IV.Bölüm

2.4K 220 101
                                    

Ben geldiiiim 😍

Üç bin kelimeye yakın bir bölüm oldu☜ (↼_↼)

Keyifli okumalar( ◜‿◝ )♡

Bu bölümün ithafı : Ozdmrozdmr sana olsun balım (✷‿✷)

Hayatın tıkırında işlediği bir kaç dönemde kurduğum hayallerimin artık ne kadar ulaşılmaz olduğunu fark ettim. Enkazın altında kalan hayallerimi tıpkı o gün ki gibi kaldırıp alamazdım. Üstüne koyabilecek sağlam temellerim yoktu. Önemli değildi artık . Hayal kurmayı da unutumuştum.

Yanımda oturan Zeyno Abla,benim aksime hayallerini gerçekleştirmiş ,mahallede en çok tercih edilen kafeyi kurmuştu. Renk renk tatlıların bulunduğu pembe çiçekli kafe,su yeşili duvarlarla ve koltuklarla döşenmişti.

Tepeden kitapların asılmış olması ayrı bir hava katıyordu. Hemen karşımda duran duvarda boydan boya postitler asılmıştı. İlk defa gelen müşteriler o duvara istediklerini yazıp asıyorlarmış

Kolumdan dürtülmemle çenemin altına koyduğum elimi yanıma indirdim.

"Kız niye yemiyorsun?İskelet gibi kalıvermişsin zaten."Çatalımı alıp, portakalın sayesinde  keki leziz olan pastadan bir parça koparıp çatalı elime tutuşturdu.

Türkiye'de genel olan bir şeydi muhtemelen,sürekli misafire yemek yemesini söylemek. Ne yalan söyleyeyim hoş da bir davranıştı.Öyle ki Amerika da tüm çalışanlar samimiyetsiz yüzlerdi.

Pastanın mayhoş tadının ağzımada yayılması zevk veriyordu.Mis gibi kokan kafe gerçekten de kafamı dağıtmıştı. Bir kaç kez Zeyno ablanın bana uzunca baktığını hissediyorum.

Acıyordu. Öyle olması normaldi zaten. Bataklık altında kalmış bedenime amansız bir 'ah' değerdi  bundan böyle.

Müşterinin geldiğini belirten kapının önünde ki ziller,aheste aheste birbirlerine çarparken bakışlarımız o tarafa döndü. Basenli,sarı saçlı bir kadının topuklu ayakkabı sesi kulaklarımda yankılandı.

Zeyno abla rahatsızca yerinden kıpırdanmıştı.Sandalyesini iterken sadece bizim duyacağımız bir sesle mırılandı:

"Geldi küçük ev aletlerinden,Mikser Şadiye." Kıvrılan dudaklarımı hemen elimle örttüm.

Zira keskin bakışlarını üstümüzden ayırmayan kadın, onun hakkında ki söylemleri anlayabilirdi. Zeyno abla omuzlarını dik tutarken ellerini önüne bağladığı önlüğüne sürttü.

"Niye geldin?Yine ne istiyorsun?"Şadiye denen kadın burnunu kıvırdı.

"Ayol ne isteyeceğim senden. Kime yedireceğim yaptığın şeyleri. Hayret bir olaysın yani. Mila'nın burada olduğunu öğrendim Meryem'den. "

Yanında ki yeni fark ettiğim çocuk en fazla
sekiz yaşında olmalıydı. Erkek çocuğu, paytak adımlarla yanımıza vardı.

"Bartu'ya bakı verin bir- iki saat. Midem için doktora gideceğim. Ne hikmetse beynime ağrı da girdi bir anda."Son sözlerini Zeyno ablaya bakarak söylerken, ben sadece olanları izliyordum. İçten olmadığını açıkça belli eden kahkahası yankılandı Zeyno ablanın.

KADER ÇARKI/TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin