Selamün aleyküm ♥
Multimedya: Seyit Ali ve Linda'nın apartmanda ki hâlleri. Tek farkı,Alimin yüzü yere eğik😂
Kısa bir sürede üç bin kelimeyle yanınıza geldiiiim. Haydi bir alkış 😂
Yukarıdaki resimler,yazılar hoşunuza gidiyor mu? Ben yaparken çok eğleniyorum 😄
Sakarya için çok üzgünüm. Memleketi Sakarya olan var mı?
Keyifle okuyun.
İthaf:Bahrulatik sana balım🍯
Be adam!
İstiridye incisi gibi kalbin var senin.Ancak ne sen izin verebiliyorsun seni saklamam ne de ben süzülebiliyorum bir boşluktan yamacına.'Şeytanı mı doyuruyorum gözlerine bakınca yani.Kalbine uzanmıyor mu ellerim' diyemeden çıktım odadan.
Neye kırıldı kalbim bu kadar,bilemiyorum.Neye tutuldu bu aklım onu da bilemiyorum.Adam,ben seninle ilgili hiç bir uzvuma bir kalıp bulamıyorum.
Yaz ayının bitimine yakın,yağmurun altında otururken düşündüm bunca şeyi.Hastaneye yakın bir yerlerde bulduğum parka bıraktım kendimi.Saat yeni dokuz oluyordu.
Geceyi sabah ettim zihnimdeki kemirgenler yüzünden. Artık kalkmam gerekiyordu.Erken uyandığımı bildiklerinden beni göremeyince merak ettiklerini düşünüyordum. Bu günden sonra eve dönecektik zaten.
Yavaşça kalktım oturduğum banktan.Yeni yeni hareketlenen İstanbul'a ayak uydurdum.Kafamı tekrar gökyüzüne kaldırınca bulutların yavaşça geri çekilip yol verdiğini görmüştüm.
Güneşin ışıkları yavaşça geliyordu ancak bulutlar henüz tamamen çekilmediğinden havada asılı kalıyordu.
Yaklaşık on dakika sonra hastanenin önünde olmuştum.Bahçesinde oturan bir kaç doktor hemşirenin yanı sıra hastalarda vardı.Bakışlarımı ondan çekip Seyit Ali'nin kaldığı odaya kaldırdım kafamı.
Oradaydı.
Ayakda durmuş,kollarını göğüsünde birleştirmiş hastane kıyafetiyle bana bakıyordu.Kaşları çatıkdı. Ardından gözlerini benden çekip kafasını yan dönmüş bir kaç kelime söylemişti.
Daha fazla orada durmadan hastanenin sıcak havasına attım kendimi.Merdivenleri birer birer çıkıp odasının olduğu koridora girdiğimde Zeyno Abla ile karşılaştık.Beni gördüğünde telefonu kulağından indirip yanıma yanaştı.
"Kız İskelet,merak ettik seni neredeydin?" Morali bozuk görünüyordu ancak kendinden ödün vermiyordu. Omuz silktim.
"Biraz parkta oturdum.Moralin bozuk gibi?" O da benim gibi omuz silktikten sonra telefonunu yukarı kaldırdı.
"Bir haber aldım da ondan öyle." Söylemedi daha bir şey. Zorlamadım. Konuyu kapat dercesine gülümseyip belimden odaya itmişti beni.
"İçeriye bi'görün.Geldiğini görsünler."
Odanın içine girdiğimde Mila, ağabeyinin yatağının köşesine oturmuş gülerek bir şeyler anlatıyordu ona. Meryem Teyze beni görünce yanıma yaklaşmıştı.
"...Neyse işte Naciye de öyle bağırınca Linda güvenlikten onu dışarıya kadar eşlik etmesini istedi. Ağabey görmen lazımdı yaka paça gitti kadın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER ÇARKI/Tamamlandı
General Fiction" Meğer o geceki deprem,benim yenilgim değil en şanlı zaferimmiş,bilemedim." Düzenli bir yaşam neydi ki hayatın oyunları yanında. Boynu bükük,emrine amadeydi. Öyle de oldu. Bir deprem, tüm varlığını kaybetmesi için yetmişti. Özene bözene elleriyle k...