XXVI.Bölüm

1.6K 154 66
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM DÜZENLENMEYE ALINMIŞTIR!!!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


BÖLÜM DÜZENLENMEYE ALINMIŞTIR!!!!

Selamün aleyküm!

Nasılsınız ?

Umarım iyisinizdir😊

keyifle okuyun!

Üç saat ya var ya yok uykuyla ayaktaydım. Onun olmadığı yatakta yatmak,buzun üzerinde yatmakla eşmiş meğer. Ayaklarım,ellerim hiç ısınmadı bu gece.

Bir ara Meryem annenin baş ucumda durup ellerini yüzümde gezdirdiğini hatırlıyor gibiyim. Yüzüm de soğuk olacak ki üstüme bir örtü daha atmıştı.Nafileydi.

Ali,sabah ezanına her uyandığında bende onunla uyanır,ardından ise gözlerim kapanırdı.Şimdi ise aynı saatte kalkmış fakat uyuyamamıştım.Ezan sesinin hüküm sürdüğü boş sokaklarda,yücelişine saniye saniyesine şahit olmuştum.

Öyle içime dokunmuştu ki hıçkırarak ağlamıştım. Ali'ye mi ağladım yoksa içimden akıp giden adlandıramadığım hisse mi ,bilmiyorum.

Kahvaltı masasını,Seyit'e verdiğim söz üzere ben kurdum. Diğerlerini de kaldırdığımda, eksik şeyleri tamamlayıp masaya yerleştik.

Hemen yanımdaki-Meryem annenin sağında kalan- sandalyenin boşluğu,ağzımıza bir iki şey atığımız lokmaları büyütmüştü.

En çok zoruma giden ise haksız yere orada duruşuydu. En ciğerimi yakan,onun suçsuz olduğunu ispat edemeyişimizdi. En çok kendimi paraladığım şey elimden hiç bir şey gelmiyor oluşurdu.

Derin bir nefesi ciğerlerime yollarken masada benim gibi tabağındakilerle oynayan iki kişiye göz gezdirdim.

Anlamsızca yüzümü buruşturdum.Neydi bu tavırlar?Onu kurtaramayacak mıydık? Daha nelerdi! Elbette çıkacaktı ve biz şu zamanlarımıza gülüp geçecektik.

KADER ÇARKI/TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin