-27. BÖLÜM-
Söz verdiğim gibi hemen geldim :''
Minimoni candır, mck
Ah ve de Uzatmadan kaçıyorum
Keyifli okumalar ve de çat çut falan arkadaşlar 😏
***"Bu koca adamın arkasını dönmesini..."
Tek kaşı, duyduğu heceler ile usulca kalkan Kim Namjoon'un mimiklerinde saniyeler içinde değişen tutumuyla dudakları yana kıvrıldığında, derin gamzesi kendini göstermişti o an. Pembe lekeleri, hoşnutça aralandı.
"Ohh... Bu muydu yani??" demişti alayla.
Buna çoktan hazır olduğunu belli eden o tonu duyan Jimin'deydi atak sırası şimdi.
"Yalnızca bu olduğunu sanıyorsan yanılıyorsun Bay Kim... Çünkü bu..."
Ortalarındaki masaya dayadığı dizi üzerinden üzerine eğildiği adama doğru daha da yaklaşırken, parmakları mor saçlının kravatına doğru gidip yakasını iyice açmış ve bakışlarının indiği dudaklara bakarken devam etmişti.
"Bu, sadece o 'her şeyin" başlangıcı olan küçük bir ilk adım..."
Elleri aynı anda kıvrak bir hamleyle gömleğin düğmelerine doğru yol aldığında, yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayan o kavruk tenin gövdesi ile lekeleri sanki istemsizce birbirinden ayrılmıştı Jimin'in. Yutkunmamak için kendisini zor tuttu.
Önündeki manzaradaki o iri göğüsün heybetli görüntüsü iştah kabartacak kadar çekici iken, taradığı bölgeden sonra irislerini yavaş yavaş yeniden adamın gözlerine çıkarmıştı.
Kim Namjoon hem zeki, hem de entelektüel etkileyici haf safhada olan bir adam olmakla birlikte açık görüşü sayesinde bir de ne istediğini bilen bir özgüven patlaması olarak karşısındaydı adeta.
Daha az önce zekalarını ortaya koydukları bu ortamda şimdi de masaya yatırılacak bir beden var iken... Onunla burada sevişmekten daha cazip, başka ne olabilirdi ki??
Masanın üzerine yasladığı bir diz-i ile üstüne doğru eğildiği adamın dudaklarına yaklaştığında, ondan yükselen odunsu koku genzime ulaşmıştı ansızın.
İkisinin de gözleri aynı anda ağırlaşarak kapanır gibi olduğundaysa, o iki dolgun parça birleşmişti usulca.
Öpüşleri yavaş ve birbirlerinin nabzını tartar gibiydi önce. Hatta ikisi de birkaç minik darbedenin sonunda gözlerini araladıklarında bunu birbirlerinin irislerinden dahi hissetmişlerdi.
İşte tam da o dakika, şu ana kadarki sakin duruşunun aksine tempoyu ilk arttıran kişi Namu olmak üzereydi. Öpüşmeyi sürdürürken aynı anda senktronize bir şekilde Jimin'in kemerine doğru giden elleri ne yaptığını bilir bir tutumla hareketlenmiş ve dudaklarına karşılık verdiği aynı saniyeler içerisinde onun pantolonunu indirmişti.
Ikisinin de hareketleri istekli olsa da, acelesiz ve sindire sindire devam ediyordu. Aldığı ışık ile bu sefer de sarışın olan ellerini uslu olmayan bir tavırla hareketlendirmiş ve iri adamın üzerindeki gömleğin düğmelerini tamamen açıp gevşettiği kravattan kavrayarak onu kendisine doğru çekmişti güçle. İşte bu, daha sert bir öpüş başlattığı gibi Namjoon'un çene çizgisinden aşağı doğru yönelip dili ve dudaklarıyla onun adem elmasına doğru bir yolculuk başlatmıştı Jimin.
Her bir darbesinde o yumuşak dudaklarının dolgun hissi ile gömüldüğü nokta, Bay Kim'in sıcak bir nefesi içine çekişiyle harmanlanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bonjour, Bitch! を ✓
Fiksi Penggemar[+18] ''Bu kiliseden ayakta çıkmana izin vereceğimi mi sanmıştın?" #𝚃𝙰𝙴𝙺𝙾𝙾𝙺 #BL [[ İlk yayın 2019 ]] ©Bety & ©Jey