-19- Take Me To Church

34.9K 3K 2.6K
                                    

🍷🍷🍷

Birincisi; bu bölüm yükseliyoruzZz

İkincisi; bölüm sonunda yere çakılıyoruz

Üçüncüsü; Ama devamında gazamız mübarek ola süphanallah aman yarabbi nerelere geldik vesselam falan filan.

Keyifle okuyun hadi ben kaçr :d

***

Akşamdan kalma haliyle parti ertesi günü telefonunun titreşimi yüzünden uykusunda rahatsız edilen Jeongguk'un hala uyanmamak için direnen kaşları çatılmış görünüyordu.

Yüzüstü uzandığı yatakta sadece boxerıyla öylece uyurken, şimdi gözleri kapalı bir şekilde titreşen telefonu arıyordu eli. Pat patlayarak sonunda ulaşabildiği cihazı avuçladığındaysa ekranı rastgele sağa kaydırıp kulağına götürmüştü başı hala yastığın altındayken.

"Jungkook?!!! Tanrı aşkına nerelerdesin?!!! Dün gece partiden kaybolduğundan beri hangi cehennemlerdesin sen ha?!"

Jimin'in tiz sesi ile telefonu refleksle kulağından uzaklaştıran Jeon yüzünü eşitmişti bu tona. Ardından da sesindeki yeni uyanmış boğuk tonla,

"Evimde-"

Demek üzereyken gözlerini aniden açmış ve yüzünü ağır çekimde soluna doğru çevirir çevirmez, yutkunmuştu önce.

"Değilmişim..."

Yana kıvrılan dudakları ile yanında hala uyuyan Nuna'sı Rose'u görmesiyle yeniden telefona dikkat kesilmişti.

"Bizim cafede buluşalım."

Kook'un rahat tavrına tezat sinirle püskürdü Jimin hemen.

"Siktir Jeongguk! Tam bir uslanmazsın! 1 saate kaldır kıçını ve gel yoksa şu evinin halini annen gördüğü gibi kalpten gidecek!"

Yüzüne kapanan telefon ile yerinden sıçrayan Jeongguk, partiden kalma pisliğin tamamen aklından çıktığını unutmuştu çoktan.

Yatağı fazla sarsmayıp geceyi geçirdiği kızı uyandırmadan yüzünü yıkamaya gittikten sonra odaya geri döner dönmez yırtık kotunu kasıklarına doğru çekip kemerini de hızla bağlayarak, eline geçirdiği tişörtü medivenlerden inerken üstüne geçirip evden çıkmıştı.

Çevirdiği ilk taksiye atlayan genç, tam da kendi evinin adresini söyleyecekti yeniden titreyen telefonuyla bıkkınca bir küfür savurdu ardından.

Taa ki, ekrandaki görev bildirimini görene kadar.

_____________________________________


BUGÜNKÜ SIRADIŞI GÖREVİN
XXXX* ADRESİNDE SENİ BEKLİYOR.
GELMEYE YETERİNCE CESARETİN VAR MI?

-DARE IT

____________________________________

Alt dudağını stresle ısıran Jeongguk derin bir nefes aldığında, okuduğunu sindirmeye çalışıyordu hala.

Bir haftadır ses seda çıkarmayan uygulamanın zamanlaması gerçekten harikaydı!

Herhangi bir zaman kısıtlaması verilmemesi oldukça ilgiçti... Kendine düşünmek için kısa bir mühlet zaman vererek sakinleştiği ilk an ise söze atılmıştı şöföre doğru hızla.

Bonjour, Bitch! を ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin