VI.Bölüm

2.2K 208 125
                                    

Selamün aleyküm ♥

Umarım iyisinizdir? Nasıl gidiyor yeni normal? :)

Bölümde ucundan kıyamet kopuyor haberiniz ola!

Bu bölümün ithafı : randomcuhanim
Sana balım ♥

Keyifle okuyun 😍

Yine elimde tepsiyle ipteki cambaz kadar dikkatle salona gitmeye çalışıyordum. Zira bu defa salonda sadece Meryem Teyze yoktu.Henüz  sokağın ortasında konuşmamızın arından bir hafta geçmişti ki bu akşam yemekten sonra içerinin müsait olup olmadığını sorduktan sonra içeri geçmişti Seyit Ali.

Mila'nın önemli bir telefon almasıyla kahveler bana kalmıştı. Neyse ki türk kahvesi yapmayı artık biliyordum. 

Sonunda salona ulaşınca kısa bir an bakışlarımı tepsideki köpüklü kahvelerden çekip onların üstünde gezdirdim. Meryem Teyze ve Seyit Ali bir koltukta karşılıklı oturuyordu.

Sokakta bulunan kahvehaneye çok sık olmasada giden Seyit Ali,genelde ahşap kısa taburelerde rahat tavırda otururken aksine şimdi daha usturupluydu. Onun ,annesine karşı olan bakışlarını,sözlerini,oturuşunu özenle yaptığını fark edebiliyordum. 

Koltukların arasında olan cam sehpaya doğru eğilip kahveleri koyduktan sonra doğruldum.Masanın üstünde ki faturalar neden burada olduğunu açıklıyordu aslında.Meryem teyze teşekkür ederken Seyit Ali yüzüme -yine- bakmayarak kahveyi eline alırken başını aşağı yukarı salladı.

Pekala bu da bir gelişme.

Tepsiyi önümü kapatacak şekilde tutarak arkamı döndüğüm anda kısık bir öksürük sesiyle bedenimi onlara doğru çevirdim. Seyit Ali kahveyi masaya koyduktan sonra kısa bir an bana bakıp annesine geri döndü.

"Anne kahvede şeker yerine tuz var içme sen gece gece.Dokunmasın"

Linda hanım rezillikte oscar ödülü aldınız şimdi odaya gidip delilerce halıda tepinebilirsiniz.

  Elimin birini alnıma bastırırken Meryem teyzenin şaşkınlıkla mırıldındandığını duydum."Bu gün baharatlıkların yerini değiştim.Senlik bir durum değil kızım."

Ama bu hâlâ yere kafamı sürtüp ateş çıkarmayacağım anlamına gelmiyor be Meryem Teyze.

Kafamı salladım."Bir daha yapayım." Masaya eğilecekken Seyit Ali ,elini kahvesinin üstüne doğru tutup gerek yok imajı vermişti. Kafamla -görmesede- onaylayıp mutfağa doğru geçtim.

Mutfak masasının sandalyesini çekip otururken başımı masaya dayadım. İçeride ki orta sehpada bir çok faturanın olduğunu görmüştüm. Muhtemelen Seyit Ali,teyzesinin oturduğu dairenin faturalarınıda ödeyecekti. O faturadaki bir artıda ben vardım. 

Onlara verdiğim zahmetten dolayı rahatsızken bir o kadar da onlara muhtaçtım. Hâlâ geçmeyen kâbuslarım,Mila'nın yanlışlıkla masanın ayağına dokunmasıyla bile paniklemem,arada sallandığımı hissedip olduğum yerde duraksamam...

İyi değildim belki ama onların varlığı içimi rahatlatıyordu.Bunun için çoğu kez başımı bacaklarına yasladığım Meryem Teyze'ye teşekkür ediyordum.

KADER ÇARKI/TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin