-29- Switch Ass

33.4K 2.4K 3.9K
                                    

-29. Bölüm-

Keyifler nasıl brolarım?

E ben, bi güzellik yapıp sınır geçmeden geldim ama hayırlar olsun ahaah 😏

O sebeple bundan sonraki yb için bu ve bir önceki 28. Bölümün sınırlarının ikisinin de geçmesi konusunda anlaşalım ve birlikte aktif olalım yorobun 💜 Borahae 💜


***

"Bu kiliseden ayakta çıkabilmene izin vereceğimi mi sanmıştın?"

Elindeki hançer ve ağzından çıkan sözler tanıdıktı.

Haftalar önce küçüğün göğsüne işlediği o harfin eserini ortaya koymuş olan keskin cisim, tüm ihtişamıyla parıldıyordu.

"Bunu..." dedi derin bir ses.

"Bunu yapmayı düşünme bile Jungkook."

Esmer, çatılan kaşları ile buna daha nasıl göz yumabileceğinin iç hesabını içinde verirken, Jeon tamamen çırılçıplak halde elindeki aletle ona yaklaşıyordu.

Kook belli etmemeye çalışsa bile aslında deli gibi endişeliydi, hatta o güçlü adamın karşısında nasıl böyle dimdik durduğuna bile kendine hayret ediyordu. Oysa ki hançeri tutan eli çoktan terleyip vucudu gerilmişti.

Fazla ileri gittiğini ve buradan nasıl dönebileceğini düşünüyordu. Belki de tüm bunlar bir hata idi ve evet eceline susamıştı.

Yaklaştığı adımlar eşliğinde, eli kolu bağlı bir haldeyken kendisine doğru yürüyen gence kaldırdığı başıyla bir kez daha sürdürdü konuşmasını Taehyung.

"Tüm bunların başına neler açabileceğini farkında değil misin? Sonrası için korkmuyor musun ha? Artık durmalısın. "

Hiçbir cevap alamıyordu ve karşısında dikilip, bakışları onun kavruk bedenine dalmış olan ve sanki çevrimdışı gibi görünen Jeon'a bu sefer de sesini yükselterek bağırmıştı.

"Bir şey söyle lanet olsun seni velet!!!"

Şu saatten sonra korkmak manasızdı, Jeongguk sonuçta dibe çoktan batmıştı. Daha henüz intikam almaya karar verdiği andan itibaren yiyecek olduğu haltı az çok farkındaydı.

Sonuçta birkez başlamıştı o karanlığın cazip dünyasının ona bir kere göz kırpışı.

Hatta şu an çoktan boku yemiş olsa bile, kendini zorlayarak sadece bu an'a odaklanmak istedi. Aklı yerinde değildi, kaldı ki zaten tüm bunlara kalkışabilmek için deli olmak gerekiyordu.

Ve bu fırsatın, ona yalnızca bir kere geçebileceğini de çok iyibiliyordu...

O yüzden de olabildiği kadar cesur davranıp Kim Taehyung'un zihnine sızmalıydı. Garip bir şekilde unutulmamak ve onun hafızasına kazınmak istiyordu. İçindeki şımarık çocuğa ise söz dinletemiyordu.

İşte tam da bu an, düşünceler eşliğinde bir süre yalnızca sessiz nefeslerle öylece bakışan ikiliden, nihayet küçük olan dudaklarını daha büyük bir kararlılıkla aralamıştı şimdi.

"Bir defalığına..." dedi diline ilk düşen heceyle. Sesi, tuhaf bir şekilde fazlasıyla tok ve hesapsızdı.

"Bir defalığına da olsa, benim oyunum, benim kurallarım olsun istedim Kim Taehyung... BENİM..."

Bonjour, Bitch! を ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin