BÖLÜM SAYILARINA DİKKAT, WATTY
KAYNAKLI KAYMA OLABİLİRŞey pardon umm...
Bu fic'in küfür, argo ve hassas içerik içerdiğini hepimiz biliyoruz dimi? Rahatsız olan falan yok?Ahh... varsa da 12 ye kadar okumaya devam edip de bi zahmet olmasınlar ehe
Sorry to not sorry bitchz👹👹👹
***
Limuzinden neredeyse atılırcasına Jeon malikanesinin önüne bırakılan üçlü ağızları şok içerisinde açılmış bir şekilde arkalarını döndükleri anda tozu dumana katarak yok olan arabanın ardından baka kalmışlardı.
Elleriyle yüzünü sızavlayan Min ardından parmaklarını saçlarına çıkarıp çekiştirircesine dağıtmış ve hırsla solumuştu.
"Bu... Bu neydi lan şimdi?"
Dudaklarını kemiren Jimin kollarıyla kendini sararken halen ardından bakıyordu sanki onları bağırsaklarına kadar becerip bir paçavra gibi bir sokak köşesine atan ve tam olarak iblis olduklarına kanaat getirdiği heriflerin ardından.
Jeon ise, halen alkolün etkisinde olan bedenini kesen sert rüzgar ile başını gökyüzüne kaldırıp bir nefes verdiğinde, bir cevabı yoktu olanlar ile ilgili.
Hızla geri dönüp kapıyı açtığında onu takip eden ikili de sessizliğini korumaya devam ederken, salona adım attıkları gibi eline geçen bilmem kaç yılından olan bir vazoyu hırsla duvara fırlatmıştı Jeon.
Bunun üstüne ise tek bir kelime dahi konuşmayan üçlü buldukları ilk yerde sızıp kalsalar da ertesi gün bu kadar sakin geçmeyecekti...
***
Uykulu adımlarla evin salonuna geçen Yunki, karşısında gördüğü manzara ile gözlerini hızla açıp kapatırken gelen gülme istediğini bastıramadığında,
"Sabah sabah tek uyanan aletleriniz değil sanırım?"
Bakışları sesin sahibine dönen ikili istiflerini bozmazken, Jimin'e poz vermeye devam ediyordu Jeon.
"O piç herif telefonumu attığı için oyuna giremiyorum, bari bloglar için fotoğraf çekelim dedik."
Kapıya yaslanan Min, onları izlemeye devam ederken üzerindeki tişörtü çıkarıp bir kenara atmıştı bile.
"Peki ya o esmer parçası sadece telefonuna zarar vermekle kalmayıp, çükünden bir de şırdan yaparsa?"
Elindeki telefonu indirip oflayan Jimin, "Min kedisi haklı Jeon, bunu hırs haline getirme." Dedikten sadece üç saniye sonra aklına birden gelen idrak ile yerinde sıçramıştı adeta.
"Siktir durun durun!! O adamın dediği şeyi hatırladınız mı?! Cidden onlar da mı..."
"Ne onlar da mi Chim? Çıldıracağım şimdi, dün kafam yerinde miydi benim zaten ne diye okadar içtim ki... Ayrıca cidden, ne onlar da mı? Daha ne olabilir ki?"
Yoongi'nin sorduğu soruyla sarışın bu sefer hemen Kook'a dönüp devam etmişti tek tek hatırladığı kelimeleri heceleyerek.
"Jeon'a yakın oturan şu esmer... Tanrım Kook! Bu detayı nasıl atlarız?! Sana dediği şeyi hatırla."
Jeongguk, çattığı kaşlarıyla siniri bir gram bile geçmezken düşünmeye çalışıyordu ve kendini zorlayıp ani bir flashback ile birden hatırladığı cümle ile avcunu kendi alnının tam ortasına geçirmişti bir küfrü savurduğunda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bonjour, Bitch! を ✓
Fanfic[+18] ''Bu kiliseden ayakta çıkmana izin vereceğimi mi sanmıştın?" #𝚃𝙰𝙴𝙺𝙾𝙾𝙺 #BL [[ İlk yayın 2019 ]] ©Bety & ©Jey