığını biliyorken, boncuk boncuk terlemeye başlamıştı bile. Eli, cebindeki telefonu zar zor bulup banyoda dikilirken bir o yana bir bu yana çaresizce yürümeye ve uygulamayı açmaya calışmaya devam ediyordu.

Gözü bir an için lavabo fayansının üstündeki kapağı açık olan mor dildoya iliştiğinde, kaşlarını çatarak istemsizce yutkundu.

Saniyeler içinde soğuk soğuk terleyen ellerinin arasına cesaret edip aldığı aletin sillikonumsu yumuşak yüzeyiyle yüzünü buruşturduğunda, kapının dışından gelen uyarı bağırışı ile elini çabuk tutmaya başladı.

"1 dakika 50 saniye içinde aç şu yayını Kook!! Tanrım süre dolacak çabuk ol ve sok şunu!!"

Sinirden gerilen siyahlı ise kapının ardındakilere hışımla karşılık vermişti köpürürken.

"Bu iş bittiğinde düzülen ilk kişi siz olacaksınız amına koduklarım! İnsan arkadaşına bunu yapar mı lan??!"

"Yeter tamam! Şimdi şuradan biraz uzaklaşın, aşağı kata mı inersiniz ne yaparsınız bilmiyorum ama rahat bırakın beni zaten gerginim aişşhh!!"

Adım sesleri iyice uzaklaştığında yalnız kaldığını anlamasıyla, elini çabuk tutup kemerini ve düğmesini bulduğu gibi kumaşın baldılarından aşağı süzülmesine izin vermişti.