-55. Bölüm-
➡️ Öncelikle bir önceki bölümü atlamadığınızdan emin olun bebeklerim ve şimdi asıl konuya dönelim:')
Kim Taehyung nasıl oldu da Jeon'u Ritüel'e çağırdı? Amsterdam'dan döndükten sonraki geçen neredeyse 1 ayda neler oldu da Jeon onun aramalarını açmayıp, Taehyung'un onu okula kadar takip etmesine sebep oldu?
Taekook kanadında derinleşen ve boyut değiştiren ilişkilerinde neler döndüğü dahil, merak edilenlerin hepsinin cevabı bu bölümde🍷
Böyle olması gerekiyor çünkü her şeyin oturması gereken okkalı güzel sebeplerimiz var, adım adım yükseliyoruz, birlikte 💜 Seveceğinize bahsine varım 😏
Bastırın haydi fighting 💪🏻⛓️
***
Her şey istediğimi elde edene kadar mıydı, yoksa bu yargı, daha en başından bir fiyasko muydu bilemiyordum. Tek bildiğim şey ise şuydu, ben...
Yanında olabilmek için aylardır uğraştığım Kim Taehyung'a çoktan ulaşmıştım.
Aslında konu tam da buydu. Ona ulaşmama ve katı sınırlarını çatırdatarak kalbine ve yatağına girmeme rağmen... Ondan asla soğumamıştım.
Ona doymak? Hah. Yakınından bile geçemezdi ona olan doyumsuzluğum. Ben, Taehyung'a hala fazlasıyla açtım.
Ve beni acıktıran asıl şey, onun o koyu irislerinde bana karşı gördüğüm yırtıcı iştah ve aşkın gitgeliydi.
Bana karşı göstermeye korktuğu ilgisi, yumuşak tarafını her ne kadar gizlemeye çalışsa da, gözlerinde yatırdığı zaaf'ta kendimi görüyordum.
Ama bilmediğim bir şeyler vardı sanki hala. Ondan çok şey öğrenip, çok yol katetmiş olmama ve onu yavaş yavaş iyice tanımama rağmen... Sanki her şeyini açmamış gibiydi henüz.
Bu yüzden o gizlediği her ne ise onu bulup çıkarmak, kanına girmek istiyordum.
Ve içimden bir ses, ihtiyacım olan cevabın şu örgütün kökeni ve ritüel zımbırtısının ardında yatan o bilinmezlikte yattığını söylüyordu.
Ya da tamamen yanlış bir fikirdeydim ve atladığım bazı detaylar vardı henüz farkedemediğim. Düşündüm. Geçen gün oturdum ve küvette yalnız başıma suyun içindeyken düşündüm.
Neyi atlıyordum?
Birlikte olduğumuz süreler boyuncaki hal ve tavırlarını sanki bir filmin sahnesiymiş gibi başa alıp alıp sarıyordum.
Kavruk tenli elleri... Keskin avcı gözleri... Malum yerlerindeki parıldayan piercingi ve şeytanın fısıldayışını andıran kalın sesi...
Odağımı bulduğum an aklıma bir fikir doluşmaya başlamıştı o gün birden.
Kim Taehyung, ona karşı sert bir hamle yapmaya her cürret ettiğimde, ya çıldırıyor, ya da sinirlenip elimi itiyor, tekrar kontrolü eline almak için birden pençelerini çıkarıyordu.
Evet ama bunu, kendi üzerinde hard yapılmasından nefret ettiği için mi yapıyor bir türlü çözemiyordum çünkü gözlerimle gördüğüm ambians, beni gerçek sebebine karşı sorgulatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bonjour, Bitch! を ✓
Fiksi Penggemar[+18] ''Bu kiliseden ayakta çıkmana izin vereceğimi mi sanmıştın?" #𝚃𝙰𝙴𝙺𝙾𝙾𝙺 #BL [[ İlk yayın 2019 ]] ©Bety & ©Jey