Bonjour, Bitch! を ✓

-21- Hardcore

Bonjour Bitch'te normalde 1000-1500 kelimelik bölümler yazarken, geçtiğimiz bölüm artık taekook'a özel 3400 kelimeye varan bir çaba ortaya koymuştuk, sırf sizleri taekook konusunda iyi besleyip hikayenin hakkını ve LordV'nin potansiyelini verebilmek için. Lakin...

Birazcık daha aktif olamaz mıyız hımm??? :')):::)

***

"Görevin sonunda... Bu kiliseden... Ayakta çıkabilmene izin vereceğimi mi sanmıştın?"

Çırılçıplak dövme ve piercingli vücudu ile elindeki siyah eldivenler adeta bir celladı andırırken, tuttuğu şekilli hançeri ustaca döndürmüştü parmakları arasında.

Jeongguk'tan duyulan sert bir yutkunuş sesi kulaklarına ulaştığında, yüzüne takındığı o şehvet maskesi ile yavaşça mermer üzerinde uzanan gence doğru yürümeye başladığı gibi, istemsizce geriye doğru kaydırmıştı bedenini Jeon endişeyle.

Dudaklarından sessiz bir siktir çekerken, bir fare gibi kapana kısılıp, gafil avlanmak üzereydi.

Karşısında bu şekilde çırılçıplak olmak hala tuhaf hissettiriyordu.

Sonunda ulaştığı mermer masanın üzerine koyduğu bir diziyle Taehyung da oraya çıktığında, Jeongguk'un bacakları arasındaki boşluğa yerleşerek üzerine doğru eğilmiş ve gencin de hafifçe geriye doğru sünmesine sebep olmuştu.

Şimdi ikisi de mermer masanın üstünde, üryan bir halde üst üsteydi.

Göz kontağını hiç kesmeden tek bir hamle ile Jeon'un göğsünden iterek sırtını tamamen masaya dayatmasına sebep olduğunda, aynı anda küçüğün başının hemen yanından taşa sapladığı hançer ile, Jeongguk'un gözleri korkuyla kapanmıştı önce.

Resmen kulağını sıyırıp geçecek kadar yakından indirdiği cisim ile kalkalmıştı öyle.

Aynı anda üzerine gece gibi çöken adamın ellerinden biri penisindeki kelepçeye ulaştığında terbiye eder gibi bir şaplak yemişti aletine.

Ki bu, Jeon'un kasıklarının seyirip bacaklarını birbirine yakınlaştırarak büzmesine sebep olduğunda, tüm kanı çekilmişti adeta çünkü...

Kızaran erkekliği demir parçanın içinde rahatça erekte olamadığı için, ultra hassastı.

Az önceki sert öpüşmenin tesiri niteliğinde dudağının kenarında kurumuş kan lekesi olan adama aşağıdan şöyle bir bakan Jeon'un kalp atışları hızlanıyordu şimdi.

Rahibin o biri tek, diğeri çift göz kapağına sahip koyulaşan irisleri, daha yeni başlıyoruz der gibi bakıyordu.

Zira tam da öyle olmaktaydı...

Sadece mermerin yan tarafındaki bir düğmeye basan esmerin tek bir hamlesiyle kilisenin tavanından yere doğru sarkılıveren zincirler ile neye uğradığını şaşırmıştı ceylan gözlü.

Hayır hayır, buradan kesinlikle sağ çıkamayacaktı...

Kim Taehyung, tepelerinden inen zincirleri önce bir süre görmezden gelerek, ucunu sapladığı hançeri yeniden kavrayarak geri çekmiş ve Jeon'un beyaz tenine yakınlaştırmaya başlamıştı büyük bir zevkle.

Genç, teninde zikzaklar çizildiğini hissettiği o keskin ucun hissiyle kaşlarını çatarak alt dudağını ısırdığında, şah damarı korku ve heyecanla atıyordu kendini dışarıdan bile belli ederek.